Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/1444
Karar No: 2014/5072
Karar Tarihi: 15.04.2014

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2014/1444 Esas 2014/5072 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2014/1444 E.  ,  2014/5072 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi
    TARİHİ : 22/05/2012
    NUMARASI : 2011/133-2012/140

    Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 21.12.2009 gününde verilen dilekçe ile alacak istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 22.05.2012 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 22.05.2012 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı vekili Av. N.. Ö.. geldi, başka gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen tarafın sözlü açıklaması dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

    _K A R A R_
    Dava, komşuluk hukukuna dayalı olarak tazminat istemine ilişkindir.
    Mahkemece; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmü, davalı şirket vekili temyiz etmiştir.
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 94/2. maddesi gereğince, hâkim, tayin ettiği sürenin kesin olduğuna karar verebilir. Aksi hâlde, belirlenen süreyi geçirmiş olan taraf yeniden süre isteyebilir. Bu şekilde verilecek ikinci süre kesindir ve yeniden süre verilemeyeceği, 3. bendinde, kesin süre içinde yapılması gereken işlemi, süresinde yapmayan tarafın, o işlemi yapma hakkı ortadan kalkacağı hükme bağlanmıştır.
    Kesin sürenin tayin edilmesi halinde karşı taraf yararına usuli kazanılmış hak doğacağı da kuşkusuzdur. Hemen belirtmek gerekir ki, ister kanun, isterse hakim tarafından tayin edilmiş olsun kesin süre içerisinde yerine getirilmeyen bir işlemin bu süre geçtikten sonra yerine getirilmesine yasal olanak yoktur. Böylece kesin sürenin kaçırılması; o delile veya hakka
    dayanmamak gibi ağır sonuçları birlikte getirmekte, bazen davanın kaybedilmesine dahi neden olmaktadır. Bu itibarla geciken adaletin de bir adaletsizlik olduğu düşüncesinden hareketle, davaların yok yere uzamasını veya uzatılmak istenmesini engellemek üzere konan kesin süre kuralı, kanunun amacına uygun olarak kullanılmalı, davanın reddi için bir araç sayılmamalıdır. Öncelikle, kesin süreye ilişkin ara kararı her türlü yanlış anlaşılmayı önleyecek biçimde açık ve eksiksiz yazılmalı, yapılacak işler teker teker belirtilmelidir. Bunun yanında verilen süre yeterli, emredilen işler, gerekli ve yapılabilir nitelik taşımalı, ayrıca hakim süreye uyulmamasının sonuçlarını açıkça anlatmalı, tarafları uyarmalıdır.
    Somut olaya gelince; davalı tarafın bilirkişi raporuna itirazı doğrultusunda bilirkişiden ek rapor alınması için 05.04.2012 tarihli oturumda belirlenen gider avansının 2 haftalık kesin süre içinde davalı vekilince yatırılması hususunda kesin süre verilmiştir. İnceleme tutanağının düzenlendiği 30.04.2012 tarihinde davalı vekili ara karar gereğinin sehven unutulduğunu belirterek aynı gün belirtilen gider avansını mahkeme veznesine depo etmiş ise de 22.05.2012 tarihli oturumda kesin süre içinde gider avansı yatırılmadığından ek rapor alınması talebi reddedilerek davalı tarafça itiraz edilen bilirkişi raporu esas alınarak hüküm kurulduğu görülmektedir.
    Mahkemece verilen kesin sürede, kesin sürenin sonuçları hatırlatılmadığından verilen kesin süre usule uygun değildir. Bu nedenle usulüne uygun olarak verilmediği anlaşılan kesin süreye uyulmadığından bahisle yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle temyiz olunan kararın BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer hususların incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 1.100 TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, istek halinde peşin yatırılan temyiz harcının yatırana iadesine, 15.04.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi