Abaküs Yazılım
7. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/19271
Karar No: 2021/8664
Karar Tarihi: 28.06.2021

4733 sayılı Kanuna muhalefet - Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2018/19271 Esas 2021/8664 Karar Sayılı İlamı

7. Ceza Dairesi         2018/19271 E.  ,  2021/8664 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi

    SUÇ : 4733 sayılı Kanuna muhalefet
    HÜKÜM : Hükümlülük, sanıklar ... ve ... haklarında erteleme, müsadere, nakil araçlarının müsaderesine yer olmadığına; sanık ... Yaramaz hakkında TCK"nun 223/7.maddesi uyrınca kamu davasının reddine,
    Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
    I- Müşteki Gümrük İdaresi vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde;
    Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre, suçtan doğrudan zarar görmeyen Gümrük İdaresi’nin davaya katılma ve hükmü temyize yetkisi bulunmadığı cihetle, Gümrük İdaresi vekilinin vaki temyiz talebinin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK.nun 317. maddesi gereğince REDDİNE,
    II- Nakil araçlarının iadesine ilişkin kararlara yönelik yapılan incelemede;
    Yakalanan kaçak sigara miktarı dikkate alınarak 5607 sayılı Yasanın 13/1 ve 5237 sayılı TCK"nun 54. maddelerine göre araçların iadesine ilişkin yerel mahkeme kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan iade kararlarının ONANMASINA,
    III- Sanıklar ..., ..., ..., ... ve ..."ın temyiz istemlerine yönelik yapılan incelemede;
    Birleştirilen 2014/991 Esas sayılı dosyada sanık ... yönüyle 24/12/2014 tarihli iddianame ile açılan dava hakkında mahallinde her zaman bir karar verilmesi mümkün görülmüştür.
    Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanıkların eyleminin 4733 sayılı Yasanın 8/4. maddesi kapsamında kaldığı, ancak suç tarihinden sonra 11/04/2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6455 sayılı Yasa ile 4733 sayılı Yasanın 8/4. maddesinin yürürlükten kaldırılarak atılı suça ilişkin düzenlemenin 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesi kapsamı içine alındığı ve halen yürürlükte bulunan 6545 sayılı Yasa ile değişik 3/18. maddesi ile de aynı düzenlemenin korunduğu cihetle,
    Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanıklar lehine hükümler içermesi, yine 7242 sayılı Yasanın 62.maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla,
    Suç tarihinde yürürlükte olan 4733 sayılı Yasa ile 6545 ve 7242 sayılı Yasalar ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesinin yollamasıyla aynı Yasanın 3/5, 3/10, 3/22 ve 5/2. maddeleri somut olaya uygulanarak belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle sanıkların hukuki durumlarının tayin ve takdiri ile 5237 sayılı TCK"nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
    Kabule göre ise;
    1. Sanık ... yönünden; sanıkta 184 karton bandrolsüz ve kaçak sigara ele geçirildiği olayda; 5237 sayılı TCK"nun 61. maddesi uyarınca alt ve üst sınırlar arasında temel ceza belirlenirken suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesinde kullanılan araçlar, suçun işlendiği zaman ve yer, suçun konusunun önem ve değeri, meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığı ve failin kast veya taksire dayalı kusurunun ağırlığı unsurları dikkate alınması gerekmekte olup, dosya kapsamına göre sanığın benzer olaylarla karşılaştırıldığında vehamet arz etmeyen fiilinin, eylem ile ceza arasındaki dengeyi bozacak şekilde teşdidi gerektirmediği halde, hakkaniyet ölçüleri ile bağdaşmayacak biçimde hapis cezasının alt sınırından uzaklaşılarak sanık hakkında fazla ceza tayini,
    2.Sanıklar hakkında takdiri indirim uygulama maddesinin 5237 sayılı TCK"nun 62/1. maddesi yerine fıkra numarası gösterilmeksizin TCK"nun 62. maddesinin yazılması, yine gün adli para cezasının paraya çevrilmesi sırasında uygulama maddesinin TCK"nun 52/2. maddesi yerine TCK"nun 52. maddesinin gösterilmesi suretiyle CMK"nun 232/6. maddesine aykırı davranılması,
    3. 24.11.2015 tarihli 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile 5237 sayılı TCK.nun 53.maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    4. Suça konu eşyanın 5607 sayılı Kanunun 13/1. maddesi delaletiyle 5237 sayılı TCK’nun 54/4. maddesi uyarınca müsaderesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması,
    5. Katılan sıfatı bulunan Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken suçtan doğrudan zarar görmeyen Gümrük İdaresinin davaya katılmasına karar verilmesi ve neticesinde her iki kurumu kapsar ve Gümrük İdaresi lehine de olacak şekilde katılan kurum lehine vekalet ücretine hükmedilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık ..., ..., ..., ... ve ..."ın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA,
    IV- Sanık ..."in iddianamede 5. ve 9. olaylar olarak gösterilen 09.01.2013 ve 22.02.2013 suç tarihli eylemlere ilişkin kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
    09.01.2013 tarihinde sanık ..."ın sürücülüğünü yaptığı, diğer sanık ..."ın yanında yer aldığı araçta yapılan aramada ve yine 22.02.2013 tarihinde ise sanık ..."ün sevk ve idaresindeki araçta yapılan aramada ele geçirilen gümrük kaçağı sigaralara yönelik, Çorlu Cumhuriyet Başsavcılığınca ""gümrük kaçakçılığından"" yapılan soruşturma kapsamında teknik takip ve dinleme tedbirlerine başvurulduğu, soruşturma kapsamında ara yakalamalar yapıldığı ve sanık ... açısından iletişimin tespiti tutanakları içeriklerine göre 4733 sayılı Yasaya muhalefet suçunun sübuta erdiği kabul edilerek yazılı şekilde hüküm tesis edildiği cihetle,
    İletişimin tespiti, kayda alınması, dinlenmesi ve sinyal bilgilerinin değerlendirilmesiyle ilgili 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 135. maddesindeki iletişim tespiti karar tarihlerinde yürürlükte olan düzenleme;
    "Bir suç dolayısıyla yapılan soruşturma ve kovuşturmada, suç işlendiğine ilişkin kuvvetli şüphe sebeplerinin varlığı ve başka suretle delil elde edilmesi imkânının bulunmaması durumunda, hâkim veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet Savcısının kararıyla şüpheli veya sanığın telekomünikasyon yoluyla iletişimi tespit edilebilir, dinlenebilir, kayda alınabilir ve sinyal bilgileri değerlendirilebilir. Cumhuriyet Savcısı kararını derhâl hâkimin onayına sunar ve hâkim, kararını en geç yirmidört saat içinde verir. Sürenin dolması veya hâkim tarafından aksine karar verilmesi halinde tedbir Cumhuriyet Savcısı tarafından derhâl kaldırılır."
    Şeklinde olup, yine aynı maddenin 6.fıkrası da,
    "Bu madde kapsamında dinleme, kayda alma ve sinyal bilgilerinin değerlendirilmesine ilişkin hükümlerin ancak aşağıda sayılan suçlarla ilgili olarak uygulanabilir,
    a)Türk Ceza Kanununda yer alan;
    1.Göçmen kaçakçılığı ve insan ticareti (Madde 79, 80),
    2.Kasten öldürme (Madde 81, 82, 83),
    3.İşkence (Madde 94, 95),
    4.Cinsel saldırı (birinci fıkra hariç, Madde 102),
    5.Çocukların cinsel istismarı (Madde 103),
    6.Uyuşturucu veya uyarıcı Madde imal ve ticareti (Madde 188),
    7.Parada sahtecilik (Madde 197),
    8.Suç işlemek amacıyla örgüt kurma (iki, yedi ve sekizinci fıkralar hariç, Madde 220)
    9.Fuhuş (Madde 227, fıkra 3),
    10.İhaleye fesat karıştırma (Madde 235),
    11.Rüşvet (Madde 252),
    12.Suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama (Madde 282),
    13.Silahlı örgüt (Madde 314) veya bu örgütlere silah sağlama (Madde 315),
    14.Devlet Sırlarına Karşı Suçlar ve Casusluk (Madde 328, 329, 330, 331, 333, 334, 335, 336, 337) suçları,
    b) Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanunda tanımlanan silah kaçakçılığı (Madde 12 ) suçları,
    c) Bankalar Kanunu"nun 22 nci maddesinin (3) ve (4) numaralı fıkralarında tanımlanan zimmet suçu,
    d) Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu"nda tanımlanan ve hapis cezasını gerektiren suçlar
    e) Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu"nun 68 ve 74"üncü maddelerinde tanımlanan suçlar.
    Bu maddede belirlenen esas ve usuller dışında hiç kimse, bir başkasının telekomünikasyon yoluyla iletişimini dinleyemez ve kayda alamaz." biçimindedir.
    Anılan yasal düzenlemeler ışığında bir suç soruşturması nedeni ile dinleme kararı alınabilmesi için suç işlendiğine ilişkin kuvvetli şüphe sebeplerinin varlığı ve başka suretle delil elde edilmesi imkanının bulunmamasının gerekli olduğu gibi, aynı zamanda soruşturması yapılan suçların da 6. fıkrada düzenlenen suçlardan olması gerekmektedir.
    Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 2013/10-283 Esas, 2013/599 Karar ve 10.12.2013 tarihli kararında da, "İfade alma ve sorgunun 5271 sayılı CMK"nun 148. maddesinde sayılan şekillerde yapılması, tanıklıktan çekinme hakkı olan kişiye bu hakkının hatırlatılmaması delil elde etme yasaklarına; duruşmada tanıklıktan çekinen tanığın önceki ifadesinin okunamaması, telekomünikasyon yoluyla yapılan iletişimin denetlenmesi sırasında elde edilen delillerin aynı Kanunun 135. maddesinin altıncı fıkrasında sayılanlar dışında bir suçun soruşturma ve kovuşturulmasında kullanılmaması ise delil değerlendirilmesi yasaklarına örnek olarak gösterilebilir." şeklinde belirtilen yasak delil niteliğinde olan kanıtların hükme esas alınamayacağı ifade edilmiştir.
    Bu itibarla,
    Sanığa atılı eylemin suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre, 5752 sayılı Yasa ile değişik 4733 sayılı Yasanın 8/4. maddesine aykırılık suçunu oluşturduğu ve CMK"nun 135/6. maddesinde 4733 sayılı Yasa kapsamında kalan suçlar ile ilgili olarak dinleme yapılabileceğine ilişkin düzenleme bulunmaması karşısında, iletişimin tespiti tutanaklarının tek başına delil olarak kabul edilemeyeceği nazara alınarak, dava konusu kaçak sigaralarla yakalanmayan ve aşamalardaki savunmalarında atılı suçu işlemediğini beyan eden, müsnet suçu işlediğine dair cezalandırılmasına yeterli başka bir delil de bulunmayan sanık ... hakkında 09.01.2013 ve 22.02.2013 suç tarihli eylemler açısından beraat kararı verilmesi yerine yazılı şekilde sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm tesisi,
    Yasaya aykırı, sanık ..."in temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA,
    V- Sanık ..."in iddianamede 2. ve 4. olaylar olarak gösterilen 12.12.2012 ve 02.01.2013 suç tarihli eylemler yönünden anılan sanık hakkında kurulan mahkumiyet hükmüne ilişkin temyiz isteminin incelenmesinde ise;
    Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanığın eyleminin 4733 sayılı Yasanın 8/4. maddesi kapsamında kaldığı, ancak suç tarihinden sonra 11/04/2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6455 sayılı Yasa ile 4733 sayılı Yasanın 8/4. maddesinin yürürlükten kaldırılarak atılı suça ilişkin düzenlemenin 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesi kapsamı içine alındığı ve halen yürürlükte bulunan 6545 sayılı Yasa ile değişik 3/18. maddesi ile de aynı düzenlemenin korunduğu cihetle,
    Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine 7242 sayılı Yasanın 62.maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla,
    Suç tarihinde yürürlükte olan 4733 sayılı Yasa ile 6545 ve 7242 sayılı Yasalar ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesinin yollamasıyla aynı Yasanın 3/5, 3/10, 3/22 ve 5/2. maddeleri somut olaya uygulanarak belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri ile 5237 sayılı TCK"nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
    Kabule göre ise;
    1.Sanık hakkında takdiri indirim uygulama maddesinin 5237 sayılı TCK"nun 62/1. maddesi yerine fıkra numarası gösterilmeksizin TCK"nun 62. maddesinin yazılması, yine gün adli para cezasının paraya çevrilmesi sırasında uygulama maddesinin TCK"nun 52/2. maddesi yerine TCK"nun 52. maddesinin gösterilmesi suretiyle CMK"nun 232/6. maddesine aykırı davranılması,
    2. 24.11.2015 tarihli 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile 5237 sayılı TCK.nun 53.maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    3. Suça konu eşyanın 5607 sayılı Kanunun 13/1. maddesi delaletiyle 5237 sayılı TCK’nun 54/4. maddesi uyarınca müsaderesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması,
    4. Katılan sıfatı bulunan Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken suçtan doğrudan zarar görmeyen Gümrük İdaresinin davaya katılmasına karar verilmesi ve neticesinde her iki kurumu kapsar ve Gümrük İdaresi lehine de olacak şekilde katılan kurum lehine vekalet ücretine hükmedilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."in temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA,
    VI- Sanık ..."nın bilinen en son adresine 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 21/1. maddesine uygun tebligat çıkartılmadan doğrudan 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesine göre çıkartılan tebligat usulsüz olup, öğrenme üzerine sanığın temyizi yasal süresinde kabul edilerek yapılan incelemede;
    Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanığın eyleminin 4733 sayılı Yasanın 8/4. maddesi kapsamında kaldığı, ancak suç tarihinden sonra 11/04/2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6455 sayılı Yasa ile 4733 sayılı Yasanın 8/4. maddesinin yürürlükten kaldırılarak atılı suça ilişkin düzenlemenin 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesi kapsamı içine alındığı ve halen yürürlükte bulunan 6545 sayılı Yasa ile değişik 3/18. maddesi ile de aynı düzenlemenin korunduğu cihetle,
    Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine 7242 sayılı Yasanın 62.maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla,
    Suç tarihinde yürürlükte olan 4733 sayılı Yasa ile 6545 ve 7242 sayılı Yasalar ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesinin yollamasıyla aynı Yasanın 3/5, 3/10, 3/22 ve 5/2. maddeleri somut olaya uygulanarak belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri ile 5237 sayılı TCK"nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
    Kabule göre ise;
    1.Sanık hakkında Küçükçekmece 11. Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/155 Esas, 2015/386 Karar sayılı ilamı ile yine aynı mahkemenin 2013/571 Esas, 2013/300 Karar sayılı ilamı uyarınca hükmedilen cezaların, TCK"nun 43. maddesi kapsamında değerlendirilerek netice cezadan mahsubuna karar verilmiş ise de, Küçükçekmece 11. Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/155 Esas, 2015/386 Karar sayılı dosyasında kurulan hükmün, UYAP sisteminde yapılan incelemede, temyizi üzerine Yargıtay"a gönderildiği ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 30/05/2020 tarih ve 7-2020/35613 sayılı yazısı ile 7242 sayılı yasa kapsamında mahkemesine iade edilmesi üzerine yeniden mahkumiyete ilişkin karar verildiği ve anılan dosyanın yeniden temyiz edilmesi nedeniyle halen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 2021/26427 Esas sırasında derdest olduğu, aynı şekilde Küçükçekmece 11. Asliye Ceza Mahkemesinin 2013/571 Esas, 2013/300 Karar sayılı dosyasında kurulan mahkumiyet hükmünün Dairemizin 26.09.2019 tarihli ve 2015/20812 Esas, 2019/35267 Karar sayılı ilamı ile bozulduğu ve dosyanın halen derdest olduğu anlaşılmakla, sanığın zincirleme suç hükümlerinin uygulanmasına esas teşkil eden kesinleşmiş cezası bulunmadığı gözetilmeden yazılı şekilde bahsi geçen ilamlar yönünden mahsup kararı verilmesi,
    2. Sanığın tekerrüre esas alınan adli sicil kaydının 5607 sayılı Yasaya muhalefet suçundan verilen mahkumiyet hükmüne ilişkin olduğu anlaşılmış olup, hükümden sonra 15.04.2020 tarihinde Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/22 ile yine aynı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesi kapsamında getirilen lehe düzenlemeler gözetilerek, öncelikle sanık hakkında tekerrüre esas alınan ilamla ilgili uyarlama yargılaması yapılıp yapılmadığı mahkemesinden araştırılarak, neticesine göre söz konusu ilamın tekerrüre esas alınıp alınmayacağının değerlendirilmesinin gerekmesi,
    3.Sanık hakkında takdiri indirim uygulama maddesinin 5237 sayılı TCK"nun 62/1. maddesi yerine fıkra numarası gösterilmeksizin TCK"nun 62. maddesinin yazılması, yine gün adli para cezasının paraya çevrilmesi sırasında uygulama maddesinin TCK"nun 52/2. maddesi yerine TCK"nun 52. maddesinin gösterilmesi suretiyle CMK"nun 232/6. maddesine aykırı davranılması,
    4. 24.11.2015 tarihli 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile 5237 sayılı TCK.nun 53.maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    5. Suça konu eşyanın 5607 sayılı Kanunun 13/1. maddesi delaletiyle 5237 sayılı TCK’nun 54/4. maddesi uyarınca müsaderesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması,
    6. Katılan sıfatı bulunan Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken suçtan doğrudan zarar görmeyen Gümrük İdaresinin davaya katılmasına karar verilmesi ve neticesinde her iki kurumu kapsar ve Gümrük İdaresi lehine de olacak şekilde katılan kurum lehine vekalet ücretine hükmedilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."nın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA,
    VII- Sanık ..."in temyiz istemi üzerine yapılan incelemede;
    Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanığın eyleminin 4733 sayılı Yasanın 8/4. maddesi kapsamında kaldığı, ancak suç tarihinden sonra 11/04/2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6455 sayılı Yasa ile 4733 sayılı Yasanın 8/4. maddesinin yürürlükten kaldırılarak atılı suça ilişkin düzenlemenin 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesi kapsamı içine alındığı ve halen yürürlükte bulunan 6545 sayılı Yasa ile değişik 3/18. maddesi ile de aynı düzenlemenin korunduğu cihetle,
    Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine 7242 sayılı Yasanın 62.maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla,
    Suç tarihinde yürürlükte olan 4733 sayılı Yasa ile 6545 ve 7242 sayılı Yasalar ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesinin yollamasıyla aynı Yasanın 3/5, 3/10, 3/22 ve 5/2. maddeleri somut olaya uygulanarak belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri ile 5237 sayılı TCK"nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
    Kabule göre ise;
    1.Dairemizce de kabul gören Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 08.04.2014 tarihli, 2013/7-591 Esas, 2014/171 Karar ve 16.05.2017 tarih, 2015/398 Esas ve 2017/272 Karar sayılı kararlarında ayrıntıları belirtildiği gibi; suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesindeki özellikler, fiillerin işleniş yer ve zamanı, fiiller arasında geçen süre, korunan değer ve yarar, hareketin yöneldiği maddi konunun niteliği, olayların oluş ve gelişimi ile dış dünyaya yansıyan diğer tüm özellikler birlikte değerlendirilip, sanığın eylemlerini bir suç işleme kararının icrası kapsamında gerçekleştirip gerçekleştirmediği ve hakkında TCK"nun 43. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususlarının tartışılarak belirlenmesi bakımından;
    Temyiz incelenmesine konu bu dosyaya ilişkin suç tarihinin temadinin bittiği en son eylem tarihi olan 26.03.2013, iddianame düzenleme tarihinin ise 20.10.2014 olduğu,
    Daha önce Yargıtay 19. Ceza Dairesinin 15/06/2020 tarihli ve 2019/16730 Esas, 2020/6757 Karar sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilen Çorlu 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2013/302 (E) ve 2014/779 (K) sayılı dosyasında suç tarihinin 03.06.2013, iddianame düzenleme tarihinin ise 10.06.2013 olduğu,
    Bu dosyalardaki eylemlerin benzer suç vasfına yönelik olduğu gözetilerek suç tarihine ve işlenen suçun niteliğine göre adı geçen sanığın eylemlerinin TCK"nun 43. maddesi kapsamında zincirleme biçimde kaçakçılık suçunu oluşturup oluşturmadığının takdir ve değerlendirilmesi bakımından dosyaların incelenmesi, gerektiğinde birleştirilmesi ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken, Çorlu 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2013/302 (E) ve 2014/779 (K) sayılı dosyası henüz kesinleşmediği halde verilen cezanın, netice cezadan mahsubuna ilişkin yazılı şekilde hüküm kurulması,
    2. Somut olayda teşdiden ceza tayini gerekmekte ise de; 5237 sayılı TCK"nun 61 ve 3/1. maddeleri uyarınca alt ve üst sınırlar arasında temel ceza belirlenirken suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesinde kullanılan araçlar, suçun işlendiği zaman ve yer, suçun konusunun önem ve değeri, meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığı ve failin kast veya taksire dayalı kusurunun ağırlığı unsurları dikkate alınıp, orantılık ölçütü de gözetilerek anılan sanık hakkında hakça ceza tayini yerine, yazılı gerekçeyle ve hakkaniyet ölçüleri ile bağdaşmayacak biçimde, orantısız olarak alt sınırdan fazlaca uzaklaşılmak suretiyle temel cezanın belirlenmesi,
    3. Sanık ..."in üzerine atılı 18.03.2013, 20.03.2013 ve 26.03.2013 tarihli eylemler yönünden toplamda 517 karton gümrük kaçağı sigara ile 41 şişe kaçak içki ele geçirildiği cihetle, anılan sanık hakkında zincirleme suç hükümlerinin uygulanması sırasında cezada TCK"nun 43. maddesi uyarınca arttırım yapılırken dosya içeriğine uygun düşmeyen gerekçeyle teşdiden 3/4 oranında artırım yapılmasına karar verilerek fazla ceza tayini,
    4. UYAP sisteminde yapılan incelemede, Çorlu 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2013/412 Esas, 2014/553 Karar sayılı dosyasında suç tarihinin 27.09.2013, iddianame düzenleme tarihinin ise 25.10.2013 olduğu, sanığın TCK"nun 43/1. maddesi kapsamında değerlendirilmesi gereken en son eylem tarihinin 03.06.2013, iddianame düzenleme tarihinin ise 10.06.2013 olduğu, bu nedenle 27.09.2013 tarihli eylemin müstakil suç olarak değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden, mahkemece 2013/412 Esas, 2014/553 Karar sayılı dosyasında hükmedilen cezanın, sonuç cezadan mahsubuna karar verilmesi,
    5.Sanık hakkında takdiri indirim uygulama maddesinin 5237 sayılı TCK"nun 62/1. maddesi yerine fıkra numarası gösterilmeksizin TCK"nun 62. maddesinin yazılması, yine gün adli para cezasının paraya çevrilmesi sırasında uygulama maddesinin TCK"nun 52/2. maddesi yerine TCK"nun 52. maddesinin gösterilmesi suretiyle CMK"nun 232/6. maddesine aykırı davranılması,
    6. 24.11.2015 tarihli 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile 5237 sayılı TCK.nun 53.maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    7. Suça konu eşyanın 5607 sayılı Kanunun 13/1. maddesi delaletiyle 5237 sayılı TCK’nun 54/4. maddesi uyarınca müsaderesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması,
    8. Katılan sıfatı bulunan Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken suçtan doğrudan zarar görmeyen Gümrük İdaresinin davaya katılmasına karar verilmesi ve neticesinde her iki kurumu kapsar ve Gümrük İdaresi lehine de olacak şekilde katılan kurum lehine vekalet ücretine hükmedilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."in temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA,
    VIII- Sanık ... ile ..."ın temyiz istemlerine yönelik yapılan incelemede;
    Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanıkların eyleminin 4733 sayılı Yasanın 8/4. maddesi kapsamında kaldığı, ancak suç tarihinden sonra 11/04/2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6455 sayılı Yasa ile 4733 sayılı Yasanın 8/4. maddesinin yürürlükten kaldırılarak atılı suça ilişkin düzenlemenin 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesi kapsamı içine alındığı ve halen yürürlükte bulunan 6545 sayılı Yasa ile değişik 3/18. maddesi ile de aynı düzenlemenin korunduğu cihetle,
    Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine 7242 sayılı Yasanın 62.maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla,
    Suç tarihinde yürürlükte olan 4733 sayılı Yasa ile 6545 ve 7242 sayılı Yasalar ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesinin yollamasıyla aynı Yasanın 3/5, 3/10, 3/22 ve 5/2. maddeleri somut olaya uygulanarak belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle sanıkların hukuki durumlarının tayin ve takdiri ile 5237 sayılı TCK"nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
    Kabule göre ise;
    1.Sanık ... yönünden; 5237 sayılı TCK"nun 61 ve 3/1. maddeleri uyarınca alt ve üst sınırlar arasında temel ceza belirlenirken suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesinde kullanılan araçlar, suçun işlendiği zaman ve yer, suçun konusunun önem ve değeri, meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığı ve failin kast veya taksire dayalı kusurunun ağırlığı unsurları dikkate alınıp, orantılık ölçütü de gözetilerek anılan sanık hakkında hakça ceza tayini yerine, yazılı gerekçeyle ve hakkaniyet ölçüleri ile bağdaşmayacak biçimde, alt sınırdan uzaklaşılmak suretiyle ceza tayini,
    2. Sanık ... yönünden; UYAP sisteminde yapılan incelemede, sanığın benzer eylemi nedeniyle Pasinler Asliye Ceza Mahkemesinin 2021/233 Esas sırasında kayıtlı olan dosyasında suç tarihinin 14.01.2014, iddianame düzenleme tarihinin ise 11.03.2014 olduğu, suç tarihine ve işlenen suçun niteliğine göre adı geçen sanığın eylemlerinin TCK"nun 43. maddesi kapsamında zincirleme biçimde kaçakçılık suçunu oluşturduğu gözetilerek dosyaların birleştirilmesi ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken, anılan ilam henüz kesinleşmediği halde verilen cezanın, netice cezadan mahsubuna ilişkin yazılı şekilde hüküm kurulması,
    3. Sanık ... hakkında zincirleme suç hükümlerinin uygulanması sırasında cezada TCK"nun 43. maddesi uyarınca arttırım yapılırken dosya içeriğine uygun düşmeyen gerekçeyle teşdiden 3/4 oranında artırım yapılmasına karar verilerek fazla ceza tayini,
    4. Sanık ... yönünden, Dairemizce de kabul gören Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 08.04.2014 tarihli, 2013/7-591 Esas, 2014/171 Karar ve 16.05.2017 tarih, 2015/398 Esas ve 2017/272 Karar sayılı kararlarında ayrıntıları belirtildiği gibi; suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesindeki özellikler, fiillerin işleniş yer ve zamanı, fiiller arasında geçen süre, korunan değer ve yarar, hareketin yöneldiği maddi konunun niteliği, olayların oluş ve gelişimi ile dış dünyaya yansıyan diğer tüm özellikler birlikte değerlendirilip, sanığın eylemlerini bir suç işleme kararının icrası kapsamında gerçekleştirip gerçekleştirmediği ve hakkında TCK"nun 43. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususlarının tartışılarak belirlenmesi bakımından;
    Temyiz incelenmesine konu bu dosyaya ilişkin suç tarihinin temadinin bittiği 28.02.2013, iddianame düzenleme tarihinin ise 20.10.2014 olduğu,
    Yapılan UYAP sorgulamasında Çorlu 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2020/1369 Esas sırasında halen derdest olan dosyada suç tarihinin 06.02.2013, iddianame düzenleme tarihinin ise 28.02.2013 olduğu,
    Bu dosyalardaki eylemlerin benzer suç vasfına yönelik olduğu gözetilerek suç tarihine ve işlenen suçun niteliğine göre adı geçen sanığın eylemlerinin TCK"nun 43. maddesi kapsamında zincirleme biçimde kaçakçılık suçunu oluşturup oluşturmadığının takdir ve değerlendirilmesi bakımından dosyaların incelenmesi, gerektiğinde birleştirilmesi ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi,
    5. Sanık ..."ın zincirleme suça esas teşkil eden Çorlu 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2020/1369 Esas sırasında kayıtlı dosyadaki 06.02.2013 tarihli eyleminde 28.02.2013 tarihli iddianame ile hukuki kesinti oluştuğundan, sanığın üzerine atılı iddianamede 11. olay olarak gösterilen 15.03.2013 tarihli eylemin müstakil suç kabul edilmesi ve buna göre hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi,
    6. Sanık ... yönünden; UYAP sisteminde yapılan incelemede, sanığın benzer eylemi nedeniyle Çorlu 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2020/713 Esas sırasında kayıtlı olan dosyasında suç tarihinin 02.11.2012, iddianame düzenleme tarihinin ise 11.04.2013 olduğu, suç tarihine ve işlenen suçun niteliğine göre adı geçen sanığın eylemlerinin TCK"nun 43. maddesi kapsamında zincirleme biçimde kaçakçılık suçunu oluşturduğu gözetilerek dosyaların birleştirilmesi ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken, anılan ilam henüz kesinleşmediği halde verilen cezanın, netice cezadan mahsubuna ilişkin yazılı şekilde hüküm kurulması,
    7. Sanıklar hakkında takdiri indirim uygulama maddesinin 5237 sayılı TCK"nun 62/1. maddesi yerine fıkra numarası gösterilmeksizin TCK"nun 62. maddesinin yazılması, yine gün adli para cezasının paraya çevrilmesi sırasında uygulama maddesinin TCK"nun 52/2. maddesi yerine TCK"nun 52. maddesinin gösterilmesi suretiyle CMK"nun 232/6. maddesine aykırı davranılması,
    8. 24.11.2015 tarihli 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile 5237 sayılı TCK.nun 53.maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    9. Suça konu eşyanın 5607 sayılı Kanunun 13/1. maddesi delaletiyle 5237 sayılı TCK’nun 54/4. maddesi uyarınca müsaderesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması,
    10. Katılan sıfatı bulunan Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken suçtan doğrudan zarar görmeyen Gümrük İdaresinin davaya katılmasına karar verilmesi ve neticesinde her iki kurumu kapsar ve Gümrük İdaresi lehine de olacak şekilde katılan kurum lehine vekalet ücretine hükmedilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ..."ın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA,
    IX- Sanık Cağrı Acar"ın iddianamede 2. ve 3. olaylar olarak gösterilen 13.12.2012 ve 30.12.2012 tarihli eylemler yönünden hakkında kurulan mahkumiyet hükmüne ilişkin temyiz isteminin incelenmesinde;
    1.Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanığın eyleminin 4733 sayılı Yasanın 8/4. maddesi kapsamında kaldığı, ancak suç tarihinden sonra 11/04/2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6455 sayılı Yasa ile 4733 sayılı Yasanın 8/4. maddesinin yürürlükten kaldırılarak atılı suça ilişkin düzenlemenin 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesi kapsamı içine alındığı ve halen yürürlükte bulunan 6545 sayılı Yasa ile değişik 3/18. maddesi ile de aynı düzenlemenin korunduğu cihetle,
    Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine 7242 sayılı Yasanın 62.maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla,
    Suç tarihinde yürürlükte olan 4733 sayılı Yasa ile 6545 ve 7242 sayılı Yasalar ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesinin yollamasıyla aynı Yasanın 3/5, 3/10, 3/22 ve 5/2. maddeleri somut olaya uygulanarak belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri ile 5237 sayılı TCK"nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
    2. UYAP sisteminde yapılan incelemede, sanığın benzer eylemi nedeniyle Çorlu 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2021/624 Esas sırasında kayıtlı olan dosyasında suç tarihinin 23.12.2012, iddianame düzenleme tarihinin ise 28.12.2012 olduğu, suç tarihine ve işlenen suçun niteliğine göre adı geçen sanığın eylemlerinin TCK"nun 43. maddesi kapsamında zincirleme biçimde kaçakçılık suçunu oluşturduğu gözetilerek dosyaların birleştirilmesi ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken, anılan ilam henüz kesinleşmediği halde verilen cezanın, netice cezadan mahsubuna ilişkin yazılı şekilde hüküm kurulması,
    3. Sanık ..."ın zincirleme suça esas teşkil eden Çorlu 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2021/624 Esas sırasında kayıtlı dosyadaki 23.12.2012 tarihli eyleminde 28.12.2012 tarihli iddianame ile hukuki kesinti oluştuğundan, sanığın üzerine atılı iddianamede 3. olay olarak gösterilen 30.12.2012 tarihli eylemin müstakil suç kabul edilmesi ve buna göre hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi,
    4. Sanık hakkında takdiri indirim uygulama maddesinin 5237 sayılı TCK"nun 62/1. maddesi yerine fıkra numarası gösterilmeksizin TCK"nun 62. maddesinin yazılması, yine gün adli para cezasının paraya çevrilmesi sırasında uygulama maddesinin TCK"nun 52/2. maddesi yerine TCK"nun 52. maddesinin gösterilmesi suretiyle CMK"nun 232/6. maddesine aykırı davranılması,
    5. 24.11.2015 tarihli 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile 5237 sayılı TCK.nun 53.maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    6. Suça konu eşyanın 5607 sayılı Kanunun 13/1. maddesi delaletiyle 5237 sayılı TCK’nun 54/4. maddesi uyarınca müsaderesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması,
    7. Katılan sıfatı bulunan Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken suçtan doğrudan zarar görmeyen Gümrük İdaresinin davaya katılmasına karar verilmesi ve neticesinde her iki kurumu kapsar ve Gümrük İdaresi lehine de olacak şekilde katılan kurum lehine vekalet ücretine hükmedilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."ın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA,
    X- Sanık Cağrı Acar"ın iddianamede 5, 6. ve 7. olaylar olarak gösterilen 09.01.2013, 02.02.2013 ve 07.02.2013 tarihli eylemler yönünden hakkında kurulan mahkumiyet hükmüne ilişkin temyiz isteminin incelenmesinde ise;
    09.01.2013, 02.02.2013 ve 07.02.2013 tarihlerinde ele geçirilen gümrük kaçağı sigaralara yönelik, Çorlu Cumhuriyet Başsavcılığınca ""gümrük kaçakçılığından"" yapılan soruşturma kapsamında teknik takip ve dinleme tedbirlerine başvurulduğu, soruşturma kapsamında ara yakalamalar yapıldığı ve sanık ... açısından iletişimin tespiti tutanakları içeriklerine göre 4733 sayılı Yasaya muhalefet suçunun sübuta erdiği kabul edilerek yazılı şekilde hüküm tesis edildiği cihetle,
    Sanığa atılı eylemin suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre, 5752 sayılı Yasa ile değişik 4733 sayılı Yasanın 8/4. maddesine aykırılık suçunu oluşturduğu ve CMK"nun 135/6. maddesinde 4733 sayılı Yasa kapsamında kalan suçlar ile ilgili olarak dinleme yapılabileceğine ilişkin düzenleme bulunmaması karşısında, iletişimin tespiti tutanaklarının tek başına delil olarak kabul edilemeyeceği nazara alınarak, dava konusu kaçak sigaralarla yakalanmayan ve aşamalardaki savunmalarında atılı suçu işlemediğini beyan eden, müsnet suçu işlediğine dair cezalandırılmalarına yeterli başka bir delil de bulunmayan sanık ... hakkında 09.01.2013, 02.02.2013 ve 07.02.2013 tarihli suçlar yönünden beraat kararı verilmesi yerine yazılı şekilde hüküm tesisi,
    Yasaya aykırı, sanık ..."ın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, 28.06.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi