Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/9375
Karar No: 2016/11132
Karar Tarihi: 18.04.2016

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2016/9375 Esas 2016/11132 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2016/9375 E.  ,  2016/11132 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi


    DAVA : Davacı vekili, ... tarafından, davalı sendikanın müvekkiline ait işyeri/işletmede yetkili olduğu yönünde yapılan tespitin iptaline karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme, davayı yetki yönünden reddetmiştir.
    Hüküm duruşmalı olarak süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş ise de; işin mahiyeti itibarıyla duruşma isteminin reddine, incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verilmiş olmakla dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:


    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili; davalı ...-İş Sendikasının müvekkili şirket işyerinde işyeri toplu iş sözleşmesi yapmak üzere 29.06.2012 tarihinde yetki tespitine ilişkin başvurusu sonucu hakkında diğer davalı tarafından olumlu yetki tespiti işlemi yapıldığını, davalı sendika üye kayıt fişlerinin mülga 2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi... ve...Kanunu"nun 13. maddesine göre üç iş günü içinde müvekkili şirkete gönderilmediğini, müvekkil şirketin işletmesini oluşturan bütün işyerlerinin işkolu tespitine ilişkin bakanlığın kesinleşmiş bir iş kolu tespit kararı bulunmadığını, bu konuda tespit başvurusu yapılması amacıyla taraflarına süre verilmesini istediklerini, müvekkili şirkette işyeri değil ancak işletme toplu iş sözleşmesinin yapılabileceğini, müvekkilinin ...’da ...’de bulunan fabrikaları ile İstanbul ilindeki genel müdürlük olmak üzere işyerlerinin mevcut olduğunu, işlerin işletme esasına göre yürütüldüğünü, ...’deki fabrikada küp ... üretimi, ...’daki fabrikada ... üretiminin yapıldığını, her iki fabrikanın genel müdürlüğünün ise İçerenköy/İstanbul’da bulunduğunu, yapılacak toplu iş sözleşmesinin işyeri değil işletme toplu iş sözleşmesi olması gerektiğini, başvuru tarihi itibariyle sendikanın yeterli sayıda üyeye sahip olmadığını iddia ederek davalı bakanlığın 09.11.2012 tarihli yetki ve çoğunluk tespitinin tespitine ilişkin kararın iptaline, müvekkil şirketin işletmesini oluşturan bütün işyerlerinin işkolu tespitine ilişkin bakanlığın kesinleşmiş bir işkolu tespit kararı olmadığından... ve ... Bakanlığına işkolu tespit başvurusu yapılması için süre verilmesine, müvekkili şirketin tüm işyerleriyle birlikte işletme olarak faaliyet yürüttüğünün tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı ... vekili; söz konusu şirketin merkezinin...’da olduğunu, yetkili mahkemenin işyerinin bağlı olduğu ...ve... İl Müdürlüğünün bulunduğu yerdeki iş mahkemesi olan ... iş mahkemesi olduğunu, davacının iddia ettiği İçerenköy adresindeki işyerinin 17 sıra numaralı ticaret, büro, eğitim ve güzel sanatlar işkolunda,... adresindeki işyerinin 04 sıra numaralı gıda, sanayi işkolunda faaliyet gösterdiğini, işyerlerinin işletme kavramında değerlendirilebilmesi için aynı işkolunda kurulması gerektiğini, söz konusu işyerlerinin ayrı iş kollarında kurulduğunu, işletmenin söz konusu olmadığını, tespitte bir hata olmadığını, üyelik fişlerinin üç gün içinde işverene verilmemesinin yetki tespitinin iptalini gerektirmediğini, 6356 sayılı Kanun"un 5. maddesinin 2. fıkrasına göre işkolu değişikliğinin bir sonraki dönem için geçerli olup yetki işlemlerinde yetki tespit davalarında işkolu tespit talebinin bekletici sebep sayılamayacağını, işkolu tespitinin ise istenmediğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Davalı Sendika vekili; davacı işyerinde çalışan toplam 361 işçiden 214’ünün sendikaya üye olduğunu, üye kayıt fişlerinin işverene gönderme zorunluluğunun bulunmadığını, işkolu tespit başvurusunun bekletici mesele yapılamayacağını, şirketin ... fabrikasının ayrı bir şube olarak örgütlendiğini, küp ... ve çay paketleme depolamasının gerçekleştiği... fabrikasının ve ... üretimi yapılan ...’daki fabrikasının farklı işkollarında olduğunu, işletme esasının söz konusu olmadığını, pek çok işçinin sendikadan istifaya zorlandığını, örgütlenmede ön planda olan işçilerin çoğunun işten çıkartıldığını, bu sebeple itirazın kötü niyetli olduğunu, davanın amacının süreci uzatmak ve işçileri işten çıkartmak olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, her ne kadar her üç şirket arasında yönetimsel birlik, hukuki bağlılık, amaçta birlik var ise de iş kolu anlamında dava tarihi itibariyle uygulanmak zorunda olan mülga 2822 sayılı Kanun hükümleri kapsamında aynı iş kolunda faaliyet gösteren işyerlerinin söz konusu olmadığı, bu sebeple ... da üretim yapan ... fabrikasının ayrı bir iş yeri olması sebebiyle ve işletme kapsamında kabul edilebilecek aynı iş kolunda olmaması sebebiyle yetkili mahkemenin iş yerinin bulunduğu ... İş Mahkemesi olması sebebiyle yetkisizlik kararı verilmiştir.
    Temyiz:
    Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
    Gerekçe:
    Toplu iş sözleşmesi yetkisi, toplu iş sözleşmesi ehliyetine sahip kuruluş veya kişinin belli bir toplu iş sözleşmesi yapabilmesi için Kanunun aradığı niteliğe sahip olmasını gösterir.(GÜNAY, Cevdet İlhan: İş Hukuku Yeni İş Yasaları, ..., 2013, s. 942.)
    6356 sayılı... ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun geçici 6. maddesinin 3. fıkrasının dava tarihinde yürürlükte bulunan metnine göre “Ocak 2013 istatistiklerinin yayımlandığı tarihe kadar, Bakanlığa yapılmış olan yetki tespit başvuruları ile taraf oldukları bu Kanunun yürürlüğünden önce imzalanmış toplu iş sözleşmesi Ocak 2013 istatistiklerinin yayımı tarihinden sonra sona erecek olan sendikaların, bir sonraki toplu iş sözleşmesiyle sınırlı olmak üzere yapacakları yetki tespit başvuruları mülga 2822 sayılı Kanunun 12’nci maddesine göre Bakanlıkça yayımlanmış Temmuz 2009 istatistiklerine ve mülga 2822 sayılı Kanunda belirtilen hükümlere göre sonuçlandırılır.” Buna göre, somut olay bakımından yetki tespit başvurusu mülga 2822 sayılı Kanun"da belirtilen hükümlere göre sonuçlandırılacaktır.
    Başvuru tarihinde yürürlükte bulunan mülga 2822 sayılı Kanun’un 12. maddesinin 1. fıkrasında, “Toplu İş Sözleşmesi... ve...Kanunu’nun 12’nci maddesinin 1’inci fıkrasında, “Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde onunun (tarım ve ormancılık, avcılık ve balıkçılık işkolu hariç) üyesi bulunduğu işçi sendikası, toplu iş sözleşmesinin kapsamına girecek işyeri veya işyerlerinin her birinde çalışan işçilerin yarıdan fazlasının kendi üyesi bulunması halinde bu işyeri veya işyerleri için toplu iş sözleşmesi yapmaya yetkilidir. İşletme sözleşmeleri için işyerleri bir bütün olarak nazara alınır ve yarıdan fazla çoğunluk buna göre hesaplanır…” hükmüne yer verilmiştir.
    Mülga 2822 sayılı Kanun"un 13. maddesinde, “Bir toplu iş sözleşmesi yapmak isteyen işçi sendikası, ...ve ... Bakanlığına yazıyla başvurarak kurulu bulunduğu işkolunda üye sayısı itibariyle yüzde on (tarım ve ormancılık, avcılık ve balıkçılık işkolu hariç) oranını sağladığının belirlenmesini ve sözleşmenin kapsamına girecek işyeri veya işyerlerinde başvuru tarihinde çalışan işçiler ile üyelerinin sayısının tespitini ister. İşçi sendikası kendisinde bulunan üyelik fişlerini ...ve ... Bakanlığına yetki için başvurduğu tarihten itibaren üç işgünü içinde işverene vermek zorundadır.
    ...Bakanlığı, kayıtlarına göre sendikanın çoğunluğu haiz olması halinde, toplu iş sözleşmesi yapma başvurusunu işyerindeki işçi ve üye sayısını, o işkolunda kurulu işçi sendikalarıyla taraf olacak işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işverene başvurunun alındığı tarihten itibaren altı işgünü içinde başvuru tarihindeki kayıtlara göre bildirir. Çoğunluğu haiz olmadığının tespiti halinde bu bilgiler sadece başvuran sendikaya aynı süre içinde bildirilir.” denilmiştir.
    Yine mülga 2822 sayılı Kanun’un 3. maddesinin 2. fıkrasında, “Bir gerçek ve tüzelkişiye veya bir kamu kurum ve kuruluşuna ait aynı işkolunda birden çok işyerine sahip bir işletmede ancak bir toplu iş sözleşmesi yapılabilir. Bu Kanun anlamında bu sözleşmeye işletme toplu iş sözleşmesi denir. Ancak, kamu kurum ve kuruluşlarına ait müessese ve işyerleri ayrı tüzelkişiliğe sahip olsalar dahi, bu kurum ve kuruluşlar için tek bir işletme toplu iş sözleşmesi yapılır.” denilirken 3. fıkrasında “işletme toplu iş sözleşmesi yapılacak işyerlerinin aranılan niteliğe sahip olup olmadıkları hakkında çıkan uyuşmazlıklar işletme merkezinin bulunduğu yerdeki iş davalarına bakmakla görevli mahkemede onbeş gün içinde karara bağlanır. Kararın temyizi halinde Yargıtayca onbeş gün içinde kesin karar verilir” düzenlemesi yer almıştır.
    Diğer taraftan, dava tarihinde yürürlükte bulunan 6356 sayılı Kanun"un 79. maddesine göre “Bu Kanunun uygulanmasından doğan uyuşmazlıklar iş davalarına bakmakla görevli ve yetkili mahkemelerde görülür. Ancak yedinci ila on birinci bölümlerin uygulanmasından doğan uyuşmazlıklar için, görevli makamın bulunduğu yer mahkemesi yetkilidir.”
    6356 sayılı Kanun"un 2/1-c maddesine göre görevli makam; işyeri toplu iş sözleşmesi için işyerinin, işletme toplu iş sözleşmesi için işletme merkezinin bağlı bulunduğu ...ve... İl Müdürlüğünü, aynı ...ve... İl Müdürlüğünün yetki alanına giren işyerleri için yapılacak grup toplu iş sözleşmelerinde bu işyerlerinin bağlı bulunduğu ...ve... İl Müdürlüğünü, birden fazla ...ve... İl Müdürlüğünün yetki alanına giren işyerlerini kapsayacak grup toplu iş sözleşmesi için ise Bakanlıktır.
    Yetki tespiti ve yetki itirazı konusu 6356 sayılı Kanun"un, “Toplu İş Sözleşmesinin Yapılması” başlıklı sekizinci bölümünde düzenlenmiştir. Yukarıda belirtilen kanuni düzenleme karşısında, yetki tespitinin iptaline ilişkin açılacak davaların görevli makamın bulunduğu yer mahkemesinde görülmesi gerekir.
    Bu genel açıklamalar ışığında davacının temyiz itirazları değerlendirildiğinde;
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere göre davacının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-Mülga 2821 sayılı... Kanunu"nun 2. maddesinde yer alan tanıma göre, işin yapıldığı yere işyeri denilir. Yine aynı maddeye göre “İşin niteliği ve yürütümü bakımından işyerine bağlı bulunan yerlerle, dinlenme, çocuk emzirme, yemek, uyku, yıkanma, muayene ve bakım, beden veya mesleki eğitim yerleri ve avlu gibi sair eklentiler ve araçlar da işyerinden sayılır.”
    Bir işyerinin mal ve hizmet üretimi için ayrı bir alanı da kullanması halinde bunların tek işyeri mi yoksa birbirinden bağımsız işyerleri mi sayılacağı konusunda “amaçta birlik” olarak ifade edilen aynı teknik amaca bağlı olarak üretimde bulunma, nitelik yönünden bağlılık ile “yönetimde birlik” olarak ifade edilen aynı yönetim altında örgütlenmiş olma şartları aranacaktır. Öte yandan, teknolojik ve ekonomik gelişmeler doğrultusunda, bir işyeri çerçevesinde mal ve hizmet üretimi, pazarlama ve müşterilere sunum hususlarının çok yönlü bir yapısal değişikliği gerektirmesi sebebiyle, bir işyerinin amacının gerçekleşmesinde işlerin görülmesi işyerinin kurulu bulunduğu “yerin” dışına taşmış, özellikle “iş organizasyonu” içerisinde, işyeri niteliğinde olmayan irtibat bürolarına veya yurt genelinde veya ilin içinde işlerin yürütüldüğü örgütlenmeye kadar genişletmek ihtiyacı duyulmuştur.
    Dosya kapsamı, davacıya ait birimlerde yapılan keşif ve bilirkişi raporları bir bütün olarak değerlendirildiğinde, davacıya ait ...,... ve İstanbul"da yer alan birimlerde amaçta birlik, yönetimde birlik ve hukuki bağlılık unsurlarının tam olarak gerçekleştiği ve bu itibarla söz konusu üç birimin tek bir işyeri niteliğinde bulunduğu anlaşılmaktadır. Nitekim somut olayda, ..."da yer alan birimde kristal ... üretimi faaliyetinin icra edildiği,..."de yer alan birimde ise, ağırlıklı olarak ..."da üretilen kristal ...in küp ... haline getirildiği, İstanbul"da yer alan birimde de her iki üretim tesisinde üretilen ürünlerin satış ve pazarlama işlemleri ile muhasebe ve finans işlerinin yürütüldüğü sabittir. Diğer taraftan, işkolu tespit işleminde birim olarak “işyeri”nin esas alınacağı hususu gözetildiğinde, ..."da bulunan birimin ayrı bir işkolunda yer alması da düşünülemez. Bu anlamda olmak üzere, başvuru tarihinde, tek bir işyeri niteliğinde bulunan üç birimde ağırlıklı olarak yapılan işin niteliğine göre, işyerinin “...” işkolunda yer aldığı da tartışmasızdır.
    Açıklanan maddi ve hukuki olgular karşısında, somut olayda davacıya ait birimlerin tek bir işyeri niteliğinde bulunması ve işyeri merkezinin Ataşehir/İstanbul"da yer alması sebebiyle, mahkemece işin esasının incelenmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
    3-Kabule göre de, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 297. maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir” düzenlemesine aykırı olacak şekilde, hüküm fıkrasında, kararın gerekçesinde yer alan bir kısım ifadelerin tekrar edilmesi de hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    Sonuç:
    Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 18.04.2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi