17. Hukuk Dairesi 2016/6467 E. , 2016/5918 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; davalının trafik sigortacısı olduğu aracın neden olduğu çift taraflı trafik kazasında diğer araç sürücüsü olan müvekkilinin yaralanarak sakat kaldığını, yaralanma sebebiyle ömür boyu bakıma muhtaç olduğundan bakıcı giderleri olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 maddi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili; "ndan maluliyet raporu alınması gerektiğini, avans faizi istenemeyeceğini, hatır taşımasının değerlendirilmesi gerektiğini ve temerrüdün gerçekleşmediğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece; iddia, savunma ve toplanan delillere göre; verilen kesin süre içerisinde gider avansı yatırılmadığı gerekçesiyle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 120. maddesinde davacının, yargılama harçları ile her yıl Adalet Bakanlığınca çıkarılacak gider avansı tarifesinde belirlenecek olan tutarı, dava açarken mahkeme veznesine yatırmak zorunda olduğu, avansın yeterli olmadığının dava sırasında anlaşılması hâlinde ise, mahkemece, bu eksikliğin tamamlanması için davacıya iki haftalık kesin süre verileceği hüküm altına alınmıştır. Yine aynı kanunun 114/1-g. maddesinde davacının yatırması gereken gider avansı dava şartları arasında sayılmıştır.
Somut olayda, mahkeme tarafından 30.12.2014 tarihli duruşmada davacı vekiline 1.000,00 TL ek gider avansını, 1.500,00 TL bilirkişi gideri ve 45,00 TL tebligat gideri mahkeme veznesine yatırması için iki hafta kesin süre verilmiş, kesin süre içinde avans yatırılmadığı takdirde davanın usulden reddine karar verileceği ihtar edilmiştir. Mahkemece süresinde avans yatırılmadığı gerekçesiyle dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmiştir.
Yargılamayı yapan mahkeme tarafından taraflara herhangi bir işlemi yapması, eksikliği gidermesi, avans ve giderleri yatırması, belgeleri sunması vb. nedenlerle süre verilmesi halinde mahkemece bu konuda yapılacak ihtarda taraflardan yerine getirilmesi istenen yükümlülüğün açıkça belirtilmesi, avans ve giderlere ilişkin harcama kalemlerinin ve miktarlarının net olarak belirlenmesi, sürenin hakim tarafından belirleneceği hallerde makul bir sürenin verilmesi, verilen sürenin kesin olup olmadığının belirtilmesi ve yapılması istenen yükümlülüğün yerine getirilmemesi halinde sonuçlarının ne olduğunun tereddüte yer vermeyecek şekilde ilgili tarafa bildirilmesi gerekmektedir.
Mahkemece her ne kadar dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmiş ise de; verilen ihtar usulüne uygun değildir. Zira mahkemece verilen ihtarda yatırılması istenilen 1.000,00 TL ek gider avansının ne için istenildiği, hangi kalem için ne kadar gider gerektiği hususları net olarak belirtilmemiştir. Yine dava açılırken 440,00 TL gider avansı yatırılmış olup yatırılan bu kısım gider avansı miktarının tespitinde nazara alınmamıştır.
Öte yandan dosya arasında bulunan müşteki ifade formunda davacının çiftçi olduğu ve aylık 600,00 TL geliri olduğu belirtilmiştir. Mahkemece yatırılması istenilen tutar davacının gelirin yaklaşık olarak 4-5 katı kadardır. Bu nedenle mahkemece gider avansının yatırılması için davacı tarafa verilmiş olunan iki haftalık kesin süre yeterli değildir.
Ayrıca davanın niteliği gereğince alınması gerekli olan bilirkişi raporlarının aynı anda alınması mümkün olmayıp belli bir sıra dahilinde yapılması gerekmektedir. Bu nedenle gider avansının yatırılması için daha uzun bir süre tayin edilmesi hali de davanın uzamasına sebebiyet vermemektedir.
Bu nedenle mahkemece, davacı vekiline 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerince usulüne uygun ihtar yapılarak kanun hükmüne göre işlem yapılıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Öte yandan davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde adli yardım talebinde bulunulduğundan mahkemece, öncelikle adli yardım talebi hakkında gerekli araştırma yapılarak bir karar verilmesi, adli yardım talebinin reddi halinde ise 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerince işlem yapılması gerekmektedir.
2-Bozma sebep ve şekline göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer
olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 12.05.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.