Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, ortak miras bırakan babaları M...Y..’ın 1828 parsel sayılı taşınmazını mirastan mal kaçırmak amacıyla muvazaalı olarak davalı kızına temlik ettiğini ileri sürerek, payları oranında iptal ve tescil istemişler, yargılama sırasında davacı Muhterem, taşınmaz üzerindeki haklarından feragat ettiğini beyan etmiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, murisin sağlığında hak dengesini gözetecek şekilde çocuklarına mal paylaştırdığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacılar H...ve Y... vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; miras bırakan M...Y..."ın 1828 parsel sayılı taşınmazını 12.07.2005 tarihli akitle satış yoluyla davalıya temlik ettiği anlaşılmaktadır. Davacılar, muris tarafından davalıya yapılan temlikin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek eldeki davayı açmışlardır. Mahkemece, murisin sağlığında hak dengesini gözetecek şekilde tüm çocuklarına mal paylaştırdığı belirlenmek suretiyle davanın reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davacıların bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine. Ancak, davalı vekili yararına dava dilekçesinde gösterilen ve itiraza uğramayan dava değeri üzerinden avukatlık parasına hükmedilmesi gerekirken, keşfen saptanan ancak yargılama aşamasında harcı tamamlanmayan değer üzerinden vekalet ücreti takdiri doğru değildir. Davacıların bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 13.7.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.