Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/4398
Karar No: 2013/8930
Karar Tarihi: 30.5.2013

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2013/4398 Esas 2013/8930 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacılar, miras bırakanları K.B.'ın paydaşı olduğu bir taşınmazda soyadının yazılı olmadığını ileri sürerek kaydın nüfus kaydına uygun olarak düzeltilmesini istemişlerdir. Mahkeme davanın kabulüne karar vermiş, ancak yapılan araştırma ve incelemenin yeterli olmadığı belirtilerek kararın bozulması kararlaştırılmıştır. Bu tür kayıt düzeltme davaları tapuda kayıtlı malikler veya mirasçıları tarafından açılabilir. Ayrıca, elbirliği mülkiyetinde herhangi bir ortak da tek başına tapuda kimlik bilgileri ile ilgili düzeltme isteyebilir. Tapu ve nüfus bilgileri arasında bağlantı ve tutarlılık sağlandığında davaların kabulü olur. Kanun maddeleri: 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 12. maddesi, Türk Medeni Kanunu'nun 702. maddesi.
1. Hukuk Dairesi         2013/4398 E.  ,  2013/8930 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : GAZİOSMANPAŞA 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 08/11/2012
    NUMARASI : 2011/473-2012/440

    Yanlar arasında görülen tapu kayıt düzeltimi davası sonunda, yerel mahkemece  davanın, kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekilince yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi "ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
    Dava, kayıt malikinin tapu kaydına yazılı olmayan soyadı bilgisinin eklenmesi isteğine  ilişkindir.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Davacılar, miras bırakanları K..B..ın paydaşı olduğu 1382 parsel sayılı taşınmazda soyadının yazılı olmadığını ileri sürerek  anılan kaydın  nüfus kaydına uygun olarak  düzeltilmesini istemişlerdir.
    Bilindiği üzere; Taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet hakkı sahibinin adı, soyadı, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur. Bu tür davalarda kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir.
    Bu davalar, taşınmazın aynına ilişkin bulunduğundan 6100 sayılı HMK’nin 12. maddesi uyarınca taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde açılır.
    Tapuda kayıt düzeltilmesi davasını, tapu maliki ile mirasçıları açabilir. Bunun yanı sıra 01.01.2002 tarihinde yürürlüğe giren Türk Medeni Kanununun 702. maddesinin son fıkrası gereğince ortaklardan her birinin topluluğa giren hakların korunmasını sağlayabileceği ve bu korumadan bütün ortakların yararlanabileceği öngörüldüğünden elbirliği mülkiyetinde, ortaklardan her hangi biri de tek başına tapuda murisin kimlik bilgileri ilgili olarak düzeltme isteyebilir. Ayrıca bu davaların, bir başka dava nedeniyle verilen yetkiye dayanılarak açılması da mümkündür. Böyle bir  yetki verildiğinde yetkiye dayanarak dava açan kişinin aktif dava ehliyeti vardır.
    Tapu Müdürlüğüne husumet yöneltilerek açılması gereken kayıt düzeltme davalarında, mahkemece sağlıklı bir inceleme yapılmalı, kayıt maliki ile ismi düzeltilecek kişinin aynı kişi olduğu kuşkuya yer vermeyecek şekilde saptanmalıdır. Bu saptama yapılırken de aşağıda açıklanan yöntem izlenmelidir.
    1- Kimlik bilgilerinde düzeltme yapılması istenen dava konusu taşınmazların tapu kayıtları (ilk tesis ve tedavülleriyle) ve kadastro tutanakları (tespit ve tescile esas alınan tüm dayanak belgeleriyle) ayrıca taşınmazlar kadastrodan sonra edinilmişse buna ilişkin tüm belgeler ile birlikte getirtilmelidir.
    2- Nüfus Müdürlüğünden, dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarında malik olarak görünen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişi veya kişilerin nüfus kayıtlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalı, mevcut ise bu kişi veya kişiler duruşmaya çağrılarak dava konusu taşınmazlarda mülkiyet hakkı iddiaları bulunup bulunmadığı kendilerinden sorulmalı, kaydı düzeltilecek kişilerin nüfus kayıtları, tapu kayıtları ve dayanakları ile bağlantı kurulacak şekilde incelenmelidir.
    3-Taşınmazın bulunduğu yerleşim yerinde zabıta aracılığı ile kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan başka kişi veya kişilerin bulunup bulunmadığı da araştırılmalıdır.
    4-İstem konusunda tanıklar dinlenmelidir.
    5-Tüm bu araştırmalar sonucu hala kesin bir kanaat oluşmamış ise mahallinde keşif yapılarak; tanıklar ve varsa tespit bilirkişileri taşınmaz başında dinlenmelidir.
    Açıklanan bu hususlar çerçevesinde yapılacak inceleme ve araştırma sonucu, tapu ve nüfus bilgileri arasında bağlantı ve tutarlılık sağlandığında davanın kabulü yoluna gidilmelidir.
    Davanın niteliği gereğince, yargılama harcı ve vekâlet ücreti maktu olarak belirlenmelidir.
    Tapu Müdürlüğü yasal hasım olduğundan yargılama giderlerinden (ve yargılama giderlerinden olan vekalet ücretinden) sorumlu tutulmamalıdır.
    Bu ilkeler ışığında somut olaya bakıldığında; mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin  hükme elverişli ve yeterli olduğu söylenemez.
    Şöyle ki özellikle; çekişme konusu taşınmaz 1971 yılında senetsizden tespit ve tescil edildiği halde kadastro tespit bilirkişilerinin yaşayıp yaşamadıklarının belirlenerek bilgilerine başvurulmadığı, davacının miras bırakanı k.  B. ın annesi, kardeşleri ve yeğenlerini gösterir (yaşayıp yaşamadıkları denetlenecek şekilde) vukuatlı aile nüfus kayıt tablosunun getirtilerek kadastro tutanağındaki bilgilerle karşılaştırılmadığı, çekişme konusu taşınmazı kimin, ne şekilde tasarruf ettiğinin de araştırılmadığı  görülmektedir. 
    O halde; yukarıda değinilen ilkeler ve olgular çerçevesinde araştırma ve inceleme yapılarak çekişme konusu taşınmazın paydaşı İ..kızı k. "nin davacıların miras bırakanı İ.. kızı k.  B..olup olmadığının duraksamaya yer bırakmayacak şekilde saptanması, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yetinilerek yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru olmadığı gibi, kabule göre de, maktu harca hükmedilecek yerde nispi harcın hüküm altına alınmış olması da  isabetsizdir.
    Davalı vekilinin temyiz itirazları belirtilen nedenlerle yerindedir. Kabulüyle hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK."nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA,  30.5.2013 tarihinde oybirliğiyle karar  verildi.

     

     

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi