Esas No: 2020/24427
Karar No: 2022/3797
Karar Tarihi: 07.03.2022
Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2020/24427 Esas 2022/3797 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, mala zarar verme, hakaret ve tehdit suçlarından mahkum edilmiştir. Hakaret suçuna ilişkin adli para cezası, kanun gereği temyiz edilemez. Ancak, mala zarar verme ve tehdit suçlarına ilişkin temyiz itirazları yerinde görülmüştür. Mahkeme, sanığın mala zarar verme suçlarını işlediğine dair kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gerekçesiyle, bu suçlara ilişkin hükümleri bozmuştur. Ayrıca, tehdit suçu uzlaşmaya tabi olduğundan, bu suç için uzlaşma işlemi yapılması gerektiği vurgulanmıştır.
Detaylı açıklama:
- Adli para cezasının temyizi mümkün değildir: 14.04.2011 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 31.03.2011 tarih ve 6217 sayılı Kanun’un 26. maddesi ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’a eklenen geçici 2. maddesi gereğince hükmolunan adli para cezasına mahkumiyet hükmünün temyizi mümkün değildir.
- Mala zarar verme ve tehdit suçları: İlgili suçlar incelenmiş, mala zarar verme suçuna ilişkin kesin ve inandırıcı delil bulunamadığı gerekçesiyle hükmün bozulması kararlaştırılmıştır. Ayrıca, tehdit suçun
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Mala zarar verme, hakaret, tehdit
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1- Hakaret suçundan kurulan hükme ilişkin temyiz isteminin incelenmesinde;
Doğrudan hükmolunan adli para cezasının miktar ve türüne göre; 14.04.2011 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 31.03.2011 tarih ve 6217 sayılı Kanun’un 26. maddesi ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’a eklenen geçici 2. maddesi gereğince hükmolunan 3.000,00 TL dahil adli para cezasına mahkumiyet hükmünün temyizi mümkün olmadığından, sanığın temyiz isteminin CMUK’nın 317. maddesi gereğince istem gibi REDDİNE,
2- Mala zarar verme ve tehdit suçlarından kurulan hükümlere ilişkin temyiz isteminin incelenmesinde;
Tehdit suçundan kurulan hüküm bakımından 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarihinde yürürlüğe giren 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının, 15.04.2020 tarihli ve 31100 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’un 10. maddesi ile TCK’nın 53. maddesinde yapılan değişiklikle birlikte infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüş, dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
a) Müşteki ...’a ve müştekinin ablası olan katılan ...’a ait otomobillerin, 26/01/2013 gecesi saat 23:55’te suç yeri olan Kayseri ili ... İlçesi ... Mahallesi ... Sokak’taki ... Apt. önünde park halindeyken yakıldığı olayda; her ne kadar sanık tarafından 16/01/2013 tarihinde müşteki ...’a tehdit ve hakaret içerikli mesajlar atılmış ise de; sanığın aşamalarda mesajları kendisinin çektiğini, ancak araçları yakmadığını belirttiği, dosya içerisinde bulunan 27/02/2013 tarihli CD çözüm tutanağına göre de, görüntünün uzak olmasından ve gece olmasından dolayı olayın failinin tespit ve teşhis edilemediği, 11/02/2014 tarihli HTS analiz raporuna göre ise sanığın olay gecesi kullanmış olduğu cep telefonunun saat 23:46’da suç yerinden başka bir yer olan Kayseri ili ... İlçesi ... Mahallesi ... Caddesi üzerinde bulunan baz istasyonundan sinyal aldığı ve sanığın olay gecesi evinde olmadığının değerlendirildiği anlaşılmakla; katılan ile müştekinin olay yeri civarında gördükleri ve olayın faili olduğundan şüphelendikleri şahsın sanığa benzediğine dair beyanları dışında sanığın atılı mala zarar verme suçlarını işlediğine dair mahkumiyetine yeterli, her türlü şüpheden uzak, hukuka uygun, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilmeden ve sanığın atılı mala zarar verme suçlarını işlediğine ilişkin delillerin nelerden ibaret olduğu denetime olanak verecek şekilde karar yerinde açıklanıp tartışılmadan, HTS analiz raporundan bahisle yazılı şekilde hükümler kurulması,
b) Her ne kadar soruşturma aşamasında müşteki ...’un uzlaşmayı kabul etmediğine dair uzlaşma teklif formu dosyada mevcut ise de; uzlaşma teklifinin yapıldığı tarih itibariyle 5918 sayılı Kanun’un 8. maddesi ile 5271 sayılı CMK’nın 253/3. maddesine eklenen “uzlaştırma kapsamına giren bir suçun, bu kapsama girmeyen bir başka suçla birlikte işlenmesi halinde uzlaşma hükümleri uygulanmaz.” cümlesi gereği tehdit suçunun uzlaşmaya tabi olmaması nedeniyle anılan uzlaşma teklif formunun geçerli olmadığı, ancak hükümden sonra 02/12/2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun’un 34. maddesi ile değişik CMK’nın 253. maddesi ile uzlaştırma hükümleri yeniden düzenlenmiş olup, sanığın eylemine uyan 5237 sayılı TCK’nın 106/1. maddesinin 1. cümlesinde düzenlenen tehdit suçunun uzlaşma kapsamına alındığı nazara alınarak, tehdit suçundan dolayı uzlaştırma işlemi yapılıp sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 07/03/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.