Esas No: 2021/21937
Karar No: 2022/3844
Karar Tarihi: 08.03.2022
Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2021/21937 Esas 2022/3844 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık hakkında konut dokunulmazlığı ihlali suçundan verilen cezanın temyiz istemi reddedilerek, hırsızlık suçundan kurulan hüküm ise bozuldu. Sanığa yüklenen suçun gerektirdiği cezanın alt sınırının 5 yıldan fazla olması nedeniyle sanığın zorunlu müdafii atanması gerektiği belirtildi. Ayrıca, savunma hakkının kısıtlanması ve hırsızlık suçu için uygulanması gereken madde gözetilmeden verilen kararın yanlış olduğu vurgulandı. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 53, 142/2-h, ve 143. maddeleri ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 150/3, 283, ve 298. maddeleri kararın detaylandırılmasında önemli rol oynadı.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Hırsızlık ve konut dokunulmazlığının ihlali
HÜKÜM : istinaf başvurusunun düzeltilerek esastan reddi
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın temyiz dilekçesinde belirtmiş olduğu gerekçelerin yeterli olduğu anlaşıldığından tebliğnamedeki düşünceye iştirak edilmemiştir.
I) Sanık hakkında konut dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Sanık hakkında hükmolunan cezanın miktar ve türü gözetildiğinde, 5271 sayılı CMK’nın 286/2-b maddesi uyarınca, ilk derece mahkemelerinden verilen beş yıl veya daha az hapis cezalarını artırmayan bölge adliye mahkemesi kararlarının temyizi mümkün olmadığından sanığın temyiz isteminin 5271 sayılı CMK'nın 298. maddesi uyarınca REDDİNE,
II) Sanık hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
CMK'nın 288. maddesinin ''Temyiz, ancak hükmün hukuka aykırı olması nedenine dayanır. Bir hukuk kuralının uygulanmaması veya yanlış uygulanması hukuka aykırılıktır.'' ve aynı Kanun'un 294. maddesinin ise; ''Temyiz eden, hükmün neden dolayı bozulmasını istediğini temyiz başvurusunda göstermek zorundadır. Temyiz sebebi ancak hükmün hukuki yönüne ilişkin olabilir.'' şeklinde düzenlendiği de gözetilerek; sanığın temyiz isteminin, üzerine atılı suçu işlemediğine ve hakkında yeterli delil olmaması sebebiyle verilen mahkumiyet kararının kaldırılması gerektiğine ilişkin olduğu belirlenerek anılan sebeplere yönelik yapılan incelemede;
5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarihinde yürürlüğe giren 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının, 15.04.2020 gün ve 31100 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’un 10. maddesi ile TCK’nın 53. maddesinde yapılan değişiklikle birlikte infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüş; dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
1- 5237 sayılı TCK'nın 142. maddesinde 6545 sayılı Kanun'un 62. maddesi ile yapılan ve 28.06.2014 tarihinde yürürlüğe giren değişiklik uyarınca, sanığa yüklenen TCK'nın 142/2-h, 143. maddelerinde öngörülen suçun gerektirdiği cezanın alt sınırının 5 yıldan fazla olması ve Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 14.10.2021 tarihli ve 2021/35 E., 2021/473 K. sayılı kararı dikkate alınarak, 5271 sayılı CMK'nın 150/3. maddesi uyarınca sanığa zorunlu müdafii atanması gerektiği gözetilmeden, yargılamaya devam edilerek aynı Kanun’un 188/1 ve 289/1-e maddelerine aykırı davranılması suretiyle savunma hakkının kısıtlanması,
2- Mağdurun soruşturma aşamasında alınan beyanında; “olay günü saat 16:00 sıralarında cenaze sebebiyle Karayılan Mahallesi, Güvercinli Sok’ta olduğunu, saat 20:00 sıralarında telefonunu şarj olması için odaya bırakıp ikametin kapısının önüne çıktığını, 5 dakika sonra geldiğinde suça konu telefonun yerinde olmadığını gördüğünü” belirttiği, UYAP’tan alınan güneşin doğuş ve batış zamanlarını gösteren çizelgeye göre, yaz saati uygulaması da nazara alınarak, suç tarihinde güneşin batış saatinin 18:15 olduğu, 5237 sayılı TCK'nın 6/1-e maddesine göre gece vaktinin saat 19:15’te başladığı, bu nedenle eylemin gece vakti işlendiğinin anlaşılması karşısında; sanık hakkında hırsızlık suçundan hüküm kurulurken 5237 sayılı TCK'nın 143. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz nedeni bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma sonrası kurulacak hükümde 5271 sayılı CMK’nın 283. maddesinin gözetilmesine, bozma kararı doğrultusunda işlem yapılmak üzere 5271 sayılı CMK'nın 7165 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 8. maddesi ile değişik 304/2-b. maddesi uyarınca, dosyanın gereği için Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 8. Ceza Dairesine iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına GÖNDERİLMESİNE, 08/03/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.