Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2011/15280 Esas 2012/3694 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
6. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/15280
Karar No: 2012/3694
Karar Tarihi: 08.03.2012

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2011/15280 Esas 2012/3694 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davalı tarafından süresi içinde temyiz edilen tahliye davası, akde aykırılık nedeniyle kiralanın tahliyesine ilişkindir. Mahkemece, kiralanan tahliye edildiğinden ve konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmiştir. Ancak davacı vekili, kiralayanın süreli bir ihtar tebliğ ettirerek kiracıya akde aykırı davranışına son vermesi gerektiğini belirtmiştir. Sözleşmeye aykırılık halinde, ihtar çekme ve tahliye davası açma hakkı kiralayana aittir. Davada dayanılan ve hükme esas alınan kira sözleşmesinde kiralayan bir vakıftır. Ancak davayı açan kişinin sıfatı dosya kapsamından anlaşılamamaktadır. Bu nedenle, davaya devam edilerek, taraf delilleri toplanmalı ve davalının dava açılmasına sebebiyet verip vermediği araştırılmalıdır. Sonuç olarak, Borçlar Kanunu'nun 256. maddesi uyarınca, kiracının kiralananı kira süresi boyunca tam bir ihtimam dairesinde kullanmak zorunda olduğu, akde aykırılıktan dolayı kiracının tahliyesine karar verilebilmesi için kiracıya ihtar gönderilmesi gerektiği belirtilmiştir. Kiralananın açıktan fena kullanılması durumunda ise ihtar gönderilmesine gerek yoktur. Hüküm bozulmuştur.
(Kapatılan) 6. Hukuk Dairesi         2011/15280 E.  ,  2012/3694 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Kiralananın tahliyesi

    Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
    Dava, akde aykırılık nedeniyle tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece, kiralanan tahliye edilmiş olduğundan, konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından yargılama giderleri ve vekalet ücretine hasren temyiz edilmiştir.
    Davacı vekili, davalının davacıya ait taşınmazda kiracı olduğunu, sözleşmede kiralananın devir yasağına rağmen 3. kişiye devredildiğini, tebliğ edilen ihtarnameye rağmen akde aykırılığın giderilmemesi nedeniyle, kiralananın tahliyesini istemiştir. Davalı davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece, konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, yargılama giderleri ve vekalet ücretini davalı üzerinde bırakılmıştır.
    Borçlar Kanunu"nun 256.maddesi hükmü uyarınca, kiracı kiralananı kira süresi boyunca tam bir ihtimam dairesinde kullanmak zorundadır. Anılan madde hükmü gereğince, akde aykırılıktan dolayı kiracının tahliyesine karar verilebilmesi için, kiracıya akde aykırı davranışına son vermesi hususunda, kiralayan tarafından süreli bir ihtar tebliğ ettirilmesi ve tanınan bu süre içerisinde de, akde aykırılığın giderilmemiş olması gerekir. Kiralananın açıktan fena kullanılması durumunda akde aykırılığın giderilmesi amacıyla kiracıya ihtar gönderilmesine gerek yoktur.
    Sözleşmeye aykırılık halinde, ihtar çekme ve tahliye davası açma hakkı kiralayana aittir. Kiralayan durumunda olmayan malikin buna hakkı yoktur. Çünkü sözleşmeye uymayı ancak sözleşmenin tarafı olan kimse isteyebilir. Kiralananı satın alan yeni malik, halefiyet ilkesi gereği akde aykırılık nedeni ile tahliye davası açabilir.
    Davada dayanılan ve hükme esas alınan 1/12/2001 başlangıç tarihli kira sözleşmesinde kiralayan ... Vakfıdır. Davayı kira sözleşmesini tarafı olmayan ... açmıştır. Ancak, davacı ...’ın ne sıfatla davayı açtığı dosya kapsamından anlaşılamamaktadır. Davacının kiralayandan satın alan yeni malik olması durumunda, halefiyet ilkesi gereğince, dava açma hakkı bulunmaktadır. Davanın konusuz kalması halinde, yargılamaya devam olunarak, taraf delilleri toplanmalı, davalının dava açılmasına sebebiyet verip vermediği araştırılarak, ortaya çıkacak sonuca göre, yargılama gideri ve vekalet ücreti hakkında karar verilmesi gerekirken, bu husus gözetilmeksizin eksik soruşturma ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    Hüküm, bu nedenle bozulmalıdır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 08.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.