13. Hukuk Dairesi 2012/16693 E. , 2013/6791 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, dava dışı ... Tur A.Ş.’nden olan alacağının tahsili konusunda davalı avukatla 1.000,00 Euro vekalet ücreti karşılığında anlaştığını, davalı tarafından Bodrum 3. Asliye Hukuk Mahkemesinde 2008/21 esas sayılı dosyası üzerinden açılan davanın kısmen kabul edildiğini, davalının, alacaklı olduğu şirketten icra yoluyla tahsil etmiş olduğu miktarın 11.315,78 TL’lik kısmını, “vekalet ücreti” adı altında haksız olarak uhdesinde tutarak kendisine ödemediğini, öte yandan davayı eksik ve yanlış açması nedeniyle kendisini zarara uğrattığını, davada reddedilen miktar yönünden temyize başvurmadığını, ayrıca yargılama gideri olarak almış olduğu avanstan bakiye kalan kısmı da iade etmediğini ileri sürerek, dava dilekçesinde belirtmiş olduğu miktarlar üzerinden, ayrı ayrı dört başlık altında alacak ve tazminat talep etmiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, “20.9.2011 tarihli bilirkişi raporu gereğince, davalı avukatın üç ihtimale göre hesaplanan ücret alacağının, davacı tarafından iddia edilen miktarın üzerinde olduğu, rapor kapsamına göre davalının borçlu değil alacaklı olduğu” belirtilerek davanın reddine karar verilmiş, hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davacı dava dilekçesinde, davalı avukat tarafından kendisi adına tahsil edilen paradan, fazla miktarda kesilen vekalet ücretinin iadesini istediği gibi, ayrıca davalı avukatın kendisini zarara uğrattığını ileri sürerek, tazminat talebinde de bulunmuş, taleplerini 4 kalemde ayrı ayrı belirtmiştir. Mahkemece davacının ilk talebi ile ilgili gerekçe ve hüküm kurulmuşsa da, davacının diğer talepleriyle ilgili gerekçe ve hüküm kurulmamıştır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda da, “davacının tazminat taleplerinin yerine olduğu” konusunda görüş belirtilmiş, ancak mahkemece rapora bu yönden itibar edilip edilmediği açıklanmadan, davadaki taleplerden sadece birisi olan, “davacının ücret miktarına göre uhdesinde alıkoyduğu bir miktarın mevcut olup olmadığı” irdelenmiş, sonuç olarak da “davalının borçlu değil, alacaklı olduğu” kabul edilmek suretiyle davanın reddine karar verilmiştir. Oysa ki Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297/2.maddesi gereğince, davadaki taleplerin her biri hakkında ayrı ayrı hüküm kurulması, taraflara yükletilen borç ve tanınan hakların, açık ve tereddüde yer vermeyecek şekilde belirtilmesi zorunludur. Eksik inceleme ile hüküm kurulamaz. O halde mahkemece davacının dava dilekçesindeki diğer iddia ve talepleri konusunda da inceleme ve değerlendirme yapılarak, sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
SONUÇ: 1. bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, 2. bent gereğince davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 19.03.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.