5. Hukuk Dairesi 2021/2243 E. , 2021/7997 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
İtirazın iptali istemine ilişkin olarak açılan davada İzmir 7. Sulh Hukuk ile İstanbul 6. Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı bölge adliye mahkemesinin yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmiş olması ve 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince bölge adliye mahkemeleri hukuk dairelerinin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan adlî yargı ilk derece hukuk mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
-KARAR-
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
İzmir 7. Sulh Hukuk Mahkemesince, taraflar arasında araç kiralama sözleşmesi bulunduğu, sözleşmenin 10. maddesinde taraflar arasında çıkacak ihtilaflarda İstanbul Mahkemeleri ve İcra Dairelerinin yetkili olduğunun kararlaştırıldığı, iki tarafında tacir olduğu, HMK’nın 17. ve 19. maddelerinin uygulanması gerektiği gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir.
İstanbul 6. Sulh Hukuk Mahkemesince ise, HMK’nın 17. maddesinde tarafların aksine sözleşme yapabileceği öngörülmüş olması nedeniyle yetki şartının kamu düzenine ilişkin kesin yetki olmadığı, taraflar arasında ihtilaf konusu olmayan kira sözleşmesine göre kira borcu götürülecek borçlardan olduğundan davacının ikametgah mahkemesinin de yetkili olduğu, her ne kadar kira sözleşmesinde uyuşmazlık halinde İstanbul Mahkemeleri ve İcra Dairelerinin yetkili olduğu belirtilmiş ise de davacı tarafından kendi ikametgah yerine göre icra takibinin başlatıldığı, davalının ise yetki şartına atıf yapmaksızın kendi ikametgah yeri olan Karşıyaka/İzmir İcra Dairelerinin yetkili olarak bildirildiği bu nedenle İzmir İcra Mahkemelerinin yetkili olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir.
İtirazın iptali davaları, icra takibine sıkı sıkıya bağlı davalardandır. İtirazın iptali davasında yetkili icra dairesinde yapılmış bir icra takibi dava şartıdır.
İcra takibinde yetki kurallarının düzenlendiği 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu"nun 50"nci maddesinin birinci fıkrasına göre “Para veya teminat borcu için takip hususunda Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun yetkiye dair hükümleri kıyas yolu ile tatbik olunur.” 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 5"inci maddesinde de, diğer kanunlarda yer alan yetkiye ilişkin hükümlerin saklı olduğu belirtilmiştir.
6100 sayılı HMK"nun 6. maddesi gereğince bir davada genel yetkili mahkeme, davalının yerleşim yerinin bulunduğu yer mahkemesidir. Aynı Kanunun 10. maddesinde sözleşmeden doğan davalar için, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinin de yetkili olduğu belirtilmiştir ki bu da özel yetkiye ilişkin bir düzenlemedir. Ayrıca BK"nın 73. (6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 89.) maddesi uyarınca para alacağına ilişkin davalarda aksi kararlaştırılmadıkça para borcu alacaklının yerleşim yerinde ödenmesi gerektiğinden alacaklının bulunduğu yer mahkemesi de yetkilidir. Dolayısıyla dava, davacının seçimine göre, hem genel ve hem de özel yetkili mahkemede açılabilir.
6100 sayılı HMK"nun "Yetki itirazının ileri sürülmesi" başlıklı 19/2. maddesinde; "Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz" hükmü yer almaktadır.
Bir davada, birden fazla genel ve özel yetkili mahkeme varsa, davacı bu mahkemelerden birinde dava açmak hususunda bir seçimlik hakka sahiptir. Davacı, davasını bu genel ve özel yetkili mahkemelerden hiçbirinde açmaz ve yetkisiz bir mahkemede açarsa, o zaman seçme hakkı davalılara geçer.
Somut olayda, davacı şirket vekili tarafından davalı tarafa karşı itirazın iptali istemine ilişkin davanın İzmir 7. Sulh Hukuk Mahkemesinde açıldığı, davalının cevap dilekçesinde icra dairesinin yetkisine itiraz ettiklerini bildirdikleri ancak mahkemenin yetkisine ilişkin bir itirazlarının olmadığı, yetkili icra dairesini ise yetki şartı gözeltilmeksizin Karşıyaka İcra Daireleri olarak gösterdiği bu nedenle davalı tarafından ileri sürülen usulüne uygun yetki itirazının olmadığı anlaşılmaktadır.
Usulüne uygun yetki itirazında bulunulmadığı durumlarda ise davanın ilk açıldığı mahkemenin yetkili hale geleceği (HMK 19/son), bu nedenle İzmir 7. Sulh Hukuk Mahkemesinin yetkili mahkeme olduğu anlaşılmaktadır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nun 21 ve 22. maddeleri ile 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince İzmir 7. Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 31/05/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.