Esas No: 2022/461
Karar No: 2022/4075
Karar Tarihi: 09.03.2022
Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2022/461 Esas 2022/4075 Karar Sayılı İlamı
Özet:
İzmir 6. Asliye Ceza Mahkemesi, mala zarar verme suçundan sanığın cezalandırılmasına karar verdi. Yargıtay 6. Ceza Dairesi, mahkeme kararını onaylayarak kesinleştirdi. Ancak sonrasında çıkan kanun değişikliği nedeniyle hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi istendi ve İzmir 8. Ağır Ceza Mahkemesi, sanığın itirazını kısmen kabul etti. Fakat Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, bu karara itiraz ederek kanun yararına bozma talebinde bulundu. Kararda yer alan kanun maddeleri ise şöyle:
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 151/1. maddesi (Mala Zarar Verme Suçu)
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 168/2. maddesi (\"Etkin Pişmanlık Hükümlerine Yer Verilen Suçlar\")
- 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 253/3. maddesi (Uzlaşma Hükümleri)
"İçtihat Metni"
Mala zarar verme suçundan sanık ...'un, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 151/1, 168/2 ve 62. maddeleri gereğince 2 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına dair İzmir 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 19/11/2008 tarihli ve 2007/660 esas, 2008/752 sayılı kararının Yargıtay 6. Ceza Dairesinin 05/05/2014 tarihli ve 2012/1323 esas, 2014/8928 karar sayılı ilâmı ile onanarak kesinleşmesini müteakip, hükümlünün 02/12/2016 tarihinde Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 34. maddesi ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 253. maddesinde değişiklik yapılması nedeniyle hukukî durumunun uzlaşma hükümleri yönünden yeniden değerlendirilmesi talebinin reddine ilişkin İzmir 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 23/11/2020 tarihli ve 2007/660 esas, 2008/752 sayılı ek kararına karşı sanık müdafii tarafından yapılan itirazın kabulüne dair İzmir 8. Ağır Ceza Mahkemesinin 28/12/2020 tarihli ve 2020/1138 değişik işsayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 01/11/2021 gün ve 2393-2021 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 08/12/2021 gün ve 2021/133802 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
Benzer bir olay sebebiyle Yargıtay 13. Ceza Dairesinin 19/04/2018 tarihli ve 2018/2207 esas, 2018/6087 karar sayılı ilamında yer alan "06.12.2006 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak 5560 sayılı Kanunun 6. maddesi ile değişik 5237 sayılı TCK'nın 142. maddesine eklenen 4. fıkra gereğince “Hırsızlık suçunun işlenmesi amacıyla konut dokunulmazlığının ihlali veya mala zarar verme suçunun işlenmesi halinde, bu suçlardan dolayı soruşturma ve kovuşturma yapılabilmesi için şikâyet aranmaz.” ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 'uzlaşma' başlıklı 253/3. maddesinin suç tarihi itibariyle, "Soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı olsa bile, etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlar ile cinsel dokunulmazlığa karşı suçlarda, uzlaştırma yoluna gidilemez. Uzlaştırma kapsamına giren bir suçun, bu kapsama girmeyen bir başka suçla birlikte işlenmiş olması hâlinde de uzlaşma hükümleri uygulanmaz.” şeklinde düzenlenmesi karşısında, 30/10/2008 olan suç tarihi itibarıyla, hırsızlık suçunun işlenmesi amacıyla işlenen mala zarar verme suçunun şikayete tabi olmadığı gibi 5237 sayılı TCK’nın 168. maddesine göre “etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlar” kapsamında olduğundan uzlaşma hükümlerine tâbi olmadığı anlaşılmakla, itirazın bu nedenle reddi yerine yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi nedeniyle kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden KABULÜ ile...BOZULMASINA.." şeklindeki açıklamalar nazara alındığında,
5271 sayılı Kanun'un 253/3. maddesinin 2. cümlesindeki “Uzlaşma kapsamına giren bir suçun, bu kapsama girmeyen bir başka suçla birlikte işlenmesi hâlinde de uzlaşma hükümleri uygulanmaz.” şeklinde hüküm mevcut olduğu, ancak bu hükmün suç tarihi olan 08/12/2007 tarihinden sonra 26/06/2009 tarihinde yürürlüğe girdiğinden bahisle İzmir 8. Ağır Ceza Mahkemesince mala zarar verme suçu yönünden itirazın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de, 08/12/2007 suç tarihi itibarıyla, 5271 sayılı Kanun'un 253. maddesinin 3. fıkrasında “Soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı olsa bile, etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlar ile cinsel dokunulmazlığa karşı suçlarda, uzlaştırma yoluna gidilemez. Uzlaştırma kapsamına giren bir suçun, bu kapsama girmeyen bir başka suçla birlikte işlenmiş olması hâlinde de uzlaşma hükümleri uygulanmaz" şeklinde düzenlemenin bulunduğu ve 5237 sayılı Kanun’un 151. maddesinde düzenlenen mala zarar verme suçunun aynı Kanun’un 168. maddesine göre “etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlar” kapsamında olduğundan uzlaşma hükümlerine tâbi olamayacağı gibi, 5271 sayılı Kanun'un 253. maddesinin 3. fıkrasındaki “etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlar ile” ibaresinin 6763 sayılı Kanun’un 34. maddesi ile yürürlükten kaldırıldığı ancak, “Uzlaşma kapsamına giren bir suçun, bu kapsama girmeyen bir başka suçla birlikte işlenmesi hâlinde de uzlaşma hükümleri uygulanmaz.” şeklindeki hükmün yürürlükte olması nedeniyle, uzlaştırma kapsamında olmayan nitelikli hırsızlık ve konut dokunulmazlığını ihlal suçları ile birlikte işlenmesi sebebiyle de uzlaştırma hükümlerine tabi olamayacağı gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde,isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
5271 sayılı Kanun'un 253/3. maddesinin 2. cümlesinde yer alan,“Uzlaşma kapsamına giren bir suçun, bu kapsama girmeyen bir başka suçla birlikte işlenmesi hâlinde de uzlaşma hükümleri uygulanmaz.” şeklindeki hükmün, suç tarihi olan 08/12/2007 tarihinden sonra 26/06/2009 tarihinde yürürlüğe girdiğinden bahisle İzmir 8. Ağır Ceza Mahkemesince mala zarar verme suçunun uzlaşmaya tabi olduğundan bahisle itirazın kabulüne karar verilmiş ise de, suç tarihi itibarıyla, 5271 sayılı Kanun'un 253. maddesinin 3. fıkrasında “Soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı olsa bile, etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlar ile cinsel dokunulmazlığa karşı suçlarda, uzlaştırma yoluna gidilemez...." şeklinde düzenlemenin bulunduğu ve 5237 sayılı Kanun’un 151. maddesinde düzenlenen mala zarar verme suçunun aynı Kanun’un 168. maddesine göre “etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlar” kapsamında olduğundan uzlaşma hükümlerine tâbi olamayacağı, 5271 sayılı Kanun'un 253. maddesinin 3. fıkrasındaki “etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlar ile” ibaresinin 6763 sayılı Kanun’un 34. maddesi ile yürürlükten kaldırıldığı ancak, “Uzlaşma kapsamına giren bir suçun, bu kapsama girmeyen bir başka suçla birlikte işlenmesi hâlinde de uzlaşma hükümleri uygulanmaz.” şeklindeki hükmün yürürlükte olması nedeniyle, suç tarihinde uzlaştırma kapsamına girmeyen hırsızlık ve birden fazla kişi ile birlikte iş yeri dokunulmazlığını ihlali suçlarıyla birlikte işlenmiş ve etkin pişmanlık hükümlerine tabi olan mala zarar verme suçunun uzlaşma kapsamında olmadığı gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesi nedeniyle kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden, sanık ... hakkında mala zarar verme suçu ile ilgili olarak (İZMİR) 8. Ağır Ceza Mahkemesinden kesin olarak verilen 28.12.2020 tarihli ve 2020/1138 Değişik İş sayılı kararın, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesinin 3. fıkrası uyarınca aleyhe sonuç doğurmamak üzere BOZULMASINA, aynı maddenin 4. fıkra (a) bendi uyarınca sonraki işlemlerin itiraz merciince yerine getirilmesine, 09/03/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.