(Kapatılan)22. Hukuk Dairesi 2016/32037 E. , 2020/4113 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : İTİRAZIN İPTALİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının iş sözleşmesinin feshedilmesi üzerine davalı hakkında Ankara 9. İş Mahkemesi’nin 2013/351 Esas sayılı dosyası üzerinde işe iade davası açtıklarını ve mahkemece kabul kararı verildiğini ve kararın Yargıtayca kesinleştiğini, işe başlamak üzere işverene müracaat etmelerine rağmen işe başlatılmadığını belirterek mahkeme kararı gereği işe başlatmama tazminatı ve boşta geçen süre ücretini talep için Ankara 3. İcra müdürlüğünün 2015/26139 esas sayılı takip dosyası ile icra takibi başlattıklarını ve davalı borçluların takibi itirazı ile takibin durduğunu ve itirazın haksız olduğunu beyan ederek davalının itirazının iptaline ve %20 icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davalının itirazının iptali ile takibin devamına ve asıl alacağın %20"si oranında icra inkar tazminatının kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Taraflar arasında davacının icra takibine konu yaptığı alacaklara ilişkin uyuşmazlık bulunmaktadır.
Davacının davalıya karşı açtığı işe iade davasının mahkemece kabul edilmesi ve kabul kararının Yargıtay tarafından kesinleşmesinden sonra davacı işe başlatılmak üzere davalı işverene müracaat ettiğini ancak işe başlatılmadığını belirterek mahkeme kararı gereği işe başlatmama tazminatı ve boşta geçen süre ücreti için davalı aleyhine icra takibi başlatmış, davalının itirazı üzerine takibin durdurulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece, davalının itirazının iptaline ve takibin devamına karar verilmiş ise de, davacı tarafından takibe konu edilen alacakların hesaplanması ve miktarları konusunda inceleme ve araştırma yapılmadan karar verilmiştir. Mahkeme kararı gerekçesiz olup, denetime elverişli değildir. Bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir.
3- Taraflar arasındaki diğer bir uyuşmazlık da icra inkar tazminatı şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.
İtirazın iptali davasında borçlunun haksızlığına karar verilmesi halinde ve alacaklının talep etmiş olması şartıyla, borç miktarının Kanunda gösterilen orandan az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilir. İcra inkar tazminatına karar verilebilmesi için alacağın belirli ya da belirlenebilir olması gerekir. Ancak, hak tartışmalı ise icra inkar tazminatına hükmedilemez. Alacağın likit olması şartıyla itirazın iptali davası sonunda borçlunun itirazının kısmen kabulü halinde dahi, kabul edilen kısım bakımından icra inkar tazminatına hükmedilmelidir. İcra inkar tazminatı, asıl alacak bakımından söz konusu olur. İşlemiş faiz isteği yönünden icra inkar tazminatına hükmedilmesi mümkün değildir.
Likit bir alacaktan söz edilebilmesi için, ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya bilinmesinin gerekmekte olması; böylece, borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması; başka bir ifadeyle, borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir. Bu koşullar yoksa, likit bir alacaktan söz edilemez.
Şayet alacak tartışmalı ve yargılamayı gerektiriyorsa likit olduğundan söz edilemez.
Somut olayda, davacının yaptığı takip işe iade sonrası isteklere ilişkin olup bu alacakların hesaplanması ve miktarı bakımından uyuşmazlığın çözümünün yargılamayı gerektirmesi nedeniyle ortada likit bir alacağın varlığından söz edilemez. Bu nedenle, Mahkemece icra inkar tazminatı talebinin reddi gerekirken kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 04.03.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.