8. Ceza Dairesi Esas No: 2016/9893 Karar No: 2016/10568 Karar Tarihi: 21.11.2016
Parada sahtecilik - Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2016/9893 Esas 2016/10568 Karar Sayılı İlamı
8. Ceza Dairesi 2016/9893 E. , 2016/10568 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Parada sahtecilik HÜKÜM : Hükümlülük ve müsadere
Gereği görüşülüp düşünüldü: Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca, sanık ... hakkında kurulan hükme yönelik Dairemizin 12.03.2015 tarih, 2014/30865 esas, 2015/13591 karar sayılı kararına itiraz edilmekle, yapılan incelemede; Aynı anda üretilen, nakledilen, ülkeye sokulan paraların tümü tek bir suç oluşturmaktadır. Sayılan fiillere katılmadan, yasal olmayan yollardan elde edilen bir miktar sahte para ve paraya eşit sayılan değerlerin kullanıma sunulması ise, "tedavüle koymak" fiilini oluşturmakta ve niteliği itibariyle sürekliliği gerektirmesi nedeniyle tek bir suçu teşkil etmektedir. Ancak bu durum, yıllarca devam eden fiilin her zaman tek bir suçu oluşturacağı şeklinde de yorumlanmamalıdır. Fiili veya hukuki kesintinin varlığı halinde ayrı suçların oluştuğu kabul edilmelidir. Hukuki kesinti iddianamenin düzenlenmesi, mahkumiyet kararı, vazgeçme üzerine verilen düşme kararı, af yasası gibi durumların ortaya çıkması ile gerçekleşmektedir. Fiili kesinti ise failin eylemine ara vermesi veya tutuklanması, askere gitmesi, uzun süre hastanede yatması gibi bir nedenle eylemin sürdürülememesi hallerinde meydana gelmektedir. Bu durumlarda eylemlerin gerçekleştirildiği yer ve araya giren zaman aralığı, yeni bir suç işleme kastı, fiili kesintinin gerçekleşip gerçekleşmediğinin tespiti açısından önem arz etmektedir. Somut olaya bakıldığında ise; sanığın 22.08.2011 günü ... ili ... ilçesinde gerçekleştirdiği eyleminden sonra 09.09.2011 tarihinde ... ili ... ilçesinde sahte parayı tedavüle sürme suçunu işlediği ve hakkında ... Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 26.09.2011 tarihli iddianamesiyle ... Ağır Ceza Mahkemesi"nin 2011/328 esas sayılı dosyasında dava açıldığı, sanığın ... ilçesinde eylemini gerçekleştirdikten sonra yakalanıp, araç ve üst araması yapılarak ifadesi alındıktan sonra serbest bırakıldığı, sonra ..."a giderek yeni bir ortamda daha rahat ve kolay hareket edeceği, aranmadığı ve tanınmadığı düşüncesiyle yenilenen suç kastıyla eylemini gerçekleştirdiği, bu nedenle her iki olay arasındaki zaman ve mekan farkı da gözetildiğinde temadinin kesildiği ve fiili nedenle kesilen temadiden sonra sanığın gerçekleştirdiği eyleminin yeni bir suç işleme kararının icrası kapsamında ortaya çıktığı, bu itibarla, sanığın ... ve ..."da farklı tarihlerde gerçekleştirdiği eylemlerinin birbirinden bağımsız, ayrı suçları oluşturduğu ve sanık hakkında açılmış bulunan mükerrer dava bulunmadığı anlaşılmakla, kararda değişiklik yapılmasını gerektiren bir husus bulunmadığından, 6352 sayılı Yasa ile değişik 5271 sayılı Kanun"un 308. madde 3. fıkrası gereğince dosyanın Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na TEVDİİNE, ilamdaki diğer hususların aynen korunmasına, 21.11.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.