8. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/7889 Karar No: 2019/11342 Karar Tarihi: 16.12.2019
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2016/7889 Esas 2019/11342 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Dava, taşınmazın üzerindeki muhdesatın müvekkiline ait olduğunun tespiti istemine ilişkendir. Mahkeme, muhdesattaki iyileştirici nitelikteki giderleri tek başına karşılayan taşınmaz malik ya da maliklerinin eda nitelikli bir alacak davası açarak diğer maliklerden isteyebilecekleri yönünde karar vermiştir. Somut olayda, dava konusu taşınmazın tapuda ahşap ev ve bahçesi niteliğinde kayıtlı olduğu görülmüş, tapunun oluşumundan önce evin varlığı kanıtlanmıştır. Davacı tarafça söz konusu tadilatların esaslı tadilat olduğu iddia edilmediği ve bu şekilde olduğu dosya kapsamından anlaşılmadığı için davacının bu konuda dava açması gerektiği kararına varılmıştır. Hükmün bozulması gerekirken muhdesatın tespitine karar verilmesinin yanlış olduğu belirtilmiştir. Kanun maddeleri ise TBK'nın 77 ve onu izleyen maddeleri hükmüne ve sebepsiz zenginleşme kurallarına göre açacağı eda nitelikli bir alacak davası ile taşınmazın diğer maliklerinden isteyebileceği nitelikte olduğu belirtilen HUMK'nun 428. ve 440/I maddeleridir.
8. Hukuk Dairesi 2016/7889 E. , 2019/11342 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
K A R A R
Davacı vekili; dava konusu taşınmazda ortaklığın giderilmesi davasında taşınmazın tamamı ile üzerindeki muhdesatların tamamının değeri üzerinden ortaklığın giderilmesine karar verildiğini kesinleşmediğini, fakat taşınmaz üzerinde bulunan iki kat ve bir kısmı bodrum kattan oluşan binanın vekil edenince yaptırıldığını, davalıların bu muhdesatın yapımında bir katkılarının olmadığını iddia ederek, dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan muhdesatın müvekkiline ait olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılardan Fethiye; muhdesatların muris tarafından yaptırıldığını belirterek, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece davanın kısmen kabulü ile fen bilirkişisi ..."a ait 30.10.2014 tarihli rapor ve krokide sarı renk ile tesbiti istenen ev olarak gösterilen 2 kat ve kısmi bodrum kattan oluşan muhtesatın %60 ının davacı ... "a ait olduğunun tespitine karar verilmiş; hüküm, davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava; muhdesatın tespiti istemine ilişkindir. Taşınmaz üzerine daha önce mevcut bir muhdesata yeni bölümler ilave edilmesi, muhdesatın tamamlanması veya mevcut muhdesatın bakım ve onarımının yaptırılması bağımsız bir muhdesat meydana getirme niteliğinde olmayıp mevcut muhdesatın daha kullanılır hale gelmesini, bir başka deyişle muhtesattan sağlanacak faydanın artmasını sağlayan işlerdir. Bu işler için harcanan giderler de muhdesatın değerini artıran faydalı ve zorunlu giderlerdendir. İyileştirici nitelikteki giderleri tek başına karşılayan taşınmaz malik ya da maliklerinin koşullarının varlığı halinde bu giderlerden paylarına düşen kısmını TBK"nin 77 ve onu izleyen maddeleri hükmüne, sebepsiz zenginleşme kurallarına göre açacağı eda nitelikli bir alacak davası ile taşınmazın diğer maliklerinden isteyebileceği kuşkusuzdur. İyileştirme giderlerini yapan malik ya da maliklerin taşınmazın ortaklığının giderilerek satılması ve muhdesattan yararlanmalarının son bulması ile istenebilir hale gelecek bu giderler için eda nitelikli alacak davası açma hakkı mevcut iken önceden bu iyileştirme giderlerinin tespitini dava etmekte hukuki yararı bulunduğundan söz edilemez. Açıklanan bu ilke ışığında somut olaya gelince; tüm dosya kapsamı incelendiğinde dava konusu taşınmazın tapuda ahşap ev ve bahçesi niteliğinde kayıtlı olduğu görülmüş, tapunun oluşumundan önce evin varlığı bu şekilde kanıtlanmıştır. Her ne kadar bilirkişi raporunda dava konusu edilen evdeki zorunlu ve faydalı giderlerin davacı tarafından yapıldığı belirlenmiş ve mahkemece de bu tespite değer verilerek muhdesatın %60"nın davacı tarafından meydana getirildiğinin tespitine karar verilmiş ise de; davacı tarafça söz konusu tadilatların esaslı tadilat olduğu iddia edilmediği gibi, bu şekilde olduğu dosya kapsamından anlaşılmadığından; yukarıda yazılı ilkeler karşısında genel hükümler çerçevesinde dava açılması gerektiği sebebi ile davanın reddine karar verilmesi gerekirken; yazılı şekilde muhdesatın tespitine karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ : Davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün 6100 sayılı HMK"nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK"un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 16.12.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.