Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2012/2284 Esas 2012/3695 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
6. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/2284
Karar No: 2012/3695
Karar Tarihi: 08.03.2012

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2012/2284 Esas 2012/3695 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Önalım davasına konu olan taşınmaz, paydaşlarca özel olarak kendi aralarında taksim edilip, her bir paydaş belirli bir kısmı kullanırken, bunlardan biri kendisinin kullandığı yeri ve bu yere tekabül eden payı bir üçüncü şahsa satarsa, satıcı zamanında bu yerde hak iddia etmeyen davacının, tapuda yapılan satış nedeniyle, önalım hakkını kullanması Türk Medeni Kanunu\"nun 2.maddesindeki dürüstlük kuralı ile bağdaşmaz. Bu gibi durumlarda eylemli paylaşmanın varlığı halinde davanın reddi gerekir. Davaya konu olan taşınmazda, fiili taksim savunması davanın her aşamasında ileri sürülebilir. Bu nedenle, önceki kararın bozulması ve tarafların delillerinin toplanarak, fiili taksim olup olmadığı tespit edilerek, sonuçlara göre karar verilmesi gereklidir. Kararda bahsi geçen kanun maddeleri Türk Medeni Kanunu'nun 2. maddesi ve İçtihadı Birleştirme Kararıdır.
(Kapatılan) 6. Hukuk Dairesi         2012/2284 E.  ,  2012/3695 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Önalım

    Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı önalım davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
    Dava, önalım hakkının kullanılması nedeniyle, tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir. Mahkemece, istemin kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacı, dava dilekçesinde, davalının satın aldığı önalıma konu pay nedeniyle, tapu iptali ve tescili isteminde bulunmuştur. Davalı, davanın haksız ve yersiz olduğunu ve taşınmaz paydaşlar arasında fiilen taksim edildiğini belirterek, reddini savunmuştur. Mahkemece, istemin kabulüne karar verilmiştir.
    Önalım davasına konu payın ilişkin bulunduğu taşınmaz, paydaşlarca özel olarak kendi aralarında taksim edilip, her bir paydaş belirli bir kısmı kullanırken, bunlardan biri kendisinin kullandığı yeri ve bu yere tekabül eden payı bir üçüncü şahsa satarsa, satıcı zamanında bu yerde hak iddia etmeyen davacının, tapuda yapılan satış nedeniyle, önalım hakkını kullanması Türk Medeni Kanunu"nun 2.maddesinde yer alan dürüstlük kuralı ile bağdaşmaz. Kötü niyet iddiası, 14.02.1951 gün ve 17/1 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca, davanın her aşamasında ileri sürülebileceği gibi, mahkemece de kendiliğinden nazara alınması gerekir. Bu gibi halde, savunmanın genişletilmesi söz konusu değildir. Eylemli paylaşmanın varlığı halinde davanın reddi gerekir.
    Olayımıza gelince; Dava konusu önalıma konu payın bulunduğu taşınmazda, dört katlı bina olduğu, davalının dava konusu taşınmazın 3. katını, davacının babası ..."ten 2001 yılında haricen satın aldığı halde, o tarihte pay devrinin gerçekleşmediği, binanın davacının babası ... ve amcaları ... ve ... tarafından yapıldığı, ..."in payını 2002 tarihinde oğulları ..., ... ve ..."a sattığı, davalının ise, ..."ın payını 17.06.2010 tarihinde 15.000,00 TL bedelle satın aldığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır.
    Davalı savunmasında, taşınmazın paydaşlar arasında taksim edildiğini, her bir paydaşın kendine ait bir yerinin olduğunu iddia etmektedir. Dava konusu önalıma konu payın bulunduğu taşınmazın başında keşif yapılmış ise de, davacının dava konusu taşınmazda fiilen kullandığı bir yer olup olmadığı açıklığa kavuşturulmamıştır. Yukarıdaki ilkede açıklandığı üzere, fiili taksim savunması davanın her aşamasında ileri sürülebilir. Bu nedenle, davalının ileri sürdüğü fiili taksim savunmasının araştırılması, gerekirse yerinde yeniden keşif yapılarak, tanık dahil tüm taraf delilleri toplanıp özellikle davacının kullandığı bir yer olup olmadığı hususu üzerinde durularak, eylemli paylaşım olup olmadığı tespit edilerek, sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiğinden hükmün bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 08.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.