Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2013/9527 Esas 2014/1058 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/9527
Karar No: 2014/1058
Karar Tarihi: 23.01.2014

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2013/9527 Esas 2014/1058 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2013/9527 E.  ,  2014/1058 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... vekili ve davalı ... Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacı vekili, dava dilekçesinde; ... İlçesi, ... Köyünde bulunan 739, 740, 741, 742 ve 754 sayılı parsellerin müvekkilinin zilyet ve tasarrufu altında taşınmazlar olduğunu, lehine kazandırıcı zamanaşımı süresinin dolduğunu, ancak çekişmeli taşınmazların yörede 1964 yılında yapılan kadastro sırasında tespit dışı bırakıldığını, 1986 yılında ise davalı ... adına tescil edildiğini, bu tescilin yolsuz oluştuğunu iddia ederek taşınmazların tapu kaydının iptalini ve müvekkili adına tescilini talep ve dava etmiştir.
    Mahkemece 1991/506 Esas - 1992/154 Karar sayılı dosyasında davanın tüm parseller yönünden reddine karar verilmiş; davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, hüküm Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 07/12/1993 tarih ve 1992/9735 Esas - 1993/12671 sayılı kararında özetle; " Dava konusu 740 ve 741 sayılı parsellerin krokide (A ve C) harfleri ile işaretli ve yeşil renkle taralı hali hazır durumlarının kayalık ve taşlık olduğu, imar ve ihya edilmediği belirtildiğine göre, 740 ve 741 sayılı parseller hakkında verilen davanın reddine ilişkin kararda bir isabetsizlik bulunmadığı, hükmün bu bölümlerinin onanmasına, 739, 742 ve 754 sayılı parsellere ilişkin temyize gelince; ziraatçi bilirkişi bu parsellere yönelik imar ve ihya yönünden araştırma yapıp rapor düzenlememiştir. Açıklanan eksiklikler tamamlanarak bilirkişi ve tanık ifadelerindeki eksiklikler giderilerek zilyetlik ve kazandırıcı zamanaşımı yönünden ileri sürülen açıklamalar da gözönünde tutulmak suretiyle tüm deliller değerlendirilerek hüküm verilmesi gerektiğinden bahisle, mahkemece; 739, 742 ve 754 sayılı parseller hakkında davanın reddine ilişkin verilen karar isabetsiz bulunmuş ve ilgili bölümün bozulmasına” denilmiştir.
    Mahkemece bozma kararına uyularak; davaya konu 739, 442 ve 754 sayılı parsellerin ilk olarak imar planı içine alınma tarihi 28.10.1985 olduğundan ve bir taşınmazın 3402 sayılı Kanunun yürürlüğe girme tarihi olan 10.10.1987"den önce imar ve ihya yoluyla taşınmaz edinilemeyeceğinden bahisle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı gerçek kişi vekili ve davalı ... Yönetimince temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde arazi kadastrosu 1964 yılında yapılmış, çekişmeli yer tescil harici bırakılmıştır. Yörede 16.03.1989 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması bulunmaktadır. Dava konusu taşınmazlar ilk olarak 28.10.1985 tarihinde imar planı içine alınmıştır.
    İncelenen dosya kapsamına ve kararın dayandığı gerekçeye göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere ayrı ayrı yükletilmesine 23.01.2014 gününde oy birliği ile karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.