Abaküs Yazılım
6. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/42
Karar No: 2021/1677
Karar Tarihi: 23.11.2021

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2021/42 Esas 2021/1677 Karar Sayılı İlamı

6. Hukuk Dairesi         2021/42 E.  ,  2021/1677 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki asıl ve birleşen davada tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın kabulüne yönelik verilen hüküm asli müdahil - birleşen davada davacı ... vekilince duruşmasız, asıl davada davacı - birleşen davada davalı ... vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde asli müdahil ... vekili Avukat ... geldi. Tebligata rağmen karşı taraftan gelen olmadığından onların yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan asli müdahil vekiline soruldu. Temyiz incelemesinin mürafaasız yapılmasını talep etti. Duruşma isteyen tarafın tebligata rağmen hazır bulunmadığı, davalı ..."a çıkartılan tebligatın iade edildiği, asli müdahil vekilinin mürafaa yapılmasını talep etmediğinden temyiz incelemesinin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -

    Asıl davada davacı vekili, müvekkili ile davalı yüklenici arasında 05.01.2010 tarihinde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlendiğini, davalı yüklenicinin sözleşmede kararlaştırılan süre sona ermiş olmasına rağmen işi tamamlamadığını, parsel üzerindeki imalat oranının % 63 olduğunu, bunun % 40’ının sözleşmeden önce müvekkili tarafından yapıldığını, yüklenicinin yaptığı imalat oranının % 23 olduğunu ileri sürerek, sözleşmenin feshi ile her türlü menfi ve müspet zararlarına karşılık, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, 16.000,00 TL’nin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Asıl davada davalı, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, imalat oranına göre akdin feshi koşullarının oluştuğu gerekçesiyle, asıl davanın kısmen kabulü ile sözleşmenin geriye etkili olarak feshine, davacının cezai şart talebinin reddine dair verilen karar, müdahiller ... ve ... vekilleri tarafından temyiz edilmiş, Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 29.12.2014 tarih ve 3428 E., 8565 K. sayılı kararıyla, müdahil ...’in temyiz isteminin reddine, müdahil alacaklı ...’in temyiz istemi yönünden yapılan incelemede; adı geçen müdahilin, davalı yükleniciden alacaklı olduğu, yaptığı icra takibinde İİK’nın 120/2. maddesi uyarınca aldığı yetkiye dayalı olarak, sözleşmenin tasfiyesi ile davalı yüklenicinin, davacı arsa sahibinden olan imalat bedeli alacağı ile ilgili hüküm kurulması için müdahale talebinde bulunduğu, bu durumda müdahil alacaklıdan açıklama alınarak, nispi harcın da tamamlanmasından sonra, söz konusu taleple ilgili olarak inceleme ve araştırma yapılıp, sonucuna göre olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerektiği belirtilerek, asıl davada verilen hüküm bozulmuştur.
    Birleşen davada davacı ... vekili, müvekkilinin yüklenici ...’tan, 85.000,00 TL karşılığı bir adet bağımsız bölüm satın aldığını, ancak yükleincinin inşaatı terk ettiğini, bunun üzerine davalı arsa sahibi ile yaptığı şifai görüşmeler üzerine, kendisine isabet eden dairedeki ve ortak alanlardaki bir takım imalatların müvekkili tarafından yaptırıldığını, bunun için aracını sattığını ve kredi kullandığını, söz konusu bu imalatların davalı arsa sahibi için sebepsiz zenginleşme teşkil ettiğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 58.247,00 TL’nin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Birleşen davada davalı vekili, davacı ile yüklenici arasındaki ilişkilerden müvekkilinin haberdar olmadığını, davacının herhangi bir imalat yapmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Asıl ve birleşen davalarda verilen bozma kararlarına uyularak yapılan yargılama sonucunda, mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, asıl davada davalı yüklenicinin yaptığı imalatın bedelinin 89.542,53 TL, birleşen davada davacı ...’in yaptığı imalatın bedelinin ise 36.480,29 TL olarak tespit edildiği gerekçesiyle, asıl davanın kısmen kabulü ile arsa payı karşılığı inşat sözleşmesinin geriye etkili olarak feshine, davacı arsa sahibinin cezai şart talebinin reddine, birleşen davanın kısmen kabulü ile 36.480,29 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
    Kararı, asıl davada asli müdahil – birleşen davada davacı ... vekili ile asıl davada davacı-birleşen davada davalı ... vekili temyiz etmiştir.
    1) Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme yapılarak hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve bozmanın şümulü dışında kalarak kesinleşen cihetlere ait temyiz itirazlarının incelenmesi artık mümkün olmamasına göre, hükmü temyiz edenlerin, asıl ve birleşen davalarda aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    2) Asıl davada asli müdahil- birleşen davada davacı ... vekilinin diğer temyiz itirazları yönünden yapılan incelemede;
    HMK’nın “Asli Müdahale” başlıklı 65. maddesinde; Bir yargılamanın konusu olan hak veya şey üzerinde kısmen ya da tamamen hak iddia eden üçüncü kişi, hüküm verilinceye kadar bu durumu ileri sürerek, yargılamanın taraflarına karşı aynı mahkemede dava açabilir.
    Asıl dava davalı yüklenici ...’tan, taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı olarak, alacaklı olduğu anlaşılan ..., yüklenici hakkında giriştiği icra takibinde, İİK"nın 120/2. maddesi uyarınca almış olduğu yetkiye dayalı olarak asli müdahale talebinde bulunmuş olup, bozma ilamında belirtildiği üzere, nispi harcını yatırarak, sözleşmenin tasfiyesi kapsamında, yüklenici adına, yüklenicinin arsa sahibinden olan imalat bedeli alacağının hüküm altına alınmasını talep edebilir. Mahkemece, bozmaya uyulduğu halde, asli müdahilin bu talebi hakkında, İİK’nın 120. maddesi hükmü nazara alınarak, olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi doğru olmamıştır.
    Öte yandan, davalı yüklenici ... ve müdahil ... tarafından yapılan imalatların bedeli, davalı tarihindeki mahalli serbest piyasa rayiçlerine göre hesaplanması gerekirken, hükme esas alınan 30.04.2019 tarihli bilirkişi heyet raporunda Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yayımlanan yapı yaklaşık birim maliyetlerinin esas alınması isabetsiz olmuştur.
    3) Birleşen davada davalı ... vekilinin, birleşen davada verilen hükme yönelik diğer temyiz itirazına gelince;
    Birleşen davanın kısmen kabulüne karar verildiği halde, yargılama harç ve giderlerinden tarafların sorumluluğunun kabul-red oranına göre belirlenmemesi ve davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi, kabul şekli itibariyle doğru olmamıştır.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, asıl ve birleşen davalarda temyiz edenlerin verilen hükme yönelik diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, asıl davada asli müdahil – birleşen davada davacı ... vekilinin, asıl ve birleşen davalarda verilen hükme yönelik diğer temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, asıl ve birleşen davalarda ... yararına bozulmasına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, duruşma yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığını, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23.11.2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.
















    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi