Abaküs Yazılım
18. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/646
Karar No: 2016/9905
Karar Tarihi: 09.05.2016

Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2016/646 Esas 2016/9905 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Antalya 8. Sulh Ceza Mahkemesi, hakaret suçundan sanığa 2.180 TL para cezası ve 5 yıl denetim süresi verdi. Deneme süresinde suç işlenmediği için davaya düşme kararı verildi. Ancak yapılan itiraz, denetim süresi içinde işlenen kasıtlı suçun varlığının araştırılmadan düşme kararı verilmesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek kararın bozulmasını istedi. Kanun maddeleri olarak, Türk Ceza Kanunu’nun 125/1, 125/4, 43. 62 ve 52/2 maddeleri, Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231. maddesi ve Çocuk Koruma Kanunu’nun 23. maddesi 6. fıkrası gösterildi.
18. Ceza Dairesi         2016/646 E.  ,  2016/9905 K.
"İçtihat Metni"

KARAR
Hakaret suçundan sanık ..."ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 125/1, 125/4, 43. 62 ve 52/2 maddeleri gereğince 2.180,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231. maddesine göre hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, 5 yıl denetim süresine tâbi tutulmasına dair dair Antalya 8. Sulh Ceza Mahkemesinin 19/07/2010 tarih ve 2009/293 esas, 2010/637 sayılı kararının kesinleşmesini müteakip, deneme süresinde kasten yeniden suç işlenmediğinden bahisle davanın düşmesine karar verilmesi yönündeki sanık müdafiinin talebinin reddine ilişkin Antalya 25. Asliye Ceza Mahkemesinin 14/09/2015 tarih 2009/16 esas, 2010/16 sayılı ek kararına yönelik itirazının reddine dair mercii Antalya 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 15/10/2015 tarihli ve 2015/1 128 değişik iş sayılı kararının, Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 02.02.2016 tarih ve 428848 sayılı istem yazısıyla dava dosyası Dairemize gönderilmekle incelendi:
İstem yazısında: “Dosya kapsamına göre, sanık hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının 24/08/2010 tarihinde kesinleştiği, bu tarihten itibaren 5 yıllık deneme süresi içerisinde sanığın kasıtlı bir suç işlediğine dair dosyaya yansıyan herhangi bir suç duyurusu, bilgi veya belgenin de bulunmaması karşısında, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231/10. maddesi gereğince açıklanması geri bırakılan hüküm ortadan kaldırılarak, sanık hakkındaki davanın düşmesine karar verilmesi gerekeceği cihetle, itirazın bu yönden kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilmektedir.
Hukuksal Değerlendirme:
CMK"nın 231. maddesinin 10 ve 11. fıkraları;
(10) Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlenmediği ve denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere uygun davranıldığı takdirde, açıklanması geri bırakılan hüküm ortadan kaldırılarak, davanın düşmesi kararı verilir.
(11) Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranması halinde, mahkeme hükmü açıklar. Ancak mahkeme, kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getiremeyen sanığın durumunu değerlendirerek; cezanın yarısına kadar belirleyeceği bir kısmının infaz edilmemesine ya da koşullarının varlığı halinde hükümdeki hapis cezasının ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine karar vererek yeni bir mahkûmiyet hükmü kurabilir.” hükümlerini içermektedir.
CMK"nın 231/10. maddesi gereğince sanık denetim süresi içerisinde kasten yeni bir suç işlemediği takdirde açıklanması geri bırakılan hükmün kaldırılarak kamu davasının düşürülmesi, denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi halinde ise aynı Kanun"un 231/11. maddesine göre hükmün açıklanması gerekmektedir.
Ceza Genel Kurulu"nun 05.05.2015 tarih ve 2014/145 esas, 2015/145 sayılı ilamında belirtildiği üzere, “Deneme süresi çerisinde işlenen ikinci suçun bu süre içerisinde kesinleşmesi gibi bir zorunluluğa madde metninde yer verilmemiştir. İkinci suçun deneme süresi içerisinde işlenmesi ve kasıtlı bir suç olması hükmün açıklanması için yeterlidir. Ancak mahkeme sanığın denetim süresi içerisinde işlediği kasıtlı suçtan verilen mahkumiyet kararının kesinleşmesinden sonra hükmü açıklayabilecektir... 5271 sayılı CMK"nın 231/11. maddesinde açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen hükmün hangi şartların gerçekleşmesi halinde açıklanacağı açıkça belirtilmiş olup bu düzenlemeye göre hakkındaki hükmün açıklanması geri bırakılan sanığın, denetim süresi içinde kasıtlı bir suçtan mahkum olması durumunda hüküm açıklanacaktır. Bunun için ikinci suçun denetim süresi içerisinde işlenmesi ve kasıtlı bir suç olması yeterlidir. İkinci suçun kesinleşme tarihinin önemi yoktur. İkinci suçun şikayete bağlı veya re"sen soruşturulan bir suç olması da sonuca etkili değildir. Yine ikinci suçtan mahkumiyetin adli para cezası ya da hapis cezası olması yanında TCK"nın 50. maddesindeki seçenek yaptırımlara çevrilmiş olmasının da önemi olmadığı gibi kesin nitelikte olmasının da önemi yoktur. Kanun koyucu ikinci suçun kasıtlı bir suç olmasını yeterli görmüş, ikinci suçtan verilecek mahkumiyet hükmünün niteliği konusunda bir sınırlama getirmemiştir. Kanun koyucunun muradı farklı yönde olmadığından, CMK"nın 231. maddesinden önce düzenlenen 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanununun 23. maddesinin 6. fıkrasında olduğu gibi denetimli serbestlik süresi içerisinde işlenen ikinci suçtan verilecek mahkumiyetin niteliği konusunda kısıtlayıcı bir hükme yer vermemiştir.”
Bu nedenlerle, hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilen sanık hakkında mahkeme tarafından denetim süresinin sonunda, adli sicil kaydından hakkında kasıtlı suçtan kesinleşmiş bir mahkumiyet hükmü bulunup bulunmadığı ile UYAP kayıtlarından yine denetim süresi içerisinde işlediği iddia olunan kasıtlı bir suçtan soruşturma veya kovuşturma olup olmadığı yönünde herhangi bir araştırma yapılmadan, “sanığın denetim süresi içerisinde suç işlemiş olabileceği ve bunun tespit edilemeyeceği” şeklinde ihtimale dayalı ve yasal olmayan gerekçeyle, davanın düşürülmesi talebinin reddine karar verilmesi ve bu karara karşı yapılan itirazın mercii tarafından reddedilmesi hukuka aykırı bulunmuştur.
Sonuç ve Karar:
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın, düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden,
Antalya 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 15/10/2015 tarihli ve 2015/1 128 değişik iş sayılı kararının, CMK’nın 309. maddesi uyarınca kanun yararına BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde mahkemesince yerine getirilmesine, 09.05.2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.






Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi