8. Hukuk Dairesi 2012/8364 E. , 2012/9386 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tescil
... ile Hazine ve ... aralarındaki dava hakkında ...Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 25.10.2011 tarih ve 675/790 sayılı hükmün Dairenin 30.04.2012 gün ve 1603/3473 sayılı ilâmiyle onanmasına karar verilmişti. Davalı Hazine vekili tarafından süresinde kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı ... tarafından Hazine ve ... aleyhine açılan tescil davasının kabulüne ilişkin verilen kararın davalı Hazine vekili tarafından temyizi üzerine, Dairenin 30.04.2012 gün ve 2012/1603 Esas, 2012/3473 Karar sayılı ilamı ile hükmün onanmasına karar verilmişti. Davalı Hazine vekili, süresinde karar düzeltme isteğinde bulunmuştur.
Toplanan deliller ve dosya kapsamından; dava konusu taşınmazın 1957 yılında yapılan tapulama çalışmalarında kimsenin zilyetliği altında bulunmayan "taşlık" vasfında bir yer olması nedeniyle tescil harici bırakıldığı saptanmıştır. Böyle bir yerin emek ve masraf sarfı suretiyle imar-ihya işlemlerinin tamamlanarak tarıma elverişli hale getirilmesini müteakip, kazanmayı sağlayacak zilyetlik süresinin geçmesi suretiyle TMK.nun 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14 ve 17.maddeleri hükümlerine göre kazanılması mümkündür. Ne var ki, dava konusu taşınmazın "taşlık, çalılık" vasfında bulunduğu, davalı Hazine vekili tarafından savunulmasına, davacı tarafından dava dilekçesinde belirtilmesine ve 09.06.2011 tarihli ziraat mühendisi bilirkişi raporuna ek resimlerden taşınmazın çevresinde orman niteliğinde yerler bulunduğu saptanmasına, başka bir ifade ile taşınmaz orman araştırmasına muhtaç olmasına rağmen mahkemece bu yönde herhangi bir araştırma yapılmamış, uyuşmazlığın çözümünde hava fotoğraflarından yararlanılmamıştır.
Bilindiği üzere ve kural olarak; bir arazinin kullanım süresi ve niteliği ile üzerinde imar-ihya işlemlerinin tamamlandığı tarihi en iyi belirleme yöntemi hava fotoğraflarıdır. Bu hava fotoğraflarının dava tarihinden önceki yıllara ait en az iki ayrı zamana ilişkin olması gerekir. Bu konuda sağlıklı bir yargıya ulaşmak için dava tarihinden 20–30 yıl öncesine ait (1980-1990 yılları arası )stereoskopik hava fotoğraflarının dosyada yer almış olması ve bu fotoğrafların stereoskopla incelenmesi gerekir. Ayrıca, stereoskopik çift hava fotoğrafı, bir stereoskop altında incelendiğinde arazinin üç boyutlu görülmesi, taşınmazın sınırlarının belirlenebilmesi ve bu amaçla ekilemeyen bakir alanların net bir biçimde tespitinin yapılabilmesi mümkündür.
Mahkemece, taşınmazın bulunduğu bölgede orman kadastro çalışmalarının yapılıp yapılmadığı hususu Orman İşletme Müdürlüğünden sorulmalı, yapılmış ve kesinleşmiş orman sınırlandırması var ise, buna ilişkin harita, tutanak ve belgeler ile kesinleşme tarihini gösteren tutanaklar, şayet kesinlesen orman sınırlandırması yok ise; bu takdirde gizli memleket haritası, orman amenajman haritası bulundukları yerlerden getirtilip dosyaya eklenmeli, dava tarihine göre 20-30 yıl öncesine ait iki ayrı tarihte çekilmiş stereoskopik çift hava fotoğraflarının bulunup bulunmadığının usulüne uygun ve tarihleri açıkça yazılmak suretiyle Harita Genel Komutanlığı’ndan sorularak bulunuyor ise getirtilip dosya arasına konulmalı, yeniden yapılacak keşifte, uzman orman mühendisi bilirkişi ile ziraat mühendisi, kadastro fen bilirkişisi, jeodezi ve fotoğrametri mühendisinden oluşacak üç kişilik uzman bilirkişi kurulu marifetiyle, getirtilen belge ve bilgiler ile hava fotoğrafları zemine uygulanmalı, stereoskop aletiyle yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda inceleme yaptırılarak, taşınmazın kesinleşen orman sınırlandırma hattının dışında kalıp kalmadığı belirlenmeli, kesinleşen orman sınırlandırması bulunmuyorsa 6831 sayılı Kanunun 1. maddesi uyarınca taşınmazın orman sayılan yerlerden olup olmadığı hava fotoğrafları, memleket haritası ve orman amenejman haritası göz önünde bulundurularak usulüne uygun şekilde öncelikle belirlenmeli, taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğunun tespiti halinde davanın reddine karar verilmeli, orman sayılan yerlerden olmadığının saptanması halinde, hangi tarihte kim tarafından imar-ihyasına başlandığı, imar ihyanın hangi tarihte bittiği, taşınmaz üzerinde ekonomik amacına uygun tarımsal zilyetliğin hangi tarihte başladığı ve kim tarafından ne şekilde sürdürüldüğünün belirlenmesine çalışılmalı, tanık ve yerel bilirkişi sözleri, bilimsel esaslara göre hazırlanan bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli, beyanlar arasında çelişki bulunması halinde bu çelişkinin HMK 261. maddesi uyarınca giderilmesine çalışılmalı ondan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir sonuca ulaşılmalıdır.
Davalı Hazine vekilinin karar düzeltme isteği açıklanan nedenlerle yerinde olduğundan kabulüyle Dairenin 30.04.2012 gün ve 2012/1603 Esas, 2012/3473 Karar sayılı onama kararının 6100 sayılı ...nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440. maddesi gereğince ortadan kaldırılmasına ve mahalli mahkemenin 25.10.2011 gün ve 2010/675 Esas, 2011/790 Karar sayılı hükmünün HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK.nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK.nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine 18.10.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.