17. Ceza Dairesi 2020/1603 E. , 2020/5282 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel mahkemece sanıklar ve suça sürüklenen çocuk hakkında verilen hükümler temyiz edilmekle, başvuruların süresi ve kararların niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Onsekiz yaşını tamamlamamış olan suça sürüklenen çocuk hakkında, yargılamanın kapalı yapılması gerektiği gözetilmeden açık duruşma yapılarak 5271 sayılı CMK"nın 185. maddesine aykırı davranılması telafisi mümkün olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
I) Sanık ... hakkında müşteki ...’a karşı hırsızlık suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- T.C. Anayasa Mahkemesinin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK"nun 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
2-Sanık hakkında, 5271 sayılı CMK"nun 324. maddesinin 2. ve 3. fıkralarında yargılama giderlerinin neleri kapsayacağının, kimin tarafından belirleneceğinin, kime ve nasıl yükletileceğinin düzenlendiği, buna göre her bir sanığın sebebiyet verdiği yargılama giderlerinin ayrı ayrı, ortak yargılama giderlerinden ise paylarına düşen oranın belirlenerek karar verilmesi gerekirken yargılama giderlerinin ne şekilde tahsil edileceğinin hükümde belirtilmemesi suretiyle 5271 sayılı CMK’nun 326/2. maddesine aykırı davranılması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye kısmen aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedenleri yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi aracılığıyla CMUK’nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak; T.C. Anayasa Mahkemesinin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de
yayımlanmış olmasından kaynaklanan zorunluluk nedeniyle; "TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin olan tüm kısımların" hükümden çıkartılması ile yerine "TCK"nın 53. maddesinin Anayasa Mahkemesinin 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı da gözetilmek suretiyle uygulanmasına" ibaresi eklenmek ve yine hüküm fıkrasından yargılama giderlerine ilişkin "Eşit şekilde alınarak"" cümlesinin çıkarılarak yerine, ""Sanıkların sebebiyet verdikleri yargılama giderleri oranında ayrı ayrı sorumlu tutulmalarına"" cümlesinin eklenmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
II) Suça sürüklenen çocuk ... hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde;
Suç tarihinde 12-15 yaş grubu arasında bulunan suça sürüklenen çocuğun eylemine uyan ve 5237 sayılı TCK"nın 141/1. ve 31/2. maddesinde tanımlanan cezanın türü ve üst sınırına göre, aynı Yasa"nın 66/1-e, 66/2, 67/4. maddesinde öngörülen 6 yıl kesintili dava zamanaşımı süresinin, suç tarihi olan 13/10/2011 gününden inceleme tarihine kadar geçmiş bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafiinin, temyiz nedenleri bu nedenle yerinde görülmekle, hükmün 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASI, ancak; yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta anılan Yasa"nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, suça sürüklenen çocuk hakkında açılan kamu davasının gerçekleşen dava zamanaşımı nedeniyle DÜŞÜRÜLMESİNE,
III) Sanık ... hakkında katılan ...’e karşı hırsızlık suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Sanık ... hakkında hükümden sonra 02/12/2016 tarihinde 29906 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendine eklenen alt bendler arasında yer alan ve 5237 sayılı TCK"nın 141. maddesinde tanımı yapılan hırsızlık suçunun uzlaşma kapsamına alındığının anlaşılması karşısında; 5237 sayılı TCK"nın 7/2. maddesi uyarınca; ""Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur."" hükmü de gözetilerek 6763 sayılı Kanun"un 35. maddesi ile değişik CMK"nın 254. maddesi uyarınca aynı Kanun"un 253. maddesinde belirtilen esas ve usûle göre uzlaştırma işlemleri yerine getirildikten sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Kabule ve uygulamaya göre de;
2- Sanık hakkında, 5271 sayılı CMK"nın 324. maddesinin 2. ve 3. fıkralarında yargılama giderlerinin neleri kapsayacağının, kimin tarafından belirleneceğinin, kime ve nasıl yükletileceğinin düzenlendiği, buna göre her bir sanığın sebebiyet verdiği yargılama giderlerinin ayrı ayrı, ortak yargılama giderlerinden ise paylarına düşen oranın belirlenerek karar verilmesi gerekirken yargılama giderlerinin ne şekilde tahsil edileceğinin hükümde belirtilmemesi suretiyle 5271 sayılı CMK’nın 326/2. maddesine aykırı davranılması,
3- Sanık hakkında, T.C. Anayasa Mahkemesinin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK"nun 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
4- Sanık ...’ın adli sicil kayında yer alan ve en ağır ilam niteliğinde bulunan 04.11.2015 kesinleşme tarihli, Karacabey 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 2015/379 Esas ve 2015/681 Karar sayılı ilamı yerine, Keşan Asliye Ceza Mahkemesinin 07.06.2007 tarih, 2005/919 Esas ve 2005/314 Karar sayılı ilamının TCK"nın 58. maddesi uyarınca tekerrür uygulamasına esas alınması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, aleyhe temyiz bulunmadığından, 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"nun 326/son maddesi uyarınca tekerrür açısından sanığın kazanılmış hakkının korunmasına, 03.06.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Karışlaştırıldı.
Yz.İşl.Md.
M.H.