17. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/6563 Karar No: 2016/5833 Karar Tarihi: 12.5.2016
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/6563 Esas 2016/5833 Karar Sayılı İlamı
17. Hukuk Dairesi 2016/6563 E. , 2016/5833 K. "İçtihat Metni"
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin yetersizliğine dair verilen hükmün süresi içinde davalı 3.kişi ...vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı alacaklı vekili, borçlu aleyhinde yapılan icra takibinde borca yeterli malvarlığı bulunamadığını, borçlunun davalı 3.kişi şirketten gayrimenkul satış vaadi sözleşmesiyle satın aldığı taşınmazı alacaklıdan mal kaçırmak amacıyla adına tescil ettirmediğini ileri sürerek dava konusu taşınmazın borçlu ... adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı borçlu vekili, dava konusu taşınmazın gayrimenkul satış vaadi sözleşmesiyle diğer davalı şirketten satın alındığını ve aynı taşınmazın 21.11.2011 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesiyle dava dışı ..."ye satıldığını savunarak davanın reddini istemiştir. Davalı 3.kişi vekili, dava konusu taşınmazı gayrimenkul satış vaadi sözleşmesiyle satın alan borçlunun, müvekkili şirkete ve kredi veren dava dışı bankaya borçlu olduğunu, sözleşmeden doğan yükümlülüklerini yerine getirmeyen borçlu adına mülkiyet devrinin mümkün olmadığını savunmuştur. Mahkemece dava konusu taşınmazın ... adli yargı hudutları içinde bulunduğu, ayni hakka ilişkin veya aynı hak sahipliğinde değişikliğe yol açabilecek davalarda taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinin yetkili olduğu, bunun mutlak yetki kuralı olup re"sen gözönünde alınması gerektiğinden bahisle dava dilekçesinin yetki yönünden reddi ile mahkemenin yetkisizliğine karar verilmiş; hüküm, davalı 3.kişi ...vekilince temyiz edilmiştir. Dava, İİK"nun 277 vd maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Tasarrufun iptali davaları ayni hakka değil, kişisel hakka dayanan davalardandır. Bu nedenle tasarrufun iptali davaları genel yetki kurallarına göre HUMK"nun 9.maddesi (6100 sayılı HMK"nun 6.maddesi) uyarınca davalının ikametgahı mahkemesinde görülür ve kesin yetki kuralı söz konusu olmadığından re"sen gözönünde bulundurulmaz. Bu durumda davalılar tarafından yetki itirazında bulunulmadığı gözetilerek mahkemece davanın esasına girilmek suretiyle tarafların delillerinin toplanması, ondan sonra hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken aksi düşüncelerle yazılı şekilde yetkisizlik kararı verilmesi bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ...vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 12.5.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.