17. Hukuk Dairesi 2014/9294 E. , 2016/5925 K.
"İçtihat Metni"
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hüküm davacı vekili ve davalı ... vekilince temyiz edilmiş, davalı ... vekilince de duruşma talep edilmiş olmakla duruşma için tayin edilen 29.03.2016 Salı günü davalı ... vekili Av. ... geldi. Davacı ve diğer davalılar tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davalı ... vekili dinlendikten sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, ..."nın ... Meydanı ve ... Caddesi Yol ve Tretuvar düzenlemesi adı altında, yenileme ve inşaat ihalesi açtığını, inşaat ihalesini davalı iki şirketin birlikte yüklendiklerini, davalı ..."ın olay tarihi itibariyle şantiyenin sorumlu inşaat mühendisi olduğunu, davalı iki şirketin Ağustos 2005 tarihi itibariyle inşaat şantiyelerini kurarak inşaat çalışmalarına başladıklarını, inşaat sahası ...Meydanında yaya geçiş güzergahı olarak, hiçbir koruma, uyarı ve levhanın bulunmadığını, yaklaşık 120 cm yüksekliğindeki demir çubukların yerlere alelade çakılması suretiyle bir koridor oluşturulduğunu, ince kırmızı beyaz şeritlerin, bu uçları sivri demir çubuklara iliştirilerek, yayaların geçmesi için tek güzergah haline getirildiğini, davacının olay günü olan 05/01/2006 tarihinde yere alelade çakılı bu demir çubuklarla oluşturulan yaya güzergahından yürürken, demir çubuklardan birinin yerinden fırlayarak, davacının gözüne geldiğini, bu çarpma sonucu davacının göz kapağının parçalandığını, göz bebeğinin zarar gördüğünü, göz yaşı kanallarının koparak, işlevini yapamaz hale geldiğini, yüzünde sabit iz kaldığını, olay sonucu davacının sağ gözünün şaşı olduğunu, bu yaralanmanın tüm sorumluluğunun gerekli güvenlik tedbirlerini almayan inşaat şantiye sorumlusu ve inşaat şirketleri olduğunu, davacının Ege Üniversitesi Ege Meslek Yüksekokulu Bilgisayar Teknolojileri ve Programlama Bölümü"nde okuduğunu, mesleği gereği devamlı bilgisayar başında çalışması gerektiğini, olay nedeniyle önemli oranda işgücü kaybına maruz kaldığını, davacının 2005-2006 yılında bazı sınavlara giremediğini, bazılarına da çalışamaması nedeniyle tam bir yıl kaybettiğini, bu nedenle bir yıl fazladan okula gitmek zorunda kaldığını, iş hayatına bir yıl geç atılmak zorunda kalacağını, davacının gözyaşı kanalları koptuğu için bir dizi ameliyat geçirmesi gerektiğini, bu ameliyatın ancak Ankara Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde yapılabileceğini, davacının 22 yaşında bekar, evlenme çağında bir genç kız olduğunu, davacının kaza nedeniyle büyük acı çektiğini beyan ederek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla; davacının yaralanma sonucu, okulundan bir yıl geç mezun olması ve dolayısıyla iş hayatına geç atılacak olmasından dolayı meydana gelecek gelir kaybı nedeniyle 1.000,00 TL maddi tazminat, davacıda meydana gelen vücut tamlığındaki eksilme uzuv kaybı- uzuv zaafından dolayı iş ve güçteki azalma müstakbel gelir kaybı nedeniyle 1.000,00 TL maddi tazminat, davacının Ankara İlinde olması gereken ameliyatlar nedeniyle oluşacak hastane, ameliyat, tıbbi malzeme, yol ve yatma, refakat ve diğer masraflar için 1.000,00 TL maddi tazminat olmak üzere toplam 3.000,00 TL maddi tazminatın, davacıda meydana gelen ve devam eden ruhi ve psikolojik zararlar ve çekmekte olduğu derin acılar nedeniyle 100.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 05/01/2006 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline (davalı ... AŞ sigorta poliçesi dahilinde sorumlu) karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davalı ... hakkındaki istemin pasif husumet ehliyeti yokluğundan reddine, diğer davalılar yönünden maddi tazminat isteminin kabulü ile 49.000,00 TL"nin olay tarihi olan 05/01/2006 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte avalılardan müştereken ve müteselsilen alınıp, davacıya verilmesine (davalı sigortanın poliçe limiti ile ve dava tarihinden itibaren yasal faiz ile sorumlu olması koşuluyla), 4.000,00 TL manevi tazminatın 05/01/2006 tarihinde itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan (davalı ... poliçe gereği manevi tazminatla sorumlu olmadığından bu davalı hariç) müştereken ve müteselsilen alınıp, davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin istemlerinin reddine, karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalı ... .... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı ... vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Borçlar Kanunu"nun 47. maddesi hükmüne göre (6098 sayılı TBK m. 56), hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
O halde mahkemece, meydana gelen trafik kazası sonucu yaralanma ve malul kalma nedeniyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla tarafların sosyal ve ekonomik durumları, olayın oluş şekli, davacının daimi işgöremezlik oranı ve kusur oranları gözönünde tutularak, olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen, davacı için hak ve nesafet kuralları çerçevesinde daha yüksek manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, somut olay ile bağdaşmayan miktarda manevi tazminata hükmedilmesi uygun görülmemiştir.
3-Davalı ..."ın, olay tarihinden önce davalı .... işinden ayrıldığı tarafların kabulünde ise de, ..."nın Fen İşleri Daire Başkanlığı kayıtlarına göre, davalı ..., olay tarihinde, kazanın meydana geldiği yerde inşaat işini yürüten ortaklığın (davalı .... ortaklığı) inşaat mühendisi olarak gözükmekte olup olaydan sonra işten ayrılmıştır. Bu durumda, davacı tarafın, belediye kayıtlarına güvenerek sorumlu inşaat mühendisi olarak gözüken davalıya husumet yöneltmesinde kusuru bulunmadığından davanın husumet nedeniyle reddi üzerine davalı ... yararına yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı ... ... vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 16/05/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.