Esas No: 2021/23066
Karar No: 2022/3952
Karar Tarihi: 08.03.2022
Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2021/23066 Esas 2022/3952 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi'nin verdiği bir kararın incelenmesi sonucunda, sanık hakkında mala zarar verme suçuna yönelik verilen hükmün yeterli olduğu ve tekerrür suçlusu olduğu belirlenmiştir. Ancak, dosyada yer alan hataların düzeltilmesi gerektiği ortaya çıkmıştır. Mala zarar verme suçunun şikayete tabi olmadığı göz önüne alınmadan düşme kararı verilmiştir. Sanığın hırsızlık suçunun cezası TCK'nın 142/1-b maddesi ile verilmesi gerektiği halde, daha sonradan yapılan değişiklikler nedeniyle 142/2-h maddesi uygulanmıştır. Konut dokunulmazlığının ihlali suçunun ise ne zaman işlendiği konusunda yeterli delil tartışması yapılmadan, fazla ceza tayini yapılmıştır. Bu nedenlerle, mahkeme kararı bozulmuştur. Kanun maddeleri 5237 sayılı TCK'nın 142/4, 5275 sayılı Kanun'un 108/2, 6545 sayılı Yasa'nın 62. ve 142/2-h maddeleridir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali, mala zarar verme
HÜKÜM : Mahkumiyet, düşme
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
O yer Cumhuriyet savcısının temyiz talebinin sanık hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükme yönelik olduğu belirlenerek yapılan incelemede;
Oluşa ve dosya içeriğine göre mahkemenin gerekçesi yeterli görüldüğünden ve sanığın adli sicil kaydı incelendiğinde tekerrüre esas sabıkasının bulunduğu anlaşıldığından tebliğnamedeki bu hususlara ilişkin bozma düşüncelerine iştirak edilmemiş; mahkemece sanık hakkında hangi ilamın tekerrüre esas alındığı karar yerinde belirtilmemiş ise de; 5275 sayılı Kanun’un 108/2. maddesinde yer alan "tekerrür nedeniyle koşullu salıverme süresine eklenecek miktar, tekerrüre esas alınacak cezanın en ağırından fazla olamaz” hükmü uyarınca önceki hükümlülüklerinden en ağırının tekerrüre esas alınması gerektiği, yine Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 22/01/2013 tarih ve 2012/6- 1431 esas, 2013/18 karar sayılı kararında da kabul edildiği gibi, sanığın mükerrir olduğunun belirtilmesinin yeterli olduğu, hükümde tekerrüre esas alınan ilamın gösterilmesine gerek bulunmadığı, bu durumun infaz aşamasında gözetilebileceği hususu gözönüne alındığında tekerrüre esas alınan ilamın gösterilmemesi bozma nedeni yapılmamış; 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarihinde yürürlüğe giren 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının, 15.04.2020 gün ve 31100 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’un 10. maddesi ile TCK’nın 53. maddesinde yapılan değişiklikle birlikte infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüş; dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak,
1. 19/12/2006 tarihinde yürürlüğe giren 5560 sayılı Kanunun 6. maddesi ile değişik 5237 sayılı TCK'nın 142. maddesine eklenen 4. fıkra gereğince “hırsızlık suçunun işlenmesi amacıyla konut dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçunun işlenmesi halinde, bu suçlardan dolayı soruşturma ve kovuşturma yapılabilmesi için şikayet aranmaz” hükmü gereği, mala zarar verme suçunun suç tarihi itibariyle şikayete tabi olmadığı gibi uzlaştırma kapsamında da bulunmadığının anlaşılması karşısında; mala zarar verme suçunun 5237 sayılı TCK’nın 142/4. maddesi uyarınca şikayete tabi olmadığı gözetilmeden şikayetten vazgeçme nedeni ile düşme kararı verilmesi,
2. 6545 sayılı Yasa'nın 104. maddesi uyarınca Kanun'un yayımı tarihinde yürürlüğe gireceğinin belirtildiği, 6545 sayılı Yasa'nın 62. maddesi ile değişik TCK'nın 142/2-h maddesinin 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe girdiği ve suç tarihinin 20.02.2014 olduğunun anlaşılması karşısında; sanığın hırsızlık eyleminin suç tarihinde yürürlükte bulunan ve daha lehe olan TCK'nın 142/1-b maddesine uyduğu ve 6545 sayılı Yasa ile yapılan değişiklikten önceki TCK'nın 142/1-b maddesi ile hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden suç tarihinde yürürlükte olmayan ve sanık aleyhine olan TCK'nın 142/2-h maddesi ile hüküm kurulmak suretiyle sanığa fazla ceza tayini,
3. Müştekinin olay günü sabah saat 08:00’de evden ayrıldığını, aynı gün saat 23:00 sıralarında eve döndüğünde hırsızlık olayını farkettiğini beyan ettiğinin ve sanığın suç saatine ilişkin herhangi bir beyanda bulunmadığının anlaşılması karşısında, sanığın eylemini gündüz sayılan zaman dilimi içerisinde işlediğinin kabul edilmesi gerektiği gözetilmeden konut dokunulmazlığının ihlali suçunun gece vakti işlendiğine dair delillerin nelerden ibaret olduğu karar yerinde denetime olanak verecek şekilde açıklanıp tartışılmadan sanık hakkında 5237 sayılı TCK'nın 116/4 maddesinin uygulanması suretiyle fazla ceza tayini,
Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet savcısının ve sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı istem gibi BOZULMASINA, 08.03.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.