![Abaküs Yazılım](/3.png)
Esas No: 2022/229
Karar No: 2022/3730
Karar Tarihi: 07.03.2022
Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2022/229 Esas 2022/3730 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Kararda, sanığın hırsızlık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından yargılandığı, istinaf başvurusunun esastan reddedildiği ve temyiz istemlerinin reddedildiği belirtiliyor. Ancak, sanığın yokluğunda verilen hükmün tebliğinin hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle eski hale getirme istemi kabul ediliyor ve yapılan tebliğ işleminin geçersiz olduğu belirtiliyor. Suçlamalardan biri olan resmi belgede sahtecilik suçu için verilen hüküm, cezanın miktarının beş yıl veya daha az olduğu için istinaf başvurusunun reddedilmesi gerektiği belirtiliyor. Hırsızlık suçu için ise hükmün hukuka aykırı olduğu ve sanığın beraat etmesi gerektiği belirtiliyor. Bu hükümde, sanık hakkında zorunlu müdafii atanması gerektiği gözetilmeden, savunma hakkının kısıtlandığı belirtiliyor. Kanun maddeleri olarak, CMK'nın 42., 150/3., 188/1 ve 289/1-e maddeleri ile TCK'nın 142/2-h ve 143. maddeleri ve Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 14.10.2021 tarihli ve 2021/35 E., 2021/473 K. sayılı kararı referans gösteriliyor.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Hırsızlık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun esastan reddi
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Temyiz incelemesine konu olan İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 6. Ceza Dairesinin 19.01.2021 tarihli ve 2020/1366 E., 2021/ 127 K. sayılı kararı ile hakkında istinaf isteminin esastan reddine karar verilen sanık ...’nın yanı sıra aynı dosyadan istinaf isteminin esastan reddine karar verilen sanık ...’nın temyiz istemi hakkında da Dairemizin 07.03.2022 tarihli ve 2022/211 E. sayılı kararı ile karar verildiği belirlenerek yapılan incelemede;
Sanık ...’in yokluğunda verilen hükmün, sanığa 02.04.2021 tarihinde tebliğinden sonra sanığın öğrenme üzerine verdiği 27.08.2021 tarihli eski hale getirme ve temyiz talepli dilekçesinin 5271 sayılı CMK'nın 42. maddesi uyarınca eski hale getirme isteğini inceleme yetkisi, bu taleple birlikte temyiz itirazı da yapılmış olduğundan Yargıtay ilgili ceza dairesine ait olması nedeniyle, Küçükçekmece 17. Asliye Ceza Mahkemenin 06.09.2021 tarihli ve 2018/197 E., 2020/51 K. sayılı ek kararının yok hükmünde olduğu ve sanığın yokluğunda verilen 19.01.2021 tarihli kararın tebliği için adı geçenin bilinen en son adresi esas alınarak Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine göre normal tebligat çıkarılıp, çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi halinde, aynı Kanun'un 21/2. maddesi uyarınca adres kayıt sistemindeki adres bilinen en son adres olarak kabul edilerek, merci tarafından, tebligata, Tebligat Kanunu'nun 23/1-8 ve Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesi hükümlerine göre, “Tebligat çıkarılan adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğundan, tebliğ imkansızlığı durumunda, tebligatın, Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesine göre bu adrese yapılması” gerektiğine dair şerh düşülerek tebliğ işlemlerinin tamamlanması gerekirken, doğrudan MERNİS adresi ile aynı olan bilinen en son adresine Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesine göre yapılan gerekçeli karar tebliği işleminin geçersiz olduğunun anlaşılması karşısında; eski hale getirme isteminin kabulü ile yapılan tebliğ işleminin hukuken geçersiz ve sanığın 27.08.2021 tarihli temyiz başvurusunun süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
1- Sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Hükmolunan cezanın miktar ve türü gözetildiğinde, 5271 sayılı CMK’nın 286/2-a maddesi uyarınca, ilk derece mahkemelerinden verilen beş yıl veya daha az hapis cezaları ile miktarı ne olursa olsun adli para cezalarına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine dair bölge adliye mahkemesi kararlarının temyizi mümkün olmadığından, sanık ve müdafiinin temyiz istemlerinin 5271 sayılı CMK’nın 298. maddesi uyarınca istem gibi REDDİNE,
2- Sanık hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
5271 sayılı CMK’nın 288. maddesinin “Temyiz, ancak hükmün hukuka aykırı olması nedenine dayanır. Bir hukuk kuralının uygulanmaması veya yanlış uygulanması hukuka aykırılıktır.” ve aynı Kanun’un 294. maddesinin ise; “Temyiz eden, hükmün neden dolayı bozulmasını istediğini temyiz başvurusunda göstermek zorundadır. Temyiz sebebi ancak hükmün hukuki yönüne ilişkin olabilir.” şeklinde düzenlendiği de gözetilerek sanık ve müdafiinin temyiz istemlerinin sanığın üzerine atılı suçu işlediğine ilişkin her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığına, bu sebeple “Şüpheden sanık yararlanır.” ilkesi gereğince sanığın beraat etmesi gerektiğine, kararın hukuka aykırı olduğuna, ayrıca sanık hakkında TCK’nın 62. maddesinin uygulanmamasının da usul ve yasaya aykırı olduğuna ilişkin olduğu belirlenerek anılan sebeplere yönelik yapılan incelemede;
5237 sayılı TCK'nın 142. maddesinde 6545 sayılı Kanun'un 62. maddesi ile yapılan ve 28.06.2014 tarihinde yürürlüğe giren değişiklik uyarınca, sanıklara yüklenen TCK'nın 142/2-h, 143. maddelerinde öngörülen suçun gerektirdiği cezanın alt sınırının 5 yıldan fazla olması ile Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 14.10.2021 tarihli ve 2021/35 E., 2021/473 K. sayılı kararı dikkate alınarak, 5271 sayılı CMK'nın 150/3. maddesi uyarınca sanığa zorunlu müdafii atanması gerektiği gözetilmeden, yargılamaya devam edilerek aynı Kanun’un 188/1 ve 289/1-e maddelerine aykırı davranılması suretiyle savunma hakkının kısıtlanması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan diğer yönleri incelenmeyen hükmün bu sebepten dolayı istem gibi BOZULMASINA, 07.03.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.