Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/4820
Karar No: 2021/10109
Karar Tarihi: 14.10.2021

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2021/4820 Esas 2021/10109 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2021/4820 E.  ,  2021/10109 K.

    "İçtihat Metni"

    BURSA 8. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen menfi tespit davasının reddine dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesince yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davacı tarafın istinaf başvurusunun reddine, davalı tarafın istinaf başvurusunun kabulüne yönelik olarak verilen kararın süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacı; Özel Bursa Anadolu Hastanesi’nin sahibi olduklarını, davalı kurumun Sayıştay tarafından hazırlanan rapora göre 560 hastaya sundukları sağlık hizmetleri nedeniyle 2011 yılında toplam 41.298,95 TL fazla ilave ücret aldıklarından bahisle aleyhlerine 334.375,41 TL cezai şart işlemi uyguladığını, Kurumca alınan ücretlerin fazla olup olmadığına dair denetim yapılmadığını, hastalardan fazla ilave ücret almadıkları için cezai şartın iptali ile borçlu olmadıklarının tespitine, cezai işleme konu paranın tahsil edilmesi halinde ödeme tarihinden itibaren ticari faizi ile tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı; davanın reddine karar verilmesini dilemiştir.
    İlk derece mahkemesince; bilirkişi raporunda detaylı olarak açıklandığı şekilde davacın SUT tüzüğüne aykırı işlemleri nedeni ile davalı tarafından düzenlenen para cezasında herhangi bir aykırılık olmayıp ceza miktarı usulsüz olarak yapılan işlemlere uygun ve tavan hesabı kapsamında bulunduğundan raporda eksikliği belirtilen bir kısım hususların ayrıca tekrar araştırılmasına gerek görülmeden davacının sübut bulmayan davasının reddine karar verilmiştir
    İlk derece mahkemesinin kararına karşı, taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
    Bölge adliye mahkemesince; alınan bilirkişi raporlarında hasta veya hasta yakınlarından kurum mevzuatına aykırı şekilde ilave ücret alınması işleminin daha sonraki fatura dönemlerinde tespit edilmiş olması nedeniyle uygulanan cezai şartın yerinde olduğundan davacının istinaf talebinin reddine dair verilen kararın taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; Dairemizin 24/11/2020 tarihli 2020/1203 esas, 2020/7001 karar sayılı ilamıyla "...bölge adliye mahkemesince; sadece davacının istinaf başvurusunun değerlendirildiği, davalının istinaf istemi hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmediği anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca; bölge adliye mahkemesince, taraf vekillerinin istinaf başvurusu üzerine HMK"nın 359. maddesine uygun hüküm sonucu oluşturulmadığı, davalı açısından ortada temyizen incelenebilecek bir kararın bulunmadığı dikkate alınarak; davalının istinaf başvurusu da değerlendirilmek üzere bir karar verilmesi..." gerekçesi ile bozulmuştur.
    Bölge adliye mahkemesince, bozmaya uyulduğu belirtilerek, davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan davanın reddi nedeniyle AAÜT hükümleri gereğince davalı lehine nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken mahkemece maktu vekalet ücretine hükmedilmesi usul ve yasalara aykırı bulunduğundan davacının istinaf başvurusunun reddine, davalının istinaf başvurusunun kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    6100 sayılı HMK"nın 266. maddesi hükmüne göre, çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren konularda bilirkişi oy ve görüşünün alınması zorunludur. Genel hayat tecrübesi ve kültürünün sonucu olarak herkes gibi hakimin de bildiği konularda bilirkişi dinlenmesine karar verilemeyeceği gibi, hakimlik mesleğinin gereği olarak hakimin hukuki bilgisi ile çözümleyebileceği konularda da bilirkişi dinlenemez. Her halde seçilecek bilirkişinin mesleği itibarıyla konunun uzmanı olması gerekir.
    HMK’nun 281. maddesinde, tarafların, bilirkişi raporunda eksik gördükleri hususların, bilirkişiye tamamlattırılmasını; belirsizlik gösteren hususlar hakkında ise bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebilecekleri; mahkeme, bilirkişi raporundaki eksiklik yahut belirsizliğin tamamlanması veya açıklığa kavuşturulmasını sağlamak için, bilirkişiden ek rapor alabileceği; ayrıca gerçeğin ortaya çıkması için gerekli görürse, yeni görevlendireceği bilirkişi aracılığıyla, tekrar inceleme yaptırabileceği açıklanmıştır.
    Bilirkişiler, raporlarını hazırlarken raporun dayanağı olan somut ve özel nedenleri bilimsel verilere uygun olarak göstermek zorundadır. Bilirkişi raporu aynı zamanda Yargıtay denetimine de elverişli olacak şekilde bilgi ve belgeye dayanan gerekçe ihtiva etmelidir. Ancak bu şekilde hazırlanmış raporun denetimi mümkün olup, hüküm kurmaya dayanak yapılabilir.
    Bilirkişi raporu kural olarak hâkimi bağlamaz. Hâkim, raporu serbestçe takdir eder. Hâkim, raporu yeterli görmezse, bilirkişiden ek rapor isteyebileceği gibi gerçeğin ortaya çıkması için önceki bilirkişi veya yeniden seçeceği bilirkişi vasıtasıyla yeniden inceleme de yaptırabilir. Bilirkişi raporları arasındaki çelişki varsa hâkim çelişkiyi gidermeden karar veremez.
    Somut uyuşmazlıkta; Sayıştay tarafından 2011 yılında yapılan incelemede davacının SGK mensubu hastaların tedavisi nedeniyle verdiği hizmetler karşılığında hastalardan fazla ilave ücret aldığına dair tespitin Kuruma bildirilmesi neticesinde Kurumca detaylı bir inceleme yapılmadan davacı hakkında cezai işlem uygulanmıştır.
    Oysaki Sayıştay denetimi sırasında sadece hastaların kredi kartlarından çekilen miktarlar dikkate alınarak fazla ilave ücret alındığı kanaatine varılmış, alınan ücretlerin hangi hizmetler karşılığında alındığı incelenmemiş, kuruma faturalandırılamayan hizmetlere ilişkin ya da birkaç hasta adına toplu ödeme yapılmış olup olmadığı değerlendirilmemiştir. Her ne kadar mahkemece bilirkişi incelemesi yaptırılmışsa da, alınan raporlarda; kendisinden fazla ilave ücret alındığı iddia olunan her hastanın davacı hastaneden aldığı hizmetler ve yaptığı ödemelerin neye ilişkin olduğu tek tek değerlendirilmeden cezai işlemin yerinde olup olmadığı hususunda bir görüş bildirilmiştir. Davacı tarafça bu hususa yönelik itiraz da bulunulmuşsa da eksik inceleme ile görüş bildirmiş olan raporlara göre karar verildiği anlaşılmıştır.
    Mahkemece yapılması gereken; uyuşmazlığa konu 560 hastanın, Kuruma faturalandırılabilen ve faturalandırılamayan, 2011 yılına ilişkin tüm tedavi belgelerinin davacı hastaneden getirtilerek aldıkları hizmet karşılığında fazla ilave ücret ödeyip ödemediklerinin belirlenmesi, ayrıca hastalar dinlenilerek aynı tarihte tedavi gören yakını ve kendisi için toplu ödeme yapıp yapmadığı sorulduktan sonra, toplu ödeme yapanların ödedikleri tüm tedavi hizmetleri yönünden fazla ilave ücret alınıp alınmadığının, taraflar arasındaki sözleşmeler ve ilgili mevzuatta uzman hastane yöneticisi, doktor ve sayıştay denetçisinden oluşan yeni bir bilirkişi heyetinden; tereddüde yer vermeyecek şekilde değerlendirildiği; ayrıntılı, açıklayıcı, hüküm kurmaya elverişli ve Yargıtay denetimine uygun, tarafların itirazlarını karşılayacak şekilde rapor alınarak hüküm kurulması gerekirken, itiraza uğramış, eksik inceleme yapan bilirkişi raporu benimsenerek yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru görülmemiş, kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesi’nin 04/03/2021 tarih 2021/74 esas – 2021/468 karar sayılı kararının HMK"nın 371. maddesi uyarınca BOZULMASINA, dosyanın kararı veren bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz harcının talebi halinde davacıya iadesine, 14/10/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi