17. Hukuk Dairesi 2016/1335 E. , 2016/6030 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili müvekkili adına kayıtlı davalı şirkete kasko poliçesi ile sigortalı aracın tek taraflı maddi hasarlı trafik kazası geçirdiğini, müvekkilinin kazanın şoku ve yaralı olması nedeniyle kardeşini telefonla arayarak olay mahallinde ayrılmak zorunda kaldığını, ertesi gün kaza mahallinde vardığında aracın emniyet görevlilerince çekildiğini öğrendiğini, emniyet görevlilerince maddi hasarlı trafik kazası tutanağı tanzim edildiğini davalı şirkete başvurmasına rağmen ödeme yapılmadığını belirterek hasar bedeli olan 20.258,00 TL"nin davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna göre, davanın ispatlanamadığı gerekçesiyle reddine, karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, davacının olay yerini terk etmesi nedeniyle ispat külfetinin yer değiştirdiğini bu nedenle aracı alkollü kullanmadığını, veya aracı ehliyetsiz kullanmadığını davacının ispatlaması gerektiği ve olay mahallini terk etmesini gerektirecek makul bir delil sunmadığından davanın ispat edilemediği kabul edilerek davanın reddine karar verilmiş ise de, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunun1409. Maddesine göre sigortacı, sözleşmede öngörülen rizikonun gerçekleşmesinden doğan zarardan veya bedelden sorumludur.
Kasko Sigortası Genel Şartlarının A/1 maddesine göre gerek hareket gerekse durma halinde iken sigortalının veya aracı kullananın iradesi dışında araca ani ve harici etkiler neticesinde sabit veya hareketle bir cismin çarpması veya aracın böyle bir cisme çarpması müsademesi devrilmesi düşmesi yuvarlanması gibi kazalar ile 3. kişilerin kötü niyet ve muziplikle yaptıkları hareketler aracın yanması çalınması veya çalınmaya teşebbüs sonucu oluşan maddi zararlardan sigortacı sorumludur. Sigortacı gerçekleşen rizikoların poliçe teminatı kapsamı dışında olduğunu iddia ediyorsa 1409/2 maddesi gereği ispat külfeti sigortacıya aittir. Bu düzenlemeler karşısında poliçede belirtilen rizikonun gerçekleştiğini sigortalı, rizikonun teminat kapsamı dışında olduğu iddiasında ise ispat külfeti sigortacıya aittir.
Somut olayda, davacı 25.09.2013 tarihli maddi hasarlı trafik kazası tespit tutanağı ile tek taraflı bir trafik kazası geçirdiğini ve tutanak eklerinde sunulan resimlerden bu kaza sonucu araçta hasar meydana geldiğini ispat etmiş durumdadır. Davalı tarafından kazanın teminat dahilinde olmadığı ileri sürüldüğüne göre olaydaki ispat külfeti mevcut durumun aksini iddia eden sigortacı üzerinde bulunmaktadır. Davalı sigortacı bu savunmasını soyut iddialarla değil, somut delillerle ispatlamaladır.
Türk Ticaret Kanununun 1446. Maddesine göre " Sigorta ettiren, rizikonun gerçekleştiğini öğrenince durumu gecikmeksizin sigortacıya bildirir. Rizikonun gerçekleştiğine ilişkin bildirimin yapılmaması veya geç yapılması, ödenecek tazminatta veya bedelde artışa neden olmuşsa, kusurun ağırlığına göre, tazminattan veya bedelden indirim yoluna gidilir." Ayrıca yine aynı yasanın 1447. Maddesinde " Sigorta ettiren, rizikonun gerçekleşmesinden sonra, sözleşme uyarınca veya sigortacının istemi üzerine, rizikonun veya tazminatın kapsamının belirlenmesinde gerekli ve sigorta ettirenden beklenebilecek olan her türlü bilgi ile belgeyi sigortacıya makul bir süre içinde sağlamak zorundadır. Ayrıca, sigorta ettiren, aldığı bilgi ve belgenin niteliğine göre, rizikonun gerçekleştiği veya diğer ilgili yerlerde sigortacının inceleme yapmasına izin vermekle ve kendisinden beklenen uygun önlemleri almakla yükümlüdür. Bu yükümlülüğün ihlal edilmesi sebebiyle ödenecek tutar artarsa, kusurun ağırlığına göre tazminattan indirim yapılır."
Düzenlemeleri karşısında sigortalı araç sürücüsünün kaza mahallini terk etmesi tek başına teminat dışı hal olarak kabul edilemeyeceği gibi, ispat külfetinin yer değiştirdiğini söylemek de mümkün değildir. Sigortalının geç bildirimi
yada sigortacıya sunması gereken belgeleri süresinde sunmaması durumunda ancak, ödenecek tazminatta bir artış sağlamış ise tazminatta indirim sebebi olarak sayılmıştır.
Bu durumda, ispat yükünün davalı ... şirketinde olduğu kabul edilerek esasa ilişkin tüm delillerin birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar vermek gerekirken yazılı biçimde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 18/05/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.