5. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/26491 Karar No: 2018/1623 Karar Tarihi: 13.02.2018
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2016/26491 Esas 2018/1623 Karar Sayılı İlamı
5. Hukuk Dairesi 2016/26491 E. , 2018/1623 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaza müdahalenin önlenmesi, kal ve ecrimisil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kısmen kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R –
Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaza müdahalenin önlenmesi, kal ve ecrimisil istemine ilişkindir. Mahkemece ecrimisil talebinin kabulüne, müdahalenin men"i ve kal isteminin reddine karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.Alınan rapor geçersizdir. Şöyleki; 1-Davacının arazisi üzerinden geçirilen enerji nakil hattının açıktan geçirilmiş olması nedeniyle arazinin kullanımına engel teşkil etmediği anlaşıldığından ecrimisil talebi yönünden davanın reddine karar verilmesi gerikirken kabulüne karar verilmesi, 2-16.05.1956 gün 1-6 esas ve karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararına göre, kamulaştırmasız olarak taşınmazına el konulan şahıs, ilgili kamu tüzel kişisi aleyhine el koymanın önlenmesi davası açılabileceği gibi bu eylemli duruma razı olduğu takdirde taşınmazın değerinin tahsili davası da açabilir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 25.01.1994 gün ve 1-386/25 sayılı kararında açıklandığı üzere Yasanın 653.maddesinde açıkça belirtildiği gibi, irtifak sözleşmesine konu edilen mecra açıkta tesis olunmuş ise, bu takdirde (sözleşmenin yapılması) ve mecranın açıktan geçirilmesiyle irtifak hakkı doğmuş olacaktır. Bu hüküm açıktan geçen mecralarda görülebilirliğin, tapu aleniyet fonksiyonunun yerini tutabileceği görüşünden kaynaklanmaktadır, Ancak hemen ve özellikle belirtilmek gerekir ki, mecra irtifakının tescilsiz iktisabına imkan veren bu istisnai hükümle, hakkın dayanağını teşkil eden mecra irtifakı sözleşmesi veya hakka sebep teşkil eden bir diğer hukuki işlemin usulünce düzenlenmesi gerçeği bertaraf edilmiş değildir. Aksi halde, mecra irtifakının doğduğu kabul olunamaz ve taşınmazın maliki MK. 618 uyarınca tecavüzün men"ini dava edebilir. Bu ilkeler, Hukuk Genel Kurulunun 08.12.1978 gün 1/592 esas 1077 karar sayılı ilamında da aynen vurgulanmıştır. Temyize konu bu davada, davalı ile davacı arasında bir mecra irtifak sözleşmesinin bulunmadığı ihtilafsızdır. Hal böyle olunca, davalının, davacıya ait araziden ve açıktan geçirdiği mecra üzerindeki bir hakkı doğduğu ileri sürülemez. Öyle ise, davacı M.K."nun 618.maddesi hükmünden yararlanmak suretiyle davalının tecavüzünün men"ine karar verilmesini talep edebilir; yerel mahkemece de yasa hükümlerine uygun olarak istek doğrultusunda karar verilmelidir. Bu itibarla müdahalenin meni davasının kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeler ile davanın reddine hükmedilmesi, Doğru görülmemiştir. Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflardan peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 13/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.