13. Hukuk Dairesi 2012/21188 E. , 2013/6730 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalıya sattığı mülkiyeti dava dışı ... "ye ait ... plakalı traktörü noter satış sözleşmesi ile davalıya devrettiğini, davalının da bunun karşılığında kendi adına kayıtlı ... plakalı traktörü vermeyi taahhüt ettiğini ve üstüne de ödemede bulunduğunu, davalının kendi traktörünün devri için dava dışı ..."a vekalet verdiğini ancak daha sonra vekaletten azlettiğini, davalının sattığı traktörün satışı azilname ile engellendiğinden yaklaşık 1,5 - 2 yıldır traktörün atıl biçimde galeri parkında beklediğini, bu traktörün üzerinde haciz şerhi bulunduğunu, traktör fiyatlarındaki piyasadaki genel düşüşün zararlarını arttırdığını, davalıdan satın almalarına rağmen azilname sonucu devrini gerçekleştiremedikleri ... plakalı traktörün piyasadaki genel düşüş ve iki yıldır atıl kalışı da dikkate alınarak, azilname tarihi olan 06/10/2006 tarihinden dava tarihine kadar 7.500TL maddi zararın ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsilini istemiş; birleşen davasında da, ... plakalı traktörün bedeli olan 18.000TL"nin azil tarihi olan 06/10/2006 tarihinden itibaren ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabul-kısmen reddi ile 6.707,80TL"nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş; birleşen dava hakkında hüküm kurulmamış; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-HMK’nun 297 ve devamı maddeleri gereğince bir davada istek sonuçlarından her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenilen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında birer birer, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekli olup, davaların birleştirilmesi durumunda da, asıl ve birleşen davaların birbirinden bağımsız, müstakil davalar olması nedeniyle, hüküm kısmında her bir dava hakkında o davaya ilişkin vekalet ücretleri ve mahkeme masraflarıyla birlikte ayrı ayrı hüküm kurulması zorunludur. Somut olayda, davacı birleşen dava ile ayrı bir talepte bulunduğuna göre, bu hususta mahkemece olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerekir. Mahkemece, bu hususta olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi, asıl ve birleştirilen davalar yönünden HMK’nun 297 ve devamı maddelerinde belirtildiği şekilde ayrı ayrı hüküm kurulmamış olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma şekil ve sebebine göre davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, 2.bent gereğince davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19.03.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.