Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/5662
Karar No: 2014/1185

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2013/5662 Esas 2014/1185 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2013/5662 E.  ,  2014/1185 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı gerçek kişilerden davalı ... vekili ile davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Kadastro sırasında ... Köyü 102 ada 14, 15 ve 16 pasel sayılı taşınmazlar yüzölçümü yazılmadan, öncesinde bir bütün olarak 823 ve 824 tahrir numaralı vergi kayıtları kapsamında kaldığından, asliye hukuk mahkemesinde dava konusu olduğundan söz edilerek malik haneleri açık bırakılmak suretiyle tesbit edilmişlerdir.
    Davacı ..., sınırlarını bildirdiği ekli krokide gösterilen 3000 m² yüzölçümündeki taşınmazın kendilerine anneleri ...’den kaldığını, bu taşınmazın 818 tahrir numaralı vergi kaydı kapsamında kaldığını, bu taşınmazın kendisi tarafından ...’ya satışına ilişkin adi satış senedinin iptali istemiyle kardeşi ... tarafından açılan davanın asliye hukuk mahkemesinin 1973/410-1981/691 sayılı kararı ile kabul edilip, satış senedi iptal edildiği halde, davalı ...’in bu taşınmazı ..."dan satın aldığını iddia ederek, taşınmaza elattığını ileri sürerek, elatmanın önlenmesini istemiştir. Yargılama sırasında çekişmeli taşınmaz için 102 ada 14, 15 ve 16 parsel sayısı ile kadastro tesbit tutanağı düzenlendiğinden, asliye hukuk mahkemesinin 24.12.2002 gün ve 1999/397-654 sayılı görevsizlik kararı ile dosya kadastro mahkemesine devredilmiştir.
    Mahkemece davanın kabulüne, ... Köyü 102 ada 14 sayılı parsel dava konusu olmadığından gerekli usûlî işlemlerinin tamamlanması için tutanak aslının kadastro müdürlüğüne gönderilmesine, 102 ada 15 ve 16 sayılı parsellerin kadastro tesbitlerinin iptaline, fen bilirkişi ... tarafından düzenlenen 13.12.2004 tarihli rapor ve krokide (A ve C) harfleriyle gösterilen, kırmızı kalemle taralı bölümün 1646,62 m² yüzölçümünde ev ve bahçe niteliğiyle toplam iki pay kabul edilerek 1 payının ..., 1 payının da ... Kızı ... adına tesciline, (B) harfiyle gösterilen 433,53 m²"lik bölümün bahçe niteliğiyle ..., (D) harfiyle gösterilen 521,38 m²"lik bölümün han ve bahçe niteliğiyle ... adına tesciline karar verilmiş; davalı gerçek kişiler ve davalı Hazinenin temyizi üzerine, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 23.11.2006 tarih ve 2006/15858 - 2006/16129 sayılı kararı ile hüküm kısmen bozulmuş, kısmen de temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
    Hükmüne uyulan red-bozma kararında özetle; “Çekişmeli ... Köyü 102 ada 14 sayılı parselin dava konusu olmadığı belirlenerek bu parsele ilişkin tutanak aslının kesinleştirilmek üzere kadastro müdürlüğüne gönderilmesinin yerinde olduğu, çekişmeli 102 ada 15 ve 16 sayılı parsellerin (A) ve (C) harfleri ile gösterilen bölümlerinin davacının dayandığı 818 tahrir numaralı vergi kaydı kapsamında kaldığı ve davacının annesi ...’den geldiği yönünde gerçek kişi olan taraflar arasında uyuşmazlık bulunmadığı, uyuşmazlığın bu
    -2-
    taşınmazdaki ... payının davalıların murisi ...in bayi ... (...)’a satış işleminin geçerli olup olmadığı, ... ile ... arasındaki taksim senedinin uygulanıp uygulanamayacağına ilişkin olduğu, ... 11.05.1973 tarihinde davalı sıfatıyla ... ve ... aleyhine açtığı davada, annesi ...’den kalan taşınmaz paylaşılmadığı halde, ... tarafından diğer davalı ...’ya satıldığından söz ederek, davalıların elatmasını önlenmesini istemiş, ... ise dava konusu taşınmazı ...dan satın aldığı iddiasıyla davaya katılmış, ...’in mirasının paylaşılmadığı bu nedenle yapılan satış geçersiz olduğundan, 20.04.1973 tarihli satış senedinin iptaline ve davalıların elatmasının önlenmesine ilişkin asliyle hukuk mahkemesinin 07.09.1981 gün ve 1973/410-1981/691 sayılı kararı, ...in temyiz itirazları red edilerek Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 15.03.1982 gün ve 1982/5822-5751 sayılı kararı ile onandıktan sonra kesinleştiği, ... tarafından 21.11.1984 tarihinde davalı ... aleyhine, davalı ...’nin kardeşi tarafından ...’a satılan taşınmazı ondan da kendisinin satın aldığı, taşınmaz üzerindeki meyve ağaçlarının kendisine ait olduğunun tesbiti iddiasıyla açılan ve ..."e yaygınlaştırılan davanın, ... ve ...’in ortak miras bırakanı ...’nin mirası paylaşılmadan ... tarafından payının satılamayacağı gerekçesiyle reddine ilişkin asliye hukuk mahkemesinin 04.10.1989 gün ve 1984/996-666 sayılı kararı, Yargıtay 13. Hukuk Dairesi tarafından 23.05.1991 gün ve 1991/3364-5958 sayılı kararı ile onandıktan sonra kesinleştiği ve mahkemece, sözü edilen mahkeme kararlarının, taraflar için kesin hüküm olmasa da güçlü delil kabul edilerek, ... tarafından açılan davanın kabulüne karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı belirtilerek, davalı gerçek kişilerin bütün temyiz itirazlarının, Hazinenin ise ... Köyü 102 ada 14 sayılı parsele ilişkin temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
    Hazinenin dava konusu 102 ada 15 ve 16 sayılı parsellere yönelik temyiz itirazları yönünden ise, “15 ve 16 sayılı parsellerin asliye hukuk mahkemesinde dava konusu olduğundan söz edilerek malik hanesi açık bırakılmak suretiyle tesbitleri yapıldığından, kadastro mahkemesine, 3402 sayılı Kanunun 30/2. maddesi gereğince bu taşınmazların gerçek niteliği ve maliklerini tesbit ederek doğru tapu sicili oluşturulmalı, çekişmeli 102 ada 15 ve 16 sayılı parsellerin kazandırıcı zamanaşımı zilyedliği yoluyla edinilebilecek yerlerden olup olmadığı, adlarına tescil kararı verilenler yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyedliği koşullarının oluşup oluşmadığı usûlünce belirlenmesi gerektiği belirtilerek usûlüne uygun orman ve zilyedlik araştırması yapılarak oluşacak sonuca göre hüküm kurulması” gereğine değinilmiştir.
    Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davanın kabulüne ve dava konusu ... Köyü, 102 ada 15 ve 16 parsel sayılı taşınmazların kadastro tesbitlerinin iptali ile 06/07/2012 tarihli bilirkişi raporuna ekli krokide (A ve C) harfleriyle gösterilen toplam 1646,62 m² yüzölçümündeki bölümün 102 ada 15 ve 16 sayılı parsellerden ifrazı ile aynı adanın son parsel sayısı ve ev ve bahçe niteliğiyle 1/2’şer payla ... oğlu ... ile ... kızı ... adına, aynı krokide (B) harfi ile gösterilen 433,53 m² yüzölçümündeki bölümün 102 ada 16 parsel sayısı ve bahçe vasfıyla ... kızı ... adına, yine aynı krokide (D) harfiyle gösterilen 521,38 m² yüzölçümündeki bölümün 102 ada 15 parsel sayısı ve bahçe vasfıyla ... oğlu ... adına tapuya kayıt ve tescillerine karar verilmiş, hüküm davalı gerçek kişilerden davalı ... vekili ile davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 1947 yılında yapılıp, 05.10.1947 tarihinde ilân edilerek üç ay sonra 1948 yılında kesinleşen orman kadastrosu vardır. Daha sonra, 2002 yılında 3402 sayılı Kanunun 4. madde hükümlerine göre yapılıp dava nedeniyle kesinleşmeyen aplikasyon ve 2/B madde uygulaması mevcuttur.
    Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak, üç kişilik uzman orman bilirkişi kurulu tarafından, orman kadastrosu, eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmazların orman sayılmayan yerlerden oldukları anlaşıldığına ve adına tescil
    -3-
    kararı verilen kişiler yararına 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyedliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu belirlenerek ve bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davalı Hazine ile davalı ... vekillerinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının gerçek kişilere yükletilmesine, Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 27/01/2014 günü oy birliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi