Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre, katılan asilin yüzüne karşı verilen hükme yönelik olarak "tefhim ve tebliğinden" itibaren temyiz yolunun açık olduğu belirtilmek suretiyle kanun yoluna başvuruda yanılgıya sebep olunduğu anlaşılmakla temyiz istemi süresinde kabul edilerek dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede: Eylemlere ve yükletilen suçlara yönelik ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır. Ancak, Kendisini vekille temsil eden sanık lehine hükmolunan vekalet ücretinin, Hazine"den tahsili yerine katılandan alınarak sanığa ödenmesine karar verilmesi, Kanuna aykırı, katılan ... vekilinin temyiz iddiaları bu nedenle yerinde ise de, bu aykırılık, yeniden duruşma yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bir yanılgı olduğundan, temyiz edilen kararın açıklanan noktası tebliğnameye uygun olarak, hükmün "Sanık kendisini vekille temsil ettirmekle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir ve tayin olunan 550 TL maktu vekâlet ücretinin KATILAN"dan alınarak SANIĞA VERİLMESİNE" kısmının "Sanık kendisini vekille temsil ettirmekle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir ve tayin olunan 550 TL maktu vekâlet ücretinin Hazine"den alınarak sanığa verilmesine" biçiminde DÜZELTİLMEK ve başkaca yönleri Kanuna uygun bulunan hükümler, bu bağlamda ONANMAK suretiyle 5320 sayılı Kanunun 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK"nın 322. maddesi uyarınca davanın esasına, 14/05/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.