
Esas No: 2021/10572
Karar No: 2022/3287
Karar Tarihi: 23.02.2022
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/10572 Esas 2022/3287 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2021/10572 E. , 2022/3287 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tahkim davası hakkında Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından verilen karara karşı davalı vekili tarafından itiraz edilmesi üzerine İtiraz Hakem Heyetinin 10/11/2020 tarih ve 2020/İHK-23334 sayılı itirazın kısmen kabulüne dair verilen kararının süresi içinde davacı vekili ile davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü;
K A R A R
Davacı vekili, 04/11/2018 tarihinde davalıya sigortalı aracın müvekkiline yaya halde iken çarpması sonucunda meydana gelen çift taraflı trafik kazasında davacının yaralandığını ve malul kaldığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 5.000,00TL iş göremezlik tazminatının faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş, yargılama sırasında bilirkişi raporu doğrultusunda talebini 46.197,85 TL'ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, başvurunun reddini savunmuştur.
Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince, başvurunun kabulüne, 46.197,85 TL sürekli ve geçici iş göremezlik tazminatının 29/08/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizle birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş; Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararına karşı davalı vekili tarafından itiraz edilmesi üzerine İtiraz Hakem Heyetince davacı lehine hükmedilen vekalet ücreti ve faiz başlangıç tarihi yönünden davalının itirazlarının kısmen kabulüne karar verilmiş; karar davacı vekili ile davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, İtiraz Hakem Heyet kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekili ile davalı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davalı vekilinin temyiz itirazları yönünden;
Dava, trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle, sürekli işgücü kaybı tazminatı istemine ilişkindir.
Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının usulüne uygun şekilde belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikâyetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden kaza tarihi 11/10/2008 tarihinden önce ise Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11.10.2008 tarihi ile 01/09/2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01/09/2013-01/06/2015 tarihleri arası Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 01/06/2015-20/02/2019 tarihleri arası Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik, 20/02/2019 tarihinden sonra Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi
Hakkında Yönetmelik hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
Somut olayda; kaza neticesinde davacının maruz kaldığı yaralanmaya ilişkin olarak Sağlık Bilimleri Üniversitesi İzmir Tepecik Eğitim Ve Araştırma Hastanesi tarafından düzenlenen 09/07/2019 tarihli rapor Uyuşmazlık ve İtiraz Hakem Heyeti tarafından benimsenmiş olup bu raporda, davacının kaza nedeniyle oluşan maluliyeti %4 olarak belirlenmiştir. Ne var ki, anılan bu raporda kaza tarihi itibariyle yürürlükte bulunan mevzuata uygun olarak maluliyet değerlendirmesinin yapılmadığı, rapor tanziminde Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmeliği hükümlerine göre belirleme yapılmadığı görülmektedir. Bu yönüyle, maluliyet oranı tespitine ilişkin bu rapor, hükme esas almaya elverişli olmadığından, maluliyetin belirlenmesi konusunda yapılan araştırma yetersizdir.
Bu durumda İtiraz Hakem Heyeti tarafından; kazayla ilgili eksik kalan tedavi evrakları temin edildikten sonra, yukarıda belirtilen açıklamalar ışığında ve olay tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmeliği ölçülerine göre, uzman bilirkişi heyetinden, davacının kaza nedeniyle uğradığı çalışma gücü kaybı bulunup bulunmadığı ve varsa oranı konusunda ayrıntılı, gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
3-Davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince;
Uyuşmazlık Hakem Heyetince 49.197,85 TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiş ve başvuran vekili yararına 6.805,72 TL vekalet ücretine hükmedilmiştir. Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararına karşı davalı tarafından itiraz edilmesi üzerine, davalının vekalet ücretine yönelik itirazının kabulüne, davacı yararına vekalet ücretinin 1.361,14 TL olarak düzeltilmesine, uyuşmazlık hakem heyetine yönelik sair itirazların reddine karar verilmiş; İtiraz Hakem Heyeti kararı, davacı vekili tarafından vekalet ücretine yönelik temyiz edilmiştir.
Sigortacılık Kanunu 30/17 maddesi ile 19/01/2016 tarihli ve 29598 Resmi Gazetede yayımlanarak Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik'in 16/13 maddesinde "Tarafların avukat ile temsil edildiği hallerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücreti, her iki taraf için de Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biridir." hükmü eklenmiştir. Heyetçe verilen kararda davacı lehine hükmedilecek vekalet ücreti için Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik'in 16/13 maddesinin uygulanması gerektiği gözönüne alınarak AAÜT'nin 17. maddesi gereğince hesaplanan vekalet ücretinin 1/5'i oranında vekalet ücretine hükmedilmesi, ancak hesaplanan miktarın maktu vekalet ücretinin altında kalması halinde maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde nispi vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekili ile davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüne, (3) nolu bentte açıklanan nedenle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ve davalıya geri verilmesine 23/02/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.