
Esas No: 2016/11500
Karar No: 2016/11762
Karar Tarihi: 27.09.2016
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2016/11500 Esas 2016/11762 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, sigorta başlangıç tarihinin 02.05.1984 olduğunun tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozmaya uyularak ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davanın yasal dayanağı, 506 sayılı Kanunun 79/10. maddesidir. Bu tür sigortalı hizmetlerin saptanmasına ilişkin davalar kamu düzeni ile ilgili olduğundan, özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmeleri zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıpları ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde, re’sen araştırma yapılarak kanıt toplanabileceği de göz önünde bulundurulmalıdır.
Davacı, sigorta başlangıç tarihinin 02.05.1984 olduğunun tespitini talep etmiş olup; Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş ise de, fiili çalışmanın varlığına yönelik yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli ve elverişli bulunmamıştır.
Davada somutlaşan olayda; davacı adına, 02.05.1984 işe giriş tarihli bildirgenin 47390 sicil sayılı ... unvanlı işyerinden 02.05.1984 tarihi itibariyle düzenlendiği, iş yerinin 01.05.1984-31.01.1985 tarihleri arasında Yasa kapsamında olduğu, Kuruma intikal ettiğine dair varide tarihi ve numarasının bulunmadığı, sigorta sicil numarasının bir kısmının yazılmadığı, tanık dinlenmediği anlaşılmaktadır.
Bu halde, Mahkemece yapılacak iş; davalı Kurumdan, işe giriş bildirgesinde yazılı bulunan sigorta sicil numarasının davacıya ait olup olmadığı sorulmalı, dava konusu işyerinden verilen bordrolar getirtilerek bordro tanıklarının resen bilgi ve görgüsüne başvurulmalı, davacı tarafından gösterilen tanıklar dinlenmeli, komşu işyeri çalışan ve işyeri sahipleri zabıta marifetiyle tespit edilerek resen tanık sıfatıyla
beyanlarına başvurulmalı, beyanlar arasında çelişki oluşursa giderilmeli, böylece bu konuda gerekli tüm soruşturma yapılarak, uyuşmazlık konusu husus, hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde çözümlenip; deliller hep birlikte değerlendirilip takdir edilerek, varılacak sonuç uyarınca bir karar verilmelidir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın, eksik araştırma ve inceleme sonucu, yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 27.09.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.