
Esas No: 2015/1528
Karar No: 2015/4563
Karar Tarihi: 11.03.2015
2863 sayılı Kanuna aykırılık - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2015/1528 Esas 2015/4563 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
Hüküm : 2863 sayılı Kanun"un 65/b, 5237 sayılı TCK"nın 62, (52/2), 51 maddeleri gereğince mahkumiyet
2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık ve suçtan zarar gören kurum vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
... Bakanlığı adına hazine vekili tarafından 21/02/2011 tarihli dilekçe ile davaya katılma talebinde bulunulmuş olmasına karşın, bu talep değerlendirilmeden 26/03/2013 tarihinde sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm kurulduğu, ancak gerekçeli kararın suçta zarar gören kurum vekiline tebliğ edilmediği, sonradan hükmü öğrenen suçtan zarar gören kurum vekilinin, 23/07/2014 tarihli dilekçe ile verilen hükme karşı temyiz talebinde bulunduğu görülmekle, suçtan zarar gören ve vekili aracılığıyla 21/02/2011 tarihli dilekçe ile davaya katılma talebinde bulunmuş olmasına karşın, bu talebi değerlendirilmeyen ... Bakanlığı"nın CMK"nın 237/2. maddesi uyarınca davaya katılmasına karar verilerek yapılan temyiz incelemesinde;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre katılan vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
...Koruma Bölge Kurulu"nun 21/07/1992 gün, 2523 sayılı kararı ile 1.derece doğal ve 1.derece arkeolojik sit olarak ilan edilen, aynı Kurul"un 22/06/2007 gün, 2425 sayılı kararı ile arkeolojik sit derecesi 2 olarak değiştirilen sınırlar dahilinde kalan,... ilçesi,... köyü, ... mevkiinde bulunan 108 ada 12 parsel üzerinde mevcut yapının önündeki beton zeminin ortasına izinsiz olarak direk dikildiği, bu kısımda vaktiyle balıkçı barınağı olarak kullanıldığı anlaşılan basit baraka izlenimi veren müştemilat bölümün sonradan izinsiz olarak mutfağa dönüştürüldüğü, yine sanık tarafından kullanılmakta olan evin pansiyon olarak işletilmesi amacıyla, içerisinde kontrplaklar ile mekan yaratıldığının tespit edilmesi üzerine açılan kamu davası ile ilgili olarak; sit alanlarında bulunan yapıların iç kısmında ve dışa yansımayan nitelikteki müdahalelerin 2863 sayılı Kanunun 65/1. maddesindeki suçun oluşmasına imkan vermeyeceği, aksinin kabulü, Anayasanın 35. maddesinde düzenlenen mülkiyet hakkının ihlali sonucunu doğuracağı, dosya kapsamında mevcut, sanat tarihçi ve arkeolog bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 28/12/2012 tarihli rapor incelendiğinde, suça konu yapının önünde bulunan beton zeminin ortasına direk dikilmesi, bu direklerin sonradan kaldırılmış olması nedeniyle, sanık tarafından kullanılmakta olan evin pansiyon olarak işletilmesi amacıyla, içerisinde kontrplaklar ile mekan yaratılması ve vaktiyle balıkçı barınağı olarak kullanıldığı anlaşılan basit baraka izlenimi veren müştemilat bölümün sonradan izinsiz olarak mutfağa dönüştürülmesi eylemlerinin ise Anayasanın 35. maddesinde düzenlenen mülkiyet hakkı dikkate alındığında suç teşkil etmeyeceği anlaşılmakla birlikte, yine burada mevcut 13.86 m2 lik depo olarak kullanılan kısma ilişkin eylemlerin ne zaman yapıldığı ve niteliğine ilişkin herhangi bir belirleme yapılmadığı ve ayrıca, dosya kapsamında mevcut tutanaklarda, suça konu yerde bulunan taşınmazın önündeki alanda yer alan beton bölümün 1992 yılından önce atıldığına ilişkin tespitler bulunmasına karşın, sanığın keşif sırasında alınan ifadesinde, bahse konu yerde bulunan taşınmazın önündeki alana Koruma Kurulu"ndan izin alarak 2007 yılında beton döktürdüğüne ilişkin beyanı dikkate alındığında, sanığın bu eylemleri ile ilgili olarak, mahallinde inşaat mühendisi bilirkişinin katılımı ile keşif icra edilerek, niteliği ile suça konu yapıda kullanılan malzemelerin eskiliği, renkteki solmalar ve yıpranma durumu dikkate alınarak yapılış tarihleri tereddüte yer vermeyecek şekilde saptanarak, bu şekilde sanığın dava konusu uygulamaları zamanaşımı süresi içerisinde gerçekleştirip gerçekleştirmediği belirlenerek;
Bünyesinde koruma, uygulama denetim büroları kurulan idarelerden izin almaksızın veya izne aykırı olarak izinsiz inşai ve fiziki müdahalede bulunanların, 2863 sayılı Kanunun 65/d maddesi gereğince cezalandırılması gerekeceği, bu kapsamda, suça konu taşınmazın bulunduğu ilde suç tarihi itibariyle il özel idaresi bünyesinde koruma, uygulama denetim bürosu kurulup kurulmadığı araştırılıp, eğer kurulmuş ise, taşınmazın bulunduğu yerin kurulan koruma, uygulama denetim bürosunun sorumluluk alanı kapsamında olup olmadığı hususu tespit edilip, hükümden sonra, 11/10/2013 tarihinde Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6498 sayılı Kanun ile değişik 2863 sayılı Kanunun 65/1 ve 65/4 maddeleri gereğince sanığın hukuki durumunun yeniden takdir ve tayininde zorunluluk bulunması,
Kabul ve uygulamaya göre de;
1-Sanık hakkında tayin edilen erteli hapis cezasının uzun süreli olduğu gözetilmeksizin TCK"nın 53/4 maddesine aykırı olarak, 53/1 maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının uygulanmamasına karar verilmesi,
2-TCK"nın 51/3 maddesine aykırı olarak, cezası ertelenen sanık hakkında belirlenecek denetim süresinin alt sınırının, tayin edilen hapis cezasından az olamayacağının nazara alınmaması,
3-Sanık hakkında tayin edilen adli para cezasının bir gün karşılığının belirlenmesi sırasında uygulanan kanun maddesinin gösterilmemesi suretiyle CMK"nın 232/6. maddesine aykırı davranılması,
4-5237 sayılı TCK’nın 51/7. maddesi uyarınca denetim süresi içinde sanığın kasıtlı bir suç işlemesi ve kendisine yüklenen yükümlülüklere hakimin uyarısına rağmen uymamakta ısrar etmesi halinde ertelenen cezanın kısmen veya tamamen infaz kurumunda çektirilmesine, denetim süresi içerisinde işlenecek ikinci suçtan dolayı hüküm veren mahkeme tarafından karar verileceği gözetilmeden, infazı kısıtlar şekilde, denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlenmesi halinde cezanın tamamen infaz kurumunda çektirilmesine karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanığın ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 11/03/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.