17. Hukuk Dairesi 2015/15725 E. , 2016/5957 K.
"İçtihat Metni"
Taraflar arasındaki trafik kazasından kaynaklanan tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Davacılar vekili; davalı şirket nezdinde ZMMS ve kasko poliçesi ile sigortalanmış olan minibüsün sürücüsünün, davacıların çocuğu olan ...."a çarptığını, bu kaza neticesinde ...."nin hayatını kaybettiğini, kusurun sigortalı araç sürücüsünde olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile davacıların müşterek çocuklarının ölümü nedeniyle yoksun kaldıkları maddi tazminatın belirsiz olarak şimdilik 1.000,00 TL"sinin olay tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacılar vekili 24/10/2014 havale tarihli dilekçesi ile davasını ıslah ederek talep ettikleri tazminat bedelini 30.000 TL destek ve 7.000 TL cenaze defin gideri olmak üzere toplam 37.000,00 TL"ye yükseltmiştir.
Davalı vekili; sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve poliçe limiti ile sınırlı olarak sorumlu olduklarını, kusur ve hesap konusunda bilirkişi incelemesi yapılması gerektiğini, ceza davasının bekletici mesele yapılmasını, Sgk tarafından rücuya tabi ödeme yapılıp yapılmadığının araştırılmasını ve olay tarihinden itibaren faiz talep edilmesine itiraz ettiklerini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davacı ... için 5.732,71 TL, davacı ... için 4.630,76 TL ve cenaze ve defin gideri olarak 7.000,00 TL olmak üzere toplam 17.363,47 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte sigorta limiti ile sorumlu olmak kaydıyla davalıdan alınarak davacılara verilmesine karar verilmiş; hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre; davacılar vekilinin yerinde görülmeyen aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı, cenaze ve taziye giderleri istemine ilişkindir.
Mahkemece hükme esas alınan raporda bilirkişi tarafından CSO 1980 yaşam tablosu dikkate alınarak %2 teknik faiz iskontosu yapılarak davacıların muhtemel yaşam süresi belirlenmiş ve hesaplama yapılmıştır.
Ancak karara esas alınan hesaplama, Hukuk Genel Kurulu"nun 1989/4-586 esas,1990/199 sayılı kararı ve yerleşik Yargıtay içtihatlarına uygun değildir. Bu itibarla, Yargıtay kriterlerine uygun olarak Population Masculine Et – Feminine (PMF 1931) Tablosu esas alınarak davacının muhtemel yaşam süresinin belirlenmesi ile her yıl için ayrı ayrı %10 oranında arttırılıp %10 oranında indirim yapılmak suretiyle destekten yoksun kalma zararının hesaplanması gerekirken tazminat esaslarına uygun olmayan yaşam süresine göre hesaplama yapılan bilirkişi raporunun hükme esas alınarak yazılı şekilde karar verilmesi isabetli bulunmamıştır.
3- Ölenin destekten yoksun kalanlara ne oranda yardımda bulunacağı her somut olayın özelliği içinde var olan olgulara göre belirlenmelidir; ölenin yardımda bulunduğu kişilerin sayısı, destek alanların ihtiyaçları ve varsa eylemli olarak yapılan yardımlar gözetilerek takdir edilmelidir.
Davacıların desteği olan Halime, kaza tarihinde 2 yaşındadır. Bilirkişi tarafından bekarken her bir davacı için %15"er, evli ve çocuksuz iken her bir davacı için %12,5, evli ve çocuklu iken her bir davacı için %7,5, anne öldükten sonra baba %10 oranda hesaplanarak rapor düzenlenmiştir.
Trafik kazası sonucu ölen küçük çocuk ölmeseydi ana ve babaya bakması muhtemeldir. Uygulamada çocuğun 18 yaşına gelmesi ile birlikte gelir elde edeceği ana ve babasına destek olacağı varsayılmaktadır. Ancak ileriki yaşlarda çocuğun büyüyerek evleneceği ve en az iki çocuğunun olacağı gelirinin bir kısmını ana ve babasına da ayıracağı varsayılır. Bu şartlarda çocuğun gelir elde etmesi ile birlikte evleninceye kadar gelirinin yarısını kendisine ayıracağı yarısını da ana ve babası ile paylaşacağı varsayılması hayatın olağan akışına uygun düşecektir. Ancak çocuk yaşasa idi ileri ki yıllarda evlenecektir. Evlenmesi ile birlikte pay esasına göre 2 pay desteğe ayrılacak, 2 pay eşe, birer pay ana ve babaya verilecektir. Destek ileriki yıllarda evlenmesi ile birlikte bir süre sonra ilk çocuğu ve yine bir süre sonra ikinci çocuğu olacağı varsayılır. Bu nedenle çocukların olacağı süreler içinde desteğe 2 pay, eşe 2 pay, çocuklara birer pay ayrılacak ve ana ve babaya da birer pay verilecektir. Bu durumda ana ve babanın payları 1/8 olacaktır.
4-Mahkemece karara esas alınan bilirkişi raporunda, davacı annenin çalışmadığı, herhangi bir gelirinin bulunmadığı belli olduğu halde, hesaplanan tazminattan %5 oranında yetiştirme gideri indirimi yapılmıştır. Esasen bu indirimin yapılabilmesi için davacının çalışan, geliri olan, desteğin yetiştirme giderlerini kısmen de olsa üstlenmiş olan kişilerden olması gerekmektedir. Oysa davacı anne ev hanımıdır, bir geliri yoktur. Yetiştirme giderleri davacı baba tarafından karşılanmaktadır. Bu itibarla, davacı anne için hesaplanan destek tazminatından yetiştirme gideri indirimi yapılması doğru olmamıştır.
5- Dava, trafik kazası sonucu ölüm nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Sorumluluk hukukunun temel amacı, bir kimsenin malvarlığında iradesi dışında meydana gelen eksilmeleri aynen veya nakden gidererek zarar görenin zarar verici olay sonucunda malvarlığında eksilen değer yerine nitelik veya nicelik yönünden eş bir değer koymaktır. Bu anlamda gerçek zararın belirlenmesi ve giderilmesi önem arzetmektedir. 6098 sayılı TBK m. 75 gereğince gerçek zararın belirlenmesi bakımından karar tarihine en yakın tarihlerdeki ölçütlerin kullanılması gerekmektedir. Asgari ücret, kamu düzeni ile ilgili olup, mahkemece, re’sen gözönünde tutulması zorunludur. O halde mahkemece, artan asgari ücret miktarları gözetilerek, hüküm tarihine en yakın tarihteki asgari ücret üzerinden destek tazminatı hesaplanması yönünden bilirkişiden ek rapor alınıp, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Bu durumda mahkemece, yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda gerektiğinde aynı ya da başka bilirkişiden rapor alınarak, tazminatın denetime elverişli ve itirazları karşılayacak şekilde belirlenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2),(3),(4) ve (5) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz isteminin kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 16/05/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.