13. Hukuk Dairesi 2017/9401 E. , 2019/4470 K.
"İçtihat Metni"......
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı idare, davalılar ile 01/04/2012-28/12/2012 tarihleri arasında hizmet ve alan çalışmalarında kullanılmak üzere şoförü ile birlikte 74 adet minibüs ve 32 adet binek otomobilin sadece ... günlerinde ve mesai saatlerinde kiralanması işiyle ilgili sözleşme imzalandığını, taraflar arasındaki sözleşmenin 16.1.4 maddesinde "Aylık hak edişin yükleniciye ödendiği tarihten itibaren 3 ... günü içinde ihale konusu işte çalıştırılan şoförlerin ücretlerini ödenmediği takdirde her ücreti ödenmeyen şoför için her gün sözleşme bedelinin 1/10000 oranında ceza kesilir" hükmünün yer aldığını, idare tarafından 2012 yılı Aralık ayı hakedişinin 21/12/2012 tarihinde ödenmesine karşın davalılarca işçilere 3 gün gecikmeli olarak 08/01/2013 tarihinde ödendiğini ileri sürerek, taraflar arasındaki sözleşme gereğince 3 günlük gecikme nedeniyle hesaplanan 221.089,50-TL cezanın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar, sözleşmenin 28.12.2012 tarihinde sonlandığını, araçların şoförlerden teslimi beklendiği için ücretlerin gecikmeli ödendiğini, sözleşme bittikten sonra kendilerine cezai şart uygulanmayacağını savunarak davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece, davacı idarenin ifayı çekincesiz kabul ettikten ve sözleşme sonlandıktan sonra ifaya eklenen cezai şart talebinde bulunamayacağı belirtilerek davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, taraflar arasında imzalanan sözleşme kapsamında işçilere ücretlerinin geç ödenmesi nedeni ile davalı yükleniciden cezai şart tahsili istemi ile eldeki davayı açmıştır. Davalı, sözleşmenin sonlandığını, avadanlıkların işçilerden teslim alınmadan ücretlerin ödenmesinin mümkün olmadığını, bu durumun işçi ile işveren arasındaki bir iç ilişki olup sözleşmeye aykırılık bulunmadığını savunmuştur. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Uyuşmazlık, sözleşme sonlandıktan sonra ifa çekincesiz kabul edilerek son hakediş ödemesi yapılmasına karşın, idarece sözleşme hükümlerine atıfla cezai şart uygulanıp uygulanmayacağı noktasında toplanmaktadır. İdare tarafından son hakediş 31.12.2012 tarihinde yükleniciye ödenmiştir. Sözleşmeye göre yüklenici tarafından işçilere en geç 04.01.2013 tarihinde ödenmesi gereken hakediş, 08.01.2013 tarihinde ödenmiştir. Taraflar arasındaki sözleşmenin 16.1.4 maddesinde "Aylık hak edişin yükleniciye ödendiği tarihten itibaren 3 ... günü içinde ihale konusu işte çalıştırılan şoförlerin ücretlerini ödenmediği takdirde her ücreti ödenmeyen şoför için her gün sözleşme bedelinin 1/10000 oranında ceza kesilir" hükmü düzenlenmiştir. İşin yüklenici tarafından yerine getirildiği sabittir. Ne var ki sözleşme hükmü açık olup, hakedişin yatırılmasından itibaren üç ... günü içerisinde işçilere ücretlerinin ödenmesi gerekmektedir. İşçinin korunmasına yönelik düzenlendiği anlaşılan sözleşme hükmünün, avadanlıkların toplanması gerektiği belirtilerek ihlal edilmesi cezai şart hükmünün uygulanmasına istisna teşkil edemez. 6100 saylı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 266. maddesinde genel bilgi ve tecrübeyle ya da hakimlik mesleğinin gerektirdiği hukuki bilgiyle çözümlenmesi mümkün olan konularda bilirkişiye başvurulamayacağı belirtilmiştir. Kanun hükmünden anlaşılacağı üzere sözleşmenin yorumu hakime ait olup bu konuda alınmış bilirkişi raporları esas alınarak yanılgılı gerekçe ile hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozma sebebidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün davacı yararına BOZULMASINA, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren ... gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03/04/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.
......