14. Ceza Dairesi Esas No: 2016/2071 Karar No: 2020/505 Karar Tarihi: 20.01.2020
Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun cinsel istismarı - Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2016/2071 Esas 2020/505 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilen 14. Ceza Dairesi 2016/2071 E. , 2020/505 K. numaralı karara göre, sanık çocuğun cinsel istismarı suçundan mahkum edilmiştir. Ancak Adli Tıp Kurumu raporlarına göre mağdurun ruh sağlığı bozulduğu için sanığın cezasının artırılması gerektiği belirtilmiştir. Kararın verildiği dönemde yürürlükte olan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı olduğundan, sanık lehine olan kanun uygulanarak belirlenmesi gerekmektedir. Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararı da dikkate alınarak yeniden değerlendirme yapılmalıdır. Sanık müdafisi ve yerel cumhuriyet savcısının temyiz itirazları üzerine hüküm bozulmuştur. Kararda geçen kanun maddeleri 5237 sayılı TCK'nın 103/6. maddesi ve 7/2. madde-fıkrası, 6545 sayılı Kanun'un 58, 59, 60 ve 61. maddeleri ve 6763 sayılı Kanunla TCK'nın 103. maddesi olarak belirtilmiştir.
14. Ceza Dairesi 2016/2071 E. , 2020/505 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun cinsel istismarı HÜKÜM : Çocuğun cinsel istismarı suçundan mahkumiyet
İlk derece mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle başvurunun muhtevası ve inceleme tarihine kadar getirilen kanuni düzenlemeler nazara alınarak dosya tetkik edildi, gereği görüşüldü: Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ile kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, Ancak; Adli Tıp Kurumu 6. İhtisas Kurulunun 24.06.2013 ve Adli Tıp Genel Kurulunun 24.01.2013 tarihli raporlarında sanığın eylemi nedeniyle mağdurenin ruh sağlığının bozulduğunun belirtilmesi karşısında, sanığın cezasının 5237 sayılı TCK"nın 103/6. maddesi uyarınca artırılması gerekirken kanuni olmayan yazılı gerekçelerle anılan maddenin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi, Hükümden sonra 28.06.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunun 58, 59, 60 ve 61. maddeleri ile 5237 sayılı Kanunun 102, 103, 104 ve 105. maddelerinde yer alan cinsel dokunulmazlığa karşı suçların ve 02.12.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunla TCK"nın 103. maddesinin yeniden düzenlenmesi karşısında, 5237 sayılı TCK"nın 7/2. madde-fıkrasındaki "Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur" hükmü gözetilerek lehe olan hükmün önceki ve sonraki kanunların bütün hükümleri olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle belirlenmesi, her iki kanunla ilgili uygulamanın denetime imkan verecek şekilde kararda gösterilmesi ve 24.11.2015 günlü, 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı ilamı ile 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesi yönünden kısmi iptal kararı verildiğinden, anılan hususlar nazara alınarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafisi ile O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 20.01.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.