17. Hukuk Dairesi 2015/15195 E. , 2016/6019 K.
"İçtihat Metni"
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı ve dahili davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Hükmüne uyulan Dairemizin bozma ilamında özetle; davanın İİK. 277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkin olduğu, tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz yada iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamak olduğu, bu davanın önkoşulunun ise, borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK"nun 277 md) bulunması gerektiği, ön koşulun bulunması halinde ise İİK"nun 278, 279 ve 280. maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığının araştırılması gerektiği, davacı, iptal davası sabit olduğu takdirde, tasarruf konusu mal üzerinde cebri icra yolu ile hakkını almak yetkisini elde eder ve tasarruf konusu taşınmaz mal ise, davalı üçüncü şahıs üzerindeki kaydın düzeltilmesine gerek olmadan o taşınmazın haciz ve satışını isteyebilir (İİK.md.283/1 ). Bu yasal nedenle iptal davası, alacaklıya alacağını tahsil olanağını sağlayan, nisbi nitelikte yasadan doğan bir dava olup; tasarrufa konu malların aynı ile ilgili değildir. İİK"nun 282. maddesi gereğince iptal davaları borçlu ve borçlu ile hukuki muamelede bulunan veya borçlu tarafından kendilerine ödeme yapılan kimseler ile bunların mirasçıları aleyhine açılacağı, ayrıca, kötüniyetli üçüncü şahıslar hakkında da iptal davası açılabileceği, somut olayda davacı vekili müvekkilinin alacaklı olduğu ....."ye ait taşınmazın davalı ... adına tescil edildiğini öne sürerek yapılan bu tescilin iptali ile borçlu şirket adına tapuya tescilini talep ettiği halde davanın sadece 3. kişi olan ... aleyhine açıldığı, bu durumda borçlu ..... ile davalı ... arasında zorunlu dava arkadaşlığı olması nedeniyle dava dilekçesinin borçlu şirkete tebliğ edilerek taraf teşkili sağlandıktan sonra davanın esasına girilmesi, borçlu davalının iflasına ilişkin olarak dosya arasında iflas erteleme kararı bulunmakla borçlu davalının iflas durumunun araştırılması, gerektiğinde borçlu ile ilgili kesin veya geçici aciz belgesinin istenilmesi ondan sonra toplanan ve toplanacak tüm delillerin birlikte değerlendirilerek eksik araştırma ve inceleme sonucu yazılı olduğu üzere davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığı gereğine değinilmiştir.
Mahkemece iddia, savunma, toplanan deliller ve bozma ilamı doğrultusunda davacı iflastan önce kesinleşmiş takip dolayısıyla alacağının olduğunu iddia etmiş ise de İİK"nun 193.maddesine göre iflas kararının kesinleşmesi ile takiplerin düşeceği, davacının iddia ettiği alacağın iflas masası tarafından kabul edilmediği, bu konudaki talebinin reddine karar verildiği, davacının alacağın mevcudiyetini ispatlamak için sıra cetveline itiraz yada kayıt kabul davası gibi davalar açmadığı, mevcut alacağın varlığını gösterir mevcut bir ilam bulunmadığı takibin düştüğü dolayısıyla varlığı ispatlanmış ve masa tarafından kabul edilmeyen bir alacak iddiasıyla ilgili tasarrufun iptali davasının görülemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı borçlu ......"yi temsilen İflas İdare Memurları vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı ve davalı borçlu ......"yi temsilen ....... vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA 17/05/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.