Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2016/14759 Esas 2018/1655 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
5. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/14759
Karar No: 2018/1655
Karar Tarihi: 13.02.2018

Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2016/14759 Esas 2018/1655 Karar Sayılı İlamı

5. Hukuk Dairesi         2016/14759 E.  ,  2018/1655 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10.maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasının kabulüne dair verilen yukarıda tarih ve numaraları yazılı hükmün Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince verilen dilekçelerle istenilmiş; davalı vekili de temyiz dilekçesinde duruşma isteminde bulunmuş olmakla, duruşma için belirlenen 13/02/2018 günü usulüne göre çağrı kağıdı gönderilmesine rağmen gelmediklerinden taraf vekillerinin yokluklarında incelemenin evrak üzerinden yapılmasına karar verilerek, dosyadaki kağıtlar okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü.

    - K A R A R -

    Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10.maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    Arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesi yöntem itibariyle Yasa hükümlerine uygun olduğu gibi taşınmaz üzerindeki yapıya ... Birim Fiyatları esas alınıp yıpranma payı düşülerek, ağaçlara yaş, cins ve verim durumlarına göre değer tespit edilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;
    1-Dosya içindeki bilgi ve belgelere göre hükme esas alınan bilirkişi raporunda incelenen emsalin tapu senedinde yüzölçümü 17287 m², resmi akit tablosunda ise 47287 m² yazılı olduğu halde bu husustaki çelişki giderilmeden, yüzölçümünün 7287 m² olarak kabulüyle değer biçilmesi doğru olmadığı gibi, emlak vergisine esas değerleriyle ters orantılı olarak değerlendirme yapılması ve farklı mahalleden olması birlikte gözetildiğinde bilirkişi raporu inandırıcı ve yeterli görülmemiştir.
    Bu durumda; taraflara dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi, dava konusu taşınmazın, değerlendirme tarihi itibariyle, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibariyle imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,
    2-Dosya içinde dava konusu taşınmazın kamulaştırılan kısmını gösterir infaza elverişli koordinatlı fen bilirkişi raporunun düzenlenmemiş olması,
    3-Kamulaştırılan kısmın tapusunun iptali ile yol olarak terkinine ilişkin hüküm kurulmaması,
    Doğru görülmemiştir.
    Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle HUMK’nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine, 13/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.