Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/2191
Karar No: 2012/9384
Karar Tarihi: 18.10.2012

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2012/2191 Esas 2012/9384 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2012/2191 E.  ,  2012/9384 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil

    ... ile Hazine aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair ... Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen 25.07.2011 gün ve 126/252 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı Hazine temsilcisi tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:

    KARAR

    Davacı vekili, yaklaşık 70-80 yıldan beri vekil edeninin zilyetliğinde bulunan bir parça taşınmazın kadastro çalışmaları sonucunda 185 ada 66 parsel sayısı ile davalı Hazine adına tespit ve tapuya tescil edildiğini açıklayarak Hazine üzerindeki tapu kaydının iptaline ve vekil edeni adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı Hazine vekili 22.12.2008 tarihli yargılama oturumunda davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Mahkemece, taşınmazın davacının babasına ait iken ölümünden sonra mirasçılar arasında yapılan taksimle davacıya kaldığı ve Hazine adına tapunun oluştuğu tarihe kadar zilyetlikle kazanma koşulları oluştuğundan davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
    Toplanan deliller ve dosya kapsamından; dava konusu taşınmazın 06.02.2006 tarihinde tarla vasfı ile toprak tevzii çalışmaları sonucu Hazine adına oluşan 03.01.1963 tarih ve 1308 sıra numaralı tapu kaydına göre Hazine adına tespit edildiği ve tutanağın itirazsız olarak 12.01.2007 tarihinde kesinleşmesi ile tapuya tescil edildiği saptanmıştır. Mahallinde yapılan 28.05.2009 tarihli keşifte taşınmaz başında dinlenen yerel bilirkişiler dava konusu taşınmazın davacıya babası ..."den kaldığını, davacı ve babasının zilyetliğinin Hazine adına tapu kaydının oluştuğu 1963 yılından çok öncesine dayandığını bildirmiş ise de, dava konusu taşınmaza ait belirtme tutanağı ile tablendikatif belgelerine göre taşınmaz davacının işgalinde olup köy merasından ve Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan yerlerden zaman zaman açılmak suretiyle elde edildiğinden Hazine adına tescil edilmiştir. Bu halde öncelikle taşınmazın köy merasından elde edilen yerlerden olup olmadığı üzerinde durulmalıdır. Yerel bilirkişiler müşterek beyanlarında dava konusu taşınmazın doğusunda eylemli 12 parsel sayılı meranın bulunduğunu bildirmiş, teknik bilirkişi raporunda da bu husus doğrulanmıştır. Dava konusu taşınmazın batısında yer alan 185 ada 67 parsel sayılı taşınmaz davacı adına aynı ada 68 ve 64 parsel sayılı taşınmazlarla birlikte 1936 tarih 722 tahrir nolu vergi kaydı uyarınca tespit ve tescil edilmiştir. Davacının murisi ..."in kayıt maliklerinden biri olduğu 1936 tarih 722 tahrir nolu vergi kaydının doğusu “dağ” olarak okumakta olup yerel bilirkişi beyanlarında dağ sınırının merayı ifade ettiği bildirilmiştir. Dağ sınırı genişlemeye elverişli gayri sabit sınırlardan olup kayıt ve belgelerin kapsamları 3402 sayılı Kadastro Kanununun 20.maddesi uyarınca belirlenmelidir. Vergi kaydının miktarı 2 hektar 50 ar olarak belirtilmiş olup kadastro çalışmaları sonucunda revizyon gördüğü 185 ada 68, 64 ve 67 parsellerin toplam alanı 30 dönümden fazladır. Bu halde davacı adına revizyon gören vergi kaydı uyarınca, dava konusu taşınmazın doğuda bulunan eylemli meradan elde edildiğinin kabulü ile davanın reddine karar vermek gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
    Kabule göre de, zilyetlik maddi olaylardan olup 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14/1. fıkrası uyarınca yerel bilirkişi ve tanık dahil her türlü delille kanıtlanması mümkündür. Hukuk davalarında hakim iddia ve savunmayla bağlı olup hakim ancak tarafların gösterdiği delilleri göz önüne bulundurmalıdır. Mahkemece, davacının bildirmiş olduğu tanıklar usulüne uygun olarak dinlenmeden karar verilmiş ve resen belirlenen yerel bilirkişilerin HMK"nun 261. maddesine aykırı olarak birlikte dinlenmiş olması da doğru değildir.
    Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı Hazine temsilcisinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulüne, yerel mahkeme hükmünün 6100 sayılı ...nun Geçici 3. maddesi yollaması ile halen yürürlükte bulunan 1086 sayılı HUMK.nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA, HUMK.nun 440/III-2 bendi gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna, 18.10.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi