Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2013/20242 Esas 2014/1719 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/20242
Karar No: 2014/1719
Karar Tarihi: 10.02.2014

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2013/20242 Esas 2014/1719 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2013/20242 E.  ,  2014/1719 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 6. İş Mahkemesi
    TARİHİ : 10/09/2013
    NUMARASI : 2004/13-2013/361

    Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün, davalı vekili tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan ve temyiz konusu hükme ilişkin dava, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesinde sayılı ve sınırlı olarak gösterilen hallerden hiçbirine uymadığından Yargıtay incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin isteğin reddine karar verildikten sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

    K A R A R

    Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici nedenlere ve temyiz nedenlerine göre davalı şirket vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddine,
    Dava, 13.08.2002 tarihindeki iş kazasında yaralanan sigortalının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemlerine ilişkindir.
    Mahkemece, mahkemece 75.000,00TL maddi, 20.000,00TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
    Dosya kapsamındaki kayıt ve belgelerden, 13.08.2002 tarihindeki zararlandırıcı olayın iş kazası olduğu, kaza nedeniyle sigortalının %35,20 oranında sürekli iş göremezliğe maruz kaldığı, kazanın oluşumunda %50 oranında davacı kusuru ,%50 oranında ise davalı kusurunun bulunduğu, maddi tazminat davasının 24.09.2004 tarihinde 1.000,00TL bedelli olarak açıldığı, davacının 17.07.2013 tarihli ıslah dilekçesi ile müddeabihi 74.000,00TL daha artırdığı,davalı yana 26.07.2013 tarihinde tebliğ olunan ıslah dilekçesi sonrasında davalı şirket vekilinin 29.07.2013 tarihinde ve süresinde zamanaşımı def"in de bulunulduğu anlaşılmıştır.
    Dava konusunun iş kazasından kaynaklanan zararların tazminine ilişkin olduğunun kabulü sonrasında işbu davada uyuşmazlık konusu olan öncelikli husus, bu tür davalarda gerek 818 sayılı B.K.’nun 125. maddesi gereğince gerekse 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun 146.maddesinde belirtilen 10 yıllık zaman aşımı süresinin dolup dolmadığı noktasında toplanmaktadır.
    Uygulama ve öğretide kabul edildiği üzere, zamanaşımı failin ve zararın öğrenildiği tarihten başlatılmalıdır. Zarar görenin zararı öğrenmesi demek, zararın varlığı, mahiyeti ve esaslı unsurları hakkında bir dava açma ve davanın gerekçelerini göstermeye elverişli bütün hal ve şartları öğrenmiş olması demektir.
    Somut olayda, davacı"nın 13.08.2002 tarihindeki iş kazasına ilişkin maddi tazminat isteminin 1.000,00TL si dışındaki kısmının 10 yıllık zamanaşımı süresi geçtikten sonra 17.07.2013 tarihli ıslah dilekçesi ile talep edildiği ve davalı yanca ıslahen artırılan maddi tazminat kısmına ilişkin süresinde zamanaşımı def"i"nde bulunduğu anlaşıldığından Mahkeme"nin ıslahen artırılan maddi tazminat isteminin kabulüne karar verilmesi hatalı olmuştur.
    Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davalı şirket vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 10.02.2014 gününde oy birliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.