17. Hukuk Dairesi 2016/6616 E. , 2016/5921 K.
"İçtihat Metni"
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili; davalının trafik sigortacısı olduğu aracın karıştığı tek taraflı trafik kazasında yaya olarak bulunan müvekkillerinin çocuğu ..."ın vefat ettiğini ve müvekkillerinin müteveffanın desteğinden yoksun kaldığını belirterek fazlaya ilişkin haklarını saklı kalmak kaydıyla 3.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili; poliçe limiti dahilinde sorumlu olduklarını, kazanın meydana gelmesinde sigortalı araç sürücüsünün kusuru bulunmadığını ve ceza davası sonucunun beklenilmesi gerektiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece; iddia, savunma, toplanan kanıtlara ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; ispatlamayan davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun tazminatı istemine ilişkindir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 120. maddesinde davacının, yargılama harçları ile her yıl ...."ca çıkarılacak gider avansı tarifesinde belirlenecek olan tutarı, dava açarken mahkeme veznesine yatırmak zorunda olduğu, avansın yeterli olmadığının dava sırasında anlaşılması hâlinde ise, mahkemece, bu eksikliğin tamamlanması için davacıya iki haftalık kesin süre verileceği hüküm altına alınmıştır. Yine aynı kanunun 324. maddesinde taraflardan her birinin ikamesini talep ettiği delil için mahkemece belirlenen avansı, verilen kesin süre içinde yatırmak zorunda olduğu, taraflar birlikte aynı delilin ikamesini talep etmişlerse, gereken gideri yarı yarıya avans olarak ödeyecekleri hüküm altına alınmıştır.
Yargılamayı yapan mahkeme tarafından taraflara herhangi bir işlemi yapması, eksikliği gidermesi, avans ve giderleri yatırması, belgeleri sunması vb. nedenlerle süre verilmesi halinde mahkemece bu konuda yapılacak ihtarda taraflardan yerine getirilmesi istenen yükümlülüğün açıkça belirtilmesi, avans ve giderlere ilişkin harcama kalemlerinin ve miktarlarının net olarak belirlenmesi, sürenin hakim tarafından belirleneceği hallerde makul bir sürenin verilmesi, verilen sürenin kesin olup olmadığının belirtilmesi ve yapılması istenen yükümlülüğün yerine getirilmemesi halinde sonuçlarının ne olduğunun tereddüte yer vermeyecek şekilde ilgili tarafa bildirilmesi gerekmektedir.
Somut olayda, mahkeme tarafından 20.10.2015 tarihli duruşmada davacılar vekiline 400,00 TL kusur bilirkişi gideri, 500,00 TL hesap bilirkişi gideri ve 100,00 TL tebligat ve müzekkere giderinden peşin ödenen 76,00 TL"nin mahsubu ile 924,00 TL delil avansını mahkeme veznesine yatırması için iki haftalık kesin süre verilmiş, kesin süre içinde avans yatırılmadığı takdirde bilirkişi deliline dayanmaktan vazgeçilmiş sayılacağı ihtar edilmiştir. Mahkemece süresinde avans yatırılmadığı gerekçesiyle davanın ispatlanamadığı kabul edilerek davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkemece karar verilmeden önce davacılar vekili tarafından süresinde 500,00 TL gider avansı yatırılmış olup müvekkillerinin maddi durumunun bu miktarı yatırmaya yeterli olmadığı belirtilerek ara karardan rücu edilmesi talep edilmiştir. Mahkemece yatırılmış olan 500,00 TL"lik avans ile kusur bilirkişi raporu alınmıştır. Kusur raporu, kesin süreden yaklaşık üç ay sonra 26.01.2016 tarihinde dosyaya sunulmuştur.
Öte yandan dosya arasında bulunan sosyal ekonomik durum araştırmasında davacı ..."nin ev hanımı olduğu, davacı ..."ın ise sabit işi olmadığı, iş buldukça semt pazarlarında aylık 400,00 TL maaşla çalıştığı belirtilmiştir. Mahkemece yatırılması istenilen tutar davacıların gelirin yaklaşık olarak iki katından fazladır. Yine davacı tarafça maddi durumlarının yeterli olmadığı gerekçesiyle ara karardan dönülmesi talep edilmiş olup sosyal ve ekonomik durum araştırmasından anlaşılacağı üzere davacı tarafın ekonomik durumuna nazaran iki haftalık sürede yatırılması istenilen tutar önemli bir külfet teşkil etmektedir. Kaldı ki davacı tarafça yatırılması istenilen tutarın büyük bir kısmı da süresinde mahkeme veznesine yatırılmıştır. Bu nedenle mahkemece her ne kadar delil avansı yatırılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de; verilen ihtar usulüne uygun değildir. Zira mahkemece verilen ihtarda delil avansının yatırılması için davacı tarafa verilmiş olunan iki haftalık kesin süre yeterli ve makul bir süre değildir.
Ayrıca davanın niteliği gereğince alınması gerekli olan bilirkişi raporlarının aynı anda alınması mümkün olmayıp belli bir sıra dahilinde yapılması gerekmektedir. Hesap bilirkişi raporunun alınıp alınmamasına ancak kusur raporunun sonucuna göre mahkemece karar verilebilir. Bu nedenle delil avansının yatırılması için daha uzun bir süre tayin edilmesi hali de davanın uzamasına sebebiyet vermemektedir. Zaten dosya kapsamında davacı tarafça yatırılan avans ile kusur bilirkişi raporu alınmış olup davanın uzamasına da sebebiyet verilmemiştir. Kesin sürenin verildiği tarih itibariyle dosya kapsamında henüz hesap bilirkişi raporu alınma zamanı gelmediğinden davacı tarafın hak arama hürriyeti ve savunma hakkı kısıtlanmıştır. Bu nedenle somut olayın şartlarına göre davacı tarafa eksik delil avansını yatırması için yeniden süre verilmesi gerekmektedir.
Bu durumda mahkemece, davacılar vekiline 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerince usulüne uygun ihtar yapılarak kanun hükmüne göre işlem yapılıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 12.05.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.