Esas No: 2021/21770
Karar No: 2022/4087
Karar Tarihi: 09.03.2022
Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2021/21770 Esas 2022/4087 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Aydın 2. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen, bir yerde kilitlenerek muhafaza altına alınmış eşya hakkında hırsızlık suçlamasıyla sanığın 6 yıl 3 ay ve 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezalarıyla cezalandırıldığı karar, Yüksek Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozma talebiyle dairesine gönderilmiş. Tebliğnamede, sanığın savunma hakkının kısıtlanması nedeniyle kararın bozulması gerektiği belirtilerek, benzer bir olaya ilişkin Yargıtay kararı örnek gösterilmiş. Ancak dosya incelendiğinde, kararın usulüne uygun şekilde kesinleşmediği, bu nedenle kanun yararına bozma isteminin reddedildiği görülmüştür.
Kanun Maddeleri:
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 142/2-h, 143/1 ve 62/1. maddeleri.
- 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 150/3, 196/2 ve 35/son maddeleri.
"İçtihat Metni"
Herkesin girebileceği bir yerde bırakılmakla birlikte kilitlenmek suretiyle muhafaza altına alınmış olan eşya hakkında hırsızlık suçundan sanık ...'ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 142/2-h, 143/1 ve 62/1. maddeleri gereğince 6 yıl 3 ay hapis ve 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezaları ile cezalandırılmasına dair Aydın 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 05/07/2018 tarihli ve 2018/249 esas, 2018/812sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 13/10/2021 gün ve 9706-2021 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 05/11/2021 gün ve 2021/127528 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
Benzer bir olaya ilişkin olarak Yargıtay 13. Ceza Dairesinin 29/06/2020 tarihli ve 2020/5826 esas, 2020/6444 karar sayılı ilamında "28.06.2014 tarihli 6545 sayılı Yasa ile değişik 5237 sayılı TCK'nın 142/2-h ve 143. maddelerinde öngörülen suçun gerektirdiği cezanın alt sınırı dikkate alınarak, 5271 sayılı CMK’nın 150/3 ve 196/2. maddeleri uyarınca ... zorunlu müdafii atanması gerektiği gözetilmeden, sanık müdafiinin hazır bulunmadığı duruşmada sanığın savunması alınarak aynı Kanunun 188/1 ve 289/1-e maddesine aykırı davranılması suretiyle savunma hakkının kısıtlanması, Bozmayı gerektirmiş... " şeklinde belirtildiği üzere, 5237 sayılı Kanun'un 142/2-h ve 143. maddelerine temas eden hırsızlık suçundan yargılanan sanığın savunmasının, baro tarafından zorunlu müdafii atanmak suretiyle alınması gerektiği gözetilmeksizin, savunma hakkı kısıtlanmak suretiyle yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dosya kapsamına göre, sanık ...’ın mahkemenin 05/07/2018 tarihli mahkumiyet kararını 11/10/2018 tarihinde istinaf ettiği, mahkemenin 23/10/2018 tarihli ek kararıyla istinaf talebinin reddine karar verildiği, bu ek kararın cezaevinde olan sanığa 5271 sayılı CMK'nın 35/son maddesi uyarınca kendisine okunup anlatılmadan usulsüz bir şekilde tebliğ edildikten sonra sanığın 28/08/2020 tarihinde bu ek kararı da istinaf etmesi üzerine mahkemenin dosyayı istinaf incelemesi için Bölge Adliye Mahkemesine göndermesi gerektiğinden, mahkemenin 05/07/2018 tarihli kararının usulüne uygun kesinleşmediği, kesinleşmemiş kararlara karşı kanun yararına bozma isteminde bulunulamayacağından, (AYDIN) 2. Asliye Ceza Mahkemesinin henüz kesinleşmeyen 05/07/2018 tarihli ve 2018/429 E., 2018/812 K. sayılı kararına yönelik kanun yararına bozma isteminin REDDİNE, 09/03/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.