Abaküs Yazılım
7. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/1267
Karar No: 2021/2836
Karar Tarihi: 09.11.2021

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2021/1267 Esas 2021/2836 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, davalıya satılan taşınmazda yer alan payının önalım hakkına dayanarak tescilini talep etmiştir. Davalı ise satışın gerçek bedelin üzerinde olduğunu ve önalım hakkının kullanılamayacağını savunmuştur. İlk derece mahkemesi davayı kabul etmiş, istinaf mahkemesi ise reddetmiştir. Temyiz mahkemesi ise fiili taksim konusunun araştırılmaması nedeniyle kararı bozmuştur. Önalım hakkı paylı mülkiyete tabi taşınmazlarda bir paydaşın satışı durumunda, diğer paydaşlar öncelikli olarak satın alma yetkisine sahiptir. Bu hak, satış anında doğar ve kullanılabilir hale gelir. Fiili taksim savunması her aşamada ileri sürülebilir. Kararda, Türk Medeni Kanunu'nun dürüst davranma kuralı ve Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı'nın hükümleri de yer almaktadır.
Kanun Maddeleri: Türk Medeni Kanunu madde 2, Hukuk Muhakemeleri Kanunu madde 259/2, Hukuk Muhakemeleri Kanunu madde 373/1.
7. Hukuk Dairesi         2021/1267 E.  ,  2021/2836 K.

    "İçtihat Metni"

    7. Hukuk Dairesi
    MAHKEMESİ : ...Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi
    İLK DERECE
    MAHKEMESİ : ...Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 03.04.2018 gününde verilen dilekçe ile önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 25.12.2018 günlü hükmün istinaf yoluyla incelenmesi davalı vekili tarafından talep edilmiştir.... Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesince istinaf talebinin esastan reddine dair verilen kararın Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 09.11.2021 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı vekili Av. Mehtap Sakinci Coşgun geldi. Karşı taraftan gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen tarafın sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    KA R A R
    Dava, önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
    Davacı vekili, müvekkilinin paydaşı olduğu dava konusu 169 ada 14 parsel sayılı taşınmazda 01.11.2016 ve 02.12.2016 tarihinde davalıya satılan toplam 69/110 hissenin önalım hakkı nedeniyle müvekkili adına tesciline karar verilmesini talep etmiş ve 01.11.2016 tarihli satış yönünden bedelde muvazaa iddiasında bulunmuştur.
    Davalı vekili, davacının dava konusu satışlardan haberdar olduğunu, 02.12.2016 tarihinde yapılan satış yönünden önalım hakkı kullanılamayacağını ve satış bedelinin gerçekte daha yüksek olduğunu beyan ederek davanın reddini savunmuştur.
    İlk derece mahkemesince, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesince davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.
    Önalım hakkı paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda bir paydaşın taşınmaz üzerindeki payını kısmen veya tamamen üçüncü bir kişiye satması halinde diğer paydaşlara bu satılan payı öncelikle satın alma yetkisi veren bir haktır. Bu hak paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve satışın yapılmasıyla kullanılabilir hale gelir.
    Önalım davasına konu payın ilişkin bulunduğu taşınmaz paydaşlarca özel olarak kendi aralarında taksim edilip her bir paydaş belirli bir kısmı kullanırken bunlardan biri kendisinin kullandığı yeri ve bu yere tekabül eden payı bir üçüncü şahsa satarsa, satıcı zamanında bu yerde hak iddia etmeyen davacının tapuda yapılan satış nedeniyle önalım hakkını kullanması Türk Medeni Kanununun 2. maddesinde yer alan dürüst davranma kuralı ile bağdaşmaz. Kötüniyet iddiası 14.02.1951 tarihli ve 17/1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca davanın her aşamasında ileri sürülebileceği gibi mahkemece de kendiliğinden nazara alınması gerekir. Bu gibi halde savunmanın genişletilmesi söz konusu değildir. Eylemli paylaşmanın varlığı halinde davanın reddi gerekir.
    Somut olaya gelince; davalı vekili, taşınmaz üzerinde fiili taksim bulunduğunu, istinaf ve temyiz aşamasında taşınmazın paydaşlar arasında taksim edilip edilmediği konusunun araştırılmadığını ileri sürmüştür. Yargılama aşamasında dava konusu önalıma konu payın bulunduğu taşınmazın başında keşif yapılarak dava konusu taşınmazda fiili taksimin olup olmadığı açıklığa kavuşturulmamıştır. Yukarıdaki ilkede açıklandığı üzere, fiili taksim savunması davanın her aşamasında ileri sürülebilir. Bu nedenle, davalının ileri sürdüğü fiili taksim savunmasının araştırılması, mahallinde keşif yapılarak Hukuk Muhakemeleri Kanununun 259/2. maddesi gereğince tarafların tanıkları taşınmaz başında dinlenerek tüm taraf delilleri toplanıp özellikle zeminde davacının ve davalıya pay satanların kullandığı yer olup olmadığı hususu üzerinde durularak çelişkili beyanlar varsa giderilerek ve tanıklarca gösterilecek yerler fen bilirkişisi tarafından düzenlenecek krokide denetime elverişli şekilde işaretlenmek suretiyle eylemli paylaşım olup olmadığı tespit edilerek, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken bölge adliye mahkemesince fiili taksim araştırması yapılmadığı halde taşınmazda fiili taksim olmadığı gerekçesiyle yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Hukuk Muhakemeleri Kanununun 373/1. maddesi gereğince temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, yerel mahkeme hükmünün BOZULMASINA, 3.050,00TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, karardan bir örneğin Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesine, dosyanın İLK DERECE MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE, 09.11.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi