3. Hukuk Dairesi 2021/2625 E. , 2021/5302 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında birleştirilerek görülen tazminat davalarının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacılar vekili, davalı ... vekili ile davalılar... ve ... Madencilik İnş. Taah. ve Nak. San. Tic. Ltd. Şti. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacılar; çocukları... ve..."ın, amca çocukları ... ile birlikte, davalıların değişik tarihlerde kazarak taş ve maden aldıkları ocakta biriken suya girmeleri nedeniyle boğularak vefat ettiğini; ...’in 13, ..."ın ise 16 yaşında olduğunu, davalılardan ... Madenciliğin alanı kazan ve kullanan firma olduğunu, davalı ..."nin bekçi olduğunu, diğer davalıların ise şirketin ortakları ve buradan kar elde eden kişiler olduklarını, meydana gelen olay nedeniyle davalıların yargılandıklarını ileri sürerek; her bir çocuk için ayrı ayrı olmak üzere 100.000"er TL manevi, şimdilik 100"er TL maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmişlerdir.
Birleşen davada davacılar; çocukları...’ın, amca çocukları olan... ve... ile birlikte 27/07/2012 tarihinde, davalıların değişik tarihlerde kazarak taş ve maden aldıkları ocakta biriken suya girmeleri nedeniyle boğularak vefat ettiklerini; davalıların meydana gelen bu olayda kusursuz sorumlu olduklarını ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, her biri için ayrı ayrı olmak kaydıyla 100.000 TL manevi, şimdilik 100 TL maddi tazminatın davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsilini talep etmişlerdir.
Davacılar vekili 16/03/2016 tarihli ıslah dilekçesi ile maddi tazminata ilişkin taleplerini arttırarak tazminatın olayın meydana geldiği 27/07/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Davalılar ... Madencilik, ..., ...ve ...; ortakların sorumluluğunun olmadığını, şirketin tüzel kişiliğe haiz olduğunu belirterek şirket ortakları bakımından davanın husumetten reddinin gerektiğini; esas bakımından ise, olayın vuku bulduğu yerin şantiye dışında olup şirketin çalışma sahası dışında olduğunu, davalı ...’nun şirket hisselerini 23/03/2012 tarihinde devraldığı için bu tarihten önceki olaylardan dolayı sorumluluğunun bulunmadığını; yine olay yerinin 2008 tarihinden sonra su tutmaya başladığı için davalı ... ...’ın hiç bir sorumluluğunun bulunmadığını; çocukların hurdacılıkla uğraşmaları nedeniyle sürekli bu alanda bulunduklarını ve mümeyyiz olduklarını, olayda yüzde yüz kusurlu olduklarını; manevi tazminat taleplerinin fahiş olduğunu savunarak, davanın reddini istemişlerdir.
Davalılar ... ve ...; hukuki sorumluluğun şirket tüzel kişiliğine ait olduğunu, taraflarına husumet yöneltilmesinin uygun olmadığını; her ikisinin de olay tarihinde şirket hissedarı olmadığını, boğulma olayının maden sahası dışında gerçekleştiğini ve çalışmaların maden sahası dışına taşmadığını; çocukların idrak edecekleri yaşta olduklarını ve tam kusurlu olduklarını savunarak, davanın reddini talep etmişlerdir.
Mahkemece; asıl ve birleşen dava yönünden davalılar ..., ... ve ... aleyhine açılan davaların ayrı ayrı reddine; asıl dava yönünden, davacı ..."a oğlu ..."ın vefatı nedeniyle 19.488,93 TL; diğer oğlu ..."in vefatı nedeniyle 16.506,16 TL destekten yoksun kalma tazminatının haksız fiil tarihi olan 27/07/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile beraber davalılar ... Madencilik İnşaat Taahhüt ve Nakliyat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi, davalı ... ve ...dan müteselsilen tahsiline; davacı ..."a oğlu ..."ın vefatı nedeniyle 20.182,12 TL; diğer oğlu ..."in vefatı nedeniyle 17.119,35 TL destekten yoksun kalma tazminatının haksız fiil tarihi olan 27/07/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile beraber davalılar ... Madencilik İnşaat Taahhüt ve Nakliyat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi, davalı ... ve ..."dan müteselsilen tahsiline; davacı ..."ın ve ..."ın oğulları ... ve ..."in vefatı nedeniyle manevi tazminata dair isteminin kısmen kabulü ile; (her bir davacı ve her bir çocuk için ayrı ayrı olmak üzere) 8.000 TL manevi tazminatın davalılar ... ve ... haksız fiil tarihi olan 27/07/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile beraber tahsiline; birleşen dava yönünden; davacı ..."a oğlu ..."in vefatı nedeniyle 16.980,87 TL destekten yoksun kalma tazminatının haksız fiil tarihi olan 27/07/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile beraber davalılar ... Madencilik İnşaat Taahhüt ve Nakliyat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi, davalı ... ve ..."dan müteselsilen tahsiline; davacı..."a oğlu ..."in vefatı nedeniyle 19.126,64 TL destekten yoksun kalma tazminatının haksız fiil tarihi olan 27/07/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile beraber davalılar ... Madencilik İnşaat Taahhüt ve Nakliyat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi, davalı ... ve ... ..."dan müteselsilen tahsiline; davacı Mansur Yıldırım ve Zeynep Yıldırım"ın oğlu ..."in vefatı nedeniyle manevi tazminata dair isteminin kısmen kabulü ile; (her bir davacı için ayrı ayrı olmak üzere) 8.000 TL manevi tazminatın davalılar ... ve ... ...’dan haksız fiil tarihi olan 27/07/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile beraber tahsiline dair verilen karar davacılar vekili ile davalılar ... Mad. İnş. Taah. Ve Nak. San. Tic. Ltd. Şti, ... ... ve ... vekillerince temyizi üzerine, Dairece verilen 22/10/2019 tarihli ve 2019/3772 E. 2019/8243 K. sayılı ilamla; "tarafların sair temyiz itirazlarının reddine, dava konusu olayın gelişim biçimi, özelliği, davalıların kusur durumu ve belirtilen ilkelere göre davacılar lehine takdir edilen manevi tazminat tutarlarının az olduğu ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği, yine davalılar lehine reddedilen maddi ve manevi tazminatlar bakımından vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği" gerekçeleriyle bozulmuştur.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda; asıl ve birleşen dava da manevi tazminat ve vekalet ücretleri dışındaki hususlar Yargıtay ilamı ile, kesinleştiğinden bu hususlarda karar verilmesine yer olmadığına; manevi tazminatın kısmen kabulü ile davacılar ... ve ... için vefat eden çocukları ... ve ... nedeniyle ayrı ayrı 25.000’er TL’den 50.000’er TL manevi tazminatın davalılar ... ile ... ..."dan haksız fiil tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte tahsiline; birleşen dava da manevi tazminatın kısmen kabulü ile davacı Mahsur ve Zeynep Yıldırım için vefat eden çocuk ... nedeniyle 25.000’er TL manevi tazminatın davalılar ... ile ... ..."dan haksız fiil tarihi olan 27/07/2012 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile bu davacılara verilmesine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili, davalı ... vekili, davalılar ... ... ve ... ...İnş.Taah. Ve Nak. San. Ve Tic. Ltd. Şti vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davacılar vekilinin tüm, davalı ... vekili, davalılar ... ve ... ...İnş.Taah. Ve Nak. San. Ve Tic. Ltd. Şti vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
Manevi tazminat, bozulan ruh huzurunun, duyulan ve ileride duyulacak elem ve ızdırabın kısmen ve imkan nisbetinde iadesini amaçladığından hâkim, T.M.K"nun 4.maddesi gereğince hak ve nesafete göre takdir hakkını kullanarak, manevi tazminat miktarını tespit etmelidir.
Hakim belirlemeyi yaparken somut olayın özelliğini, zarar görenin ekonomik ve sosyal durumunu, paranın alım gücünü, maluliyet oranını, beden gücü kaybı nedeniyle duyulan ve ileride duyulacak elem ve ızdırabı gözetmelidir (Hukuk Genel Kurulunun 28.05.2003 gün 2003/21-368-355 ve 23.06.2004 gün 2004/13-291-370 sayılı kararları)
Yukarıdaki açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında ise; dosya kapsamında yer alan ceza dosyası, bu dosyada alınan bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı itibariyle meydana gelen olayın gelişimi, özellikle çocuklar ..., ... ve ...’in dışarıdan yapılan uyarılara rağmen açık alandaki su birikintisine girdikleri, çevreden yapılan uyarılara rağmen bu eylemlerini sürdürdükleri ve alışkanlık haline getirdikleri de dikkate alındığında, asıl ve birleşen davacılar lehine hakkaniyete daha uygun miktarda manevi tazminatların hüküm altına alınması gerekirken, daha yüksek miktarda manevi tazminatlara hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin tüm, davalı ... vekili, davalılar ... ... ve ... ...İnş.Taah. Ve Nak. San. Ve Tic. Ltd. Şti vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, hükmün HUMK’nın 428. maddesi gereğince davalılar yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalılara iadesine, 6100 sayılı HMK"nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nın 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24/05/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.