1. Ceza Dairesi 2019/3181 E. , 2020/449 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Yakın akrabayı öldürme
HÜKÜM : CMK"nin 223/2-e maddesi uyarınca beraat.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık ..."in maktul ...’e karşı işlediği iddia olunan nitelikli kasten öldürme suçundan cezalandırılması talebiyle açılan kamu davasında elde edilen delillerin 5271 sayılı CMK"nin 223/2-e maddesi uyarınca mahkumiyetine yeter nitelik ve derecede bulunmadığı gerekçesi gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış, bozma üzerine incelenen dosyaya göre verilen hükümde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, katılan vekili ve katılan kurum vekilinin mahkumiyet kararı verilmesi gerektiğine, gerekçenin yetersizliğine ve diğer hususlara yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün tebliğnamedeki düşünceye uygun olarak ONANMASINA, 11/02/2020 gününde Üyeler ... ve ..."in suçun sübutuna yönelen karşı oyları ve oy çokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY:
Sanık ... hakkında, resmi nikahlı eşi Kadriye"yi kasten öldürdüğü iddiası ile açılan kamu davasının geçirdiği soruşturma ve koğuşturma aşamaları neticesinde Bakırköy 13. Ağır Ceza Mahkemesince verilen beraat kararının temyiz incelemesi sonrasında heyetimizce hükmün onanmasına dair verilen sayın çoğunluk görüşüne muhalifiz.
ŞÖYLE Kİ;
Sanık tüm aşamalarda müsnet suçlamayı kabul etmediğini,maktulenin kendisinin camdan atlamak suretiyle intihar ettiğini belirtmektedir.
Olayın bizzat görgü tanığı da bulunmamaktadır.
Bu nedenle dosyadaki maddi deliller ve kısmen savunma ile tanık beyanları önem arz etmektedir.
Öncelikle, sanık savunmasında ölen eşi ile tartıştığını, eşinin kendisini pencereden sokağa atlamak suretiyle intihar ettiğini, belirtmektedir.
Olay yeri inceleme ekibince, olayın sıcaklığı ile toplanan maddi deliller irdelendiğinde,maktulenin kendisini aşağı attığı iddia edilen yer olan yatak odasının penceresinin kapalı olduğu, pencere mandalı yada pervazlarında hiçbir parmak izinin bulunmadığı, tespit edilmiştir.
Dairemizin daha önceki bozma kararındaki karşı görüş doğrultusunda,içinde fizik uzmanının da bulunduğu ayrı bir bilirkişi incelemesi yapılarak, maktulenin pencereden atlaması yada atılması durumu da irdelenmek suretiyle, düştüğü nokta itibarıyle değerlendirme yapılmış, ancak her iki durumda da maktulenin bulunduğu noktaya düşmesinin mümkün olabileceği, bu hususun adli tahkikat ile anlaşılabileceği rapor edilmiştir.
Tüm dosya kapsamındaki beyanlar doğrultusunda, sanık ile maktul arasında devam edegelen geçimsizliklerin bulunduğu, maktulenin bu nedenle müteaddit kereler müşterek evi terk ederek baba evine gittiği, ancak daha sonra sanıkla yaşadıkları eve döndüğü, olay gününden hemen öncede, sanığın başka kişilerle gece geç saatlere kadar internet başında chetleştiği, bu nedenle yine maktule ile aralarında tartışma çıktığı, hatta maktulenin evdeki bilgisayarı fırlatarak kırmasına karşın, olay gününde, bu kez sanığın yeni bir pc getirdiği, bu kerede evdeki modemin olmadığını ve maktule tarafından onunda saklandığını öğrenmesi üzerine aynı gece yine aralarında tartışma yaşandığı sabittir.
Yine, mahkemece dinlenilen tanık (sanığın annesi) ... kısaca beyanında, oğlu sanık ile aynı apartmanda oturduklarını, gece saat 03.00 civarında kapının şiddetli bir şekilde çalındığını, açtığında kucağında torunu ile oğlunun geldiğini, kendisinin çocuk hastalandı zannederek ne olduğunu sanığa sorduğunda, “anne Kadriye atladı” demek suretiyle çocuğu kendisine bırakarak aşağıya maktulün yanına indiğini beyan etmedir.
TÜM BU HUSUSLAR BİRLİKTE İRDELENDİĞİNDE;
En son alınan bilirkişi raporuna göre de, maktulenin düştüğü yer itibarıyle pencereden kendi atlayabileceği gibi atılabileceği de olası görülmüştür.
Ancak,
Maktulün pencereyi açıp kendisini atması durumunda, pencere pervazında parmak izlerinin bulunmasının ve pencerenin açık kalmasının mutlak olması gerekeceği, oysaki, pervazlarda parmak izinin bulunmadığı gibi, kendini aşağıya atması halinde maktulenin atladığı pencerenin kapalı durmasının da mümkün olamayacağı, sanık tarafından kapatılması durumunda dahi bu kere onun parmak izinin bulunması gerektiği,dolayısı ile pervazlardaki parmak izlerinin temizlenip, pencerenin daha sonra kapatılmış olduğu,
Yine, hayatın olağan akışına göre eşinin pencereden kendisini atması halinde, can havli ile öncelikle aşağıya inmesi gerekli iken, uyuyan çocuğunu alıp yukarıya annesine bıraktıktan sonra, maktulenin yanına gitmesi de düşündürücü olup, olay gecesi, taraflar arasında bir tartışmanın yaşandığının da sabit olması karşısında sanığın suçunun sabit olduğu düşünce ve kanaati ile sayın çoğunluk görüşüne muhalifiz.