
Esas No: 2021/9508
Karar No: 2022/3145
Karar Tarihi: 22.02.2022
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/9508 Esas 2022/3145 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2021/9508 E. , 2022/3145 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki sigorta tahkim davasında itiraz hakem heyetince verilen kararın taraf vekilleri tarafından süresi içinde temyizi istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
K A R A R
Davacı vekili; davacının 21/05/2017 tarihinde yolcu olarak bulunduğu aracın karıştığı çift taraflı trafik kazası neticesinde yaralandığını belirterek sürekli işgöremezlik tazminatının davalıdan tahsilini talep etmiş, ıslahla talebini 189.676,72 TL'ye yükseltmiştir.
Davalı vekili davanın reddini savunmuştur.
Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince, başvurunun usulden reddine karar verilmiş; Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararına karşı davacı vekilinin itiraz edilmesi üzerine, davacının itirazının kabulü ile başvurunun kabulüne karar verilmiş; İtiraz Hakem Heyeti kararı, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, İtiraz Hakem Heyet kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle, maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili, meydana gelen kazada davacının yaralandığını ve malul kaldığını açıklayıp tazminat talebinde bulunmuştur.
Somut olayda, İtiraz Hakem Heyetince hükme esas alınan Dokuz Eylül Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Kurulu’ndan 06/11/2018 tarihli raporunda kaza tarihi itibarıyla Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliğe göre davacının kazadan kaynaklı travma sonrası stres bozukluğuna bağlı maluliyetinin %20 olduğu rapor edilmiştir. Hakem heyetince bu rapor hükme esas alınarak talebin kabulüne karar verilmiştir.
Maluliyet raporunda travma sonrası stres bozukluğunun tedavi ile iyileşip iyileşmeyeceği, belirlenen oranın davacının bakiye ömrü boyunca devam edip etmeyeceğine ilişkin ayrıntılara yer verilmemiştir. Rapor bu hali ile karar vermeye elverişli değildir.
Bu durumda, davacının psikolojik tedavisine ilişkin tüm tedavi evrakları dosya arasında getirtildikten sonra, davacının Adli Tıp Kurumu 3.İhtisas Dairesince muayenesi yapılarak (sadece bu somut olaya münhasır olmak üzere maluliyet raporunun ATK 3. İhtisas Dairesince düzenlenmesi), Adli Tıp Kurumu 3.İhtisas Dairesinden kaza tarihinde yürürlükte bulunan
Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre, kazadan sonra oluştuğu belirtilen psikolojik rahatsızlıkların kaza ile illiyet bağının olup olmadığı, maluliyet oranına etki edip etmediği, post travmatik stres bozukluğuna ilişkin tespit edilen maluliyet oranının davacının bakiye ömrü boyunca aynı oranda devam edip etmeyeceğinin tespit edilerek sonucuna göre karar verilmek üzere, itiraz hakem heyeti kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
3-Zararın meydana gelmesinde veya artmasında mağdurun da kusurunun bulunması halinde söz konusu olan müterafik kusur 6098 sayılı TBK'nın 52.maddesinde düzenlenmiştir. Mağdurun kusurunun zararın meydana gelmesinde başlıca etken olması halinde zarar verenin sorumluluğunun kalkması söz konusu olabileceği gibi belirlenen kusura göre zarar ve ziyandan indirim yapılmasını da gerektirebilir. Müterafik kusura ilişkin savunma bir defi olmadığından mahkemece bu yönde bir savunma olmasa dahi resen araştırılması ve tartışılması gerekmektedir.
Davalı vekili, davacının emniyet kemeri takmadığından bahisle davacının müterafik kusuru nedeniyle tazminattan indirim yapılması gerektiğini savunmuştur. Kaza tespit tutanağında emniyet kemeri bölümü belirsiz şeklinde işaretleme yapılmış, İtiraz Hakem heyetince bu konuda bir gerekçe oluşturulmamıştır.
Bu nedenle, savcılık evrakları da getirtilerek davacının araçta oturduğu yerin tespiti, kaza tarihi itibariyle yedi yaşında olduğu, bu nedenle özel tertibatlı çocuk bağlama sisteminin kullanılıp kullanılmadığı araştırılarak emniyet kemerinin takılması halinde dahi, kaza nedeniyle oluşan maluliyetin oluşup oluşmayacağı ve kullanılmaması ile oluşan maluliyet arasında illiyet bağı bulunup bulunmadığı konusunda Adli Tıp Kurumu'ndan veya uzman doktor bilirkişi heyetinden rapor alınması; koruyucu ekipmanın takılmadığı ve bu durumun maluliyetle illiyeti bulunduğunun saptanması halinde, BK'nın 52. maddesi uyarınca tazminattan müterafik kusur indirimi yapılmak suretiyle karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) ve (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, aşağıda dökümü yazılı 36,30 TL kalan onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 22.02.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.