13. Hukuk Dairesi 2016/22498 E. , 2019/4480 K.
"İçtihat Metni".....
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, ödenmeyen tüketici kredisi nedeni ile 17.264,07 TL asıl alacak ve ferileri üzerinden yaptığı takibe itirazın iptaline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, dava tarihinden sonra olmak üzere, 3.12.2015 tarihinde 2.172,32 TL, 23.12.2015 tarihinde 12.500,00 TL 16.02.2016 tarihinde 3.150,00 TL olmak üzere toplam 17.833,32 TL ödediğini savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, asıl alacak; 7.113,47 TL, temerrüt faizi: 159,32 TL, BSMV:7,97 TL olak üzere toplam 7.280,76 TL"den davalının ... olduğu 3.150,00 TL"nin düşmesi sonucu: 4.130,75 Tllik alacak yönünden davalının icra takibine itirazının iptaline karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, ödenmeyen tüketici kredisi nedeni ile yapılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı itirazın iptaline karar verilmesini istemiş, davalı ödemede bulunduğunu savunmuş mahkemece, yapılan ödemeler mahsup edildikten sonra davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Öncelikle, hüküm fıkrasında bir kısım hesaplamalar yapılmak sureti ile açık ve net olmayan şekilde hükmü tesisi usul ve yasaya aykırıdır. Zira 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 297/2 maddesinde hükümde olması gerekli hususlar açıkça yazılmış bulunmaktadır. Bu kapsamda “2” fıkrasında “Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir” hülmü düzenlenmiştir. Bu hükme aykırı hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, hükmün bozulması gerekiştir.
2-Mahkemece davanın açılmasından sonra, davalı tarafından yapılan ödemeler dikkate alınarak hesap edilen bakiye borç miktarına hükmedilmiş, fazla istemin reddine karar verilmiştir. Ne var ki her dava, davanın açıldığı tarihteki duruma göre değerlendirilmelidir. Davadan sonra ödenen miktar hakkında, kısmen red kararı değil, karar verilmesine yer olmadığı kararı verilmesi icap etmektedir. MAhkemece bu husus dikkate alınmadan verilen hüküm yanılgılı olup bozulması icap etmiştir.
3-Bozma nedenine göre davacının diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: yukarıda birinci ve ikinci bentte yer alan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, üçüncü bent gereğince davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren ... gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03/04/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.
.....