Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2019/703
Karar No: 2021/393
Karar Tarihi: 01.04.2021

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2019/703 Esas 2021/393 Karar Sayılı İlamı

Hukuk Genel Kurulu         2019/703 E.  ,  2021/393 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    1. Taraflar arasındaki “kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Iğdır 2. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen davanın kabulüne ilişkin karar davalı idare vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 5. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonunda bozulmuş, Mahkemece Özel Daire bozma kararına karşı direnilmiştir.
    2. Direnme kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    3. Hukuk Genel Kurulunca dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    I. YARGILAMA SÜRECİ
    Davacı İstemi:
    4. Davacılar vekili dava dilekçesi ile; mülkiyeti müvekkillerine ait Iğdır ili Karakoyunlu ilçesi Cennetebat köyü 1432, 1463, 1464, 1465, 1466, 1467, 1468, 1469, 1470, 1471, 1472, 1501, 1502, 1503, 1504, 1505, 1506, 1507, 1508, 1509, 1510, 1514, 1515, 1516, 1537, 1538, 1539, 1540, 1541, 1542, 1543 ve 1544 parsel sayılı tarla niteliğindeki taşınmazlardan Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğüne (DSİ) ait kanal geçtiğini, davalı idarece müvekkillerine ait taşınmazlara tecavüz edilen kanallar için kamulaştırma işlemi yapılmadığını ve herhangi bir ödemede bulunulmadığını, bu hususta yapılan başvurulara da olumsuz cevap verildiğini, kanalın geçtiği bu tarlaların birinci sınıf tarımsal kültür arazisi niteliğinde olduğunu, şu anda belirsiz olan ancak yapılan yargılama sonucunda bilirkişi incelemesi ile tespit edilecek olan bedelin fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydıyla, 500 TL"nin talep tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı idareden tahsiline, dava konusu taşınmazların kamulaştırılacak kısmının davalı idare adına tesciline, dava tarihinden önceki beş yıla ait ecrimisil bedelinin tespiti ile davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 15.03.2016 harç tarihli ıslah dilekçesi ile kamulaştırmasız el atma ve ecrimisil bedeli taleplerini artırmıştır.
    Davalı Cevabı:
    5 . Davalı idare vekili cevap dilekçesi ile; dava konusu Iğdır ili Karakoyunlu ilçesi Cennetebat köyü 1432, 1463, 1464, 1465, 1466, 1467, 1468, 1469, 1470, 1471, 1472, 1501, 1502, 1503, 1504, 1505, 1506, 1507, 1508, 1509, 1510, 1514, 1515, 1516, 1537, 1538, 1539, 1540, 1541, 1542, 1543 ve 1544 parsel sayılı taşınmazlarla ilgili olarak Iğdır Tarım Reformu Bölge Müdürlüğünce arazi toplulaştırma çalışmaları yapılmış ise, toplulaştırma çalışmalarında arazi maliklerine taşınmazların yol, kanal vb. olarak ayrılan alanlara mukabil toplulaştırma alanındaki başka yerlerden arazi verildiğinden kamulaştırmasız el atmanın söz konusu olmayacağını, bu yerlere ilişkin herhangi bir kamulaştırma bedeli ödenmesi hâlinde malikin haksız kazanç sağlamasına sebebiyet vereceğini, taşınmaz ile davacılar arasında mülkiyet ilişkisinin bulunmaması hâlinde aktif husumet ehliyeti yönünden davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, dava konusu taşınmazın taban suyunun yüksek ve tuzluluk problemi olan verimsiz arazilerden olduğunu, kuru tarım arazisi niteliğinde bulunduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkeme Kararı:
    6. Iğdır 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 23.03.2016 tarihli ve 2015/205 E. 2016/122 K. sayılı kararı ile; davacı tarafın davalı taraftan kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat ve ecrimisil talebinde bulunduğu, icra edilen keşif, dinlenen mahalli bilirkişi beyanları ve bilirkişi raporlarından davalı kurumun davacının maliki olduğu dava konusu taşınmazdan sulama kanalı geçirerek el attığı, ancak herhangi bir kamulaştırma işlemi yapmadığı, davacı tarafın bu yönüyle talebinin yerinde olduğu, tazminat hesabı yapılırken el atılan taşınmazın arsa vasfında olmadığından tarımsal gelir metoduna göre tazminat hesabı yoluna gidildiği, taşınmazın bulunduğu mevkii, ulaşım olanakları gibi unsurlar dikkate alınarak değer artış oranı ve kapitalizasyon faiz oranının yerinde olduğu, davalı kurum tarafından taşınmaza dava tarihinden geriye doğru 5 yıldan fazla süre ile el atıldığı kanaatiyle ecrimisil talebinin de yerinde bulunduğu, ıslahın ilk davanın devamı niteliğinde olduğu ve temürrüdün de dava tarihinde gerçekleştiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Özel Daire Bozma Kararı:
    7. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
    8. Yargıtay 5. Hukuk Dairesince 22.10.2018 tarihli ve 2018/5528 E. 2018/18439 K.sayılı kararı ile; ""... Dosyadaki bilgi ve belgelerden; Cennetabat köyü 920, 922 parsel sayılı taşınmazların ifraz gördüğü, 920 parselin 1415,1416,1417 parseller olduğu; 1415 parselin ifrazden 1428, 1429, 1430, 1431,1432 parseller, 1417 parselin 1433, 1434, 1435, 1436, 1437, 1438, 1439, 1440, 1441, 1442, 1443, 1444, 1445, 1446, 1447, 1448, 1449, 1450, 1451, 1451, 1452, 1453, 1454, 1455, 1456, 1457, 1458, 1459, 1460, 1461, 1462, 1463, 1464, 1465, 1466, 1467, 1467, 1468, 1469, 1470, 1471, 1472 parsel sayılı taşınmazlar olduğu,
    922 parselin ifrazen 1421,1422,1423 parseller olduğu, 1421 parselin ifrazen 1511,1512,1513,1514,1515,1516 parseller olduğu, 1423 parsel sayılı taşınmazın ise, 1517, 1518, 1519, 1520, 1521, 1522, 1523, 1524, 1525, 1526, 1527, 1528, 1529, 1530, 1531, 1532, 1533, 1534, 1535, 1536, 1537, 1538, 1539, 1540, 1541, 1542, 1543, 1544 parseller olduğu,
    Davacıların miras bırakanı Sara Önder tarafından açılmış, 1992/819 Esas sayılı dava bulunduğu ve 922 parselin bedelinin arttırılmasının talep edildiği, yine miras bırakan tarafından açılmış 1993/191 E ve 1994/94 esaslarında açılmış bedel arttırım davaları bulunduğu, bir kısım davacılarla aynı ismi taşıyan şahısların bedel artırım davalarında davacı olduğu, bu şahısların davacılarla aynı şahıs olup olmadıklarının ve payın geldiği miras bırakanın denetlenemediği anlaşıldığından,
    Kamulaştırılan taşınmazlara ilişkin olarak, bedel artırım davası açılmakla tebligat işlemleri tamamlanmış ve kamulaştırma kesinleşmiş sayılacağından, kamulaştırılan bölümlerin taşınmazların hangi kısmına ilişkin olduğunun tespiti gerekir. Bedel arttırım davasına konu edilen taşınmazların, varsa kamulaştırma krokileri de getirtilerek dava konusu taşınmazlarla çakışıp çakışmadığı, mahallinde yapılacak keşif ile araştırılıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi,
    Doğru görülmemiştir,...” gerekçesiyle karar bozulmuştur.

    Direnme Kararı:
    9. Iğdır 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 10.04.2019 tarihli ve 2019/3 E. 2019/136 K. sayılı kararı ile; her ne kadar Yargıtay bozma kararında dava konusu taşınmazlara ait kamulaştırma ve ödeme bilgilerinin toplanması gerektiği belirtilmiş ise de, bozma sonrasında yazılan müzekkere sonucu DSİ 24. Bölge Müdürlüğünden gelen 25.01.2019 tarihli yazısından, 1992 ve 1993 yıllarında yapılan kamulaştırmalar sonrasında kamulaştırılan alanların DSİ adına tescil edildiği, yapılan tescil işlemi ile ifrazen davacılar adına tescil edilen ve fiilen davalı kurum tarafından el atıldığı anlaşılan alanlarla ilgili her hangi bir kamulaştırma işleminin yapılmadığı, başka bir anlatımla tapuda davacılar adına kayıtlı kısımlar yönünden bir kamulaştırma işleminin bulunmadığı gerekçesiyle direnme kararı verilmiştir.
    Direnme Kararının Temyizi:
    10. Direnme kararı süresi içinde davalı idare vekili tarafından temyiz edilmiştir.

    II. UYUŞMAZLIK:
    11. Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; davacıların miras bırakanı Sara Önder tarafından açılan 1992/819 E. 1993/191 E. ve 1994/94 E. sayılı bedel artırım davalarında kamulaştırılan bölümlerin dava konusu taşınmazların hangi kısmına ilişkin olduğunun tespiti yönünden yapılan araştırmanın yeterli olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

    III. ÖN SORUN:
    12. Hukuk Genel Kurulundaki görüşmeler sırasında işin esasının incelenmesinden önce, Mahkemece ilk kararda; “…dava konusu taşınmazlarda herhangi bir kamulaştırma işlemi yapmadığı gerekçesiyle kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedeli ile ecrimisil istemi yönünden davanın kabulüne…” dair karar verildiği, Özel Dairece; “…davacıların miras bırakanı Sara Önder tarafından açılan 1992/819 E. 1993/191 E. ve 1994/94 E. sayılı dosyalarında açılan bedel artırım davalarında kamulaştırılan bölümlerin dava konusu taşınmazların hangi kısmına ilişkin olduğunun tespiti yönünden keşif yapılarak sonuca göre karar verilmesi…” gerektiğinden bahisle bozma kararı verildiği, bozma kararının ardından Mahkemece DSİ 24. Bölge Müdürlüğüne müzekkere yazılarak “…01.02.1992 ve 03.03.1993 yıllarında kısmi kamulaştırma yapılıp yapılmadığı, kamulaştırılan kısmın DSİ adına tescil edilip edilmediği, dava aşamasında gönderilen kamulaştırma ve ödeme evraklarının yapılan kısmi kamulaştırmalar ile ilgili olup olmadığı, kısmi kamulaştırmalar yapıldıktan sonra ifrazen davacı müvekkiller adına tescil edilen dava konusu kısımlar için kamulaştırma yapılıp yapılmadığı…” hususunun sorulduğu ve gelen yazı cevabı da değerlendirilmek suretiyle direnme adı altında karar verildiği cihetle, verilen kararın yeni bir gerekçeye dayalı yeni hüküm niteliğinde olup olmadığı, buradan varılacak sonuca göre temyiz incelemesinin Hukuk Genel Kurulunca mı, yoksa Özel Dairece mi yapılması gerektiği hususu ön sorun olarak değerlendirilmiştir.
    13. Bilindiği üzere; direnme kararının varlığından söz edilebilmesi için, mahkeme bozmadan esinlenerek yeni herhangi bir delil toplamadan önceki deliller çerçevesinde karar vermeli; gerekçesini önceki kararına göre genişletebilirse de değiştirmemelidir.
    14. Başka bir deyişle mahkemenin yeni bir delile dayanarak veya bozmadan esinlenerek gerekçesini değiştirerek veya daha önce üzerinde durmadığı bir hususu bozmada işaret olunan şekilde değerlendirerek karar vermiş olması hâlinde, direnme kararının varlığından söz edilemez.
    15. İstikrar kazanmış Yargıtay içtihatlarına göre; mahkemece direnme kararı verilse dahi bozma kararında tartışılması gereken hususları tartışmak, bozma sonrası yapılan araştırma, inceleme veya toplanan yeni delillere dayanmak, önceki kararda yer almayan ve daire denetiminden geçmemiş olan yeni ve değişik gerekçe ile hüküm kurmak suretiyle verilen karar direnme kararı olmayıp, bozmaya eylemli uyma sonucunda verilen yeni hüküm olarak kabul edilir.
    16. Somut olayda mahkemece, Özel Daire bozma kararı sonrasında Devlet Su İşleri 24. Bölge Müdürlüğüne yazılan müzekkere cevabı değerlendirilmek suretiyle direnme olarak adlandırılan kararın verildiği anlaşılmıştır.
    17. Buna göre mahkemenin direnme olarak adlandırdığı temyize konu kararın, usul hukuku anlamında gerçek bir direnme kararı olmadığı, Özel Daire bozma kararında belirtilen bozma nedeni esas alınmak suretiyle bozmadan önceki kararda tartışılıp değerlendirilmemiş bir gerekçeye dayalı, yeni hüküm niteliğinde olduğu her türlü duraksamadan uzaktır.
    18. Hâl böyle olunca kurulan bu yeni hükmün temyizen incelenmesi görevi Hukuk Genel Kuruluna değil, Özel Daireye aittir.
    19. Bu nedenle yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Daireye gönderilmelidir.

    IV. SONUÇ:
    Açıklanan nedenlerle;
    Davalı idare vekilinin yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın YARGITAY 5. HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE,
    Ancak karar düzeltme yolunun açık olması sebebiyle öncelikle mahkemesince Hukuk Genel Kurulu kararının taraflara tebliği ile karar düzeltme yoluna başvurulması hâlinde dosyanın Hukuk Genel Kuruluna, başvurulmaması hâlinde ise mahkemesince doğrudan YARGITAY 5. HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE,
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesine göre uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 440. maddesi uyarınca kararın tebliği tarihinden itibaren on beş gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 01.04.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi