
Esas No: 2016/19219
Karar No: 2019/11278
Karar Tarihi: 12.12.2019
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2016/19219 Esas 2019/11278 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : İstihkak
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı Üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
K A R A R
Davacı üçüncü kişi vekili;davaya konu mahcuzların ... Finansal Kiralama A.Ş"den kiralandıklarını, mahcuzların borçluyla ilgisi bulunmadığını belirterek, istihkak iddiasının kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı alacaklı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davaya konu mahcuzların finansal kiralama konusu olduğu, bu nedenle davacının mallar üzerinde mülkiyet hakkı bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine;davalılar lehine 1.837.44 TL nispi vekalet ücreti takdirine karar verilmiş; hüküm, üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, üçüncü kişinin İİK"nin 96. vd. maddelerine dayalı istihkak iddiasına ilişkindir.
1. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı üçüncü kişi vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2. İİK"nin 96/1. maddesinde, üçüncü kişinin haczedilen mal ve hak üzerinde mülkiyet veya rehin hakkına dayanarak istihkak davası açabileceği öngörülmüştür. Gerek doktrinde ve gerekse Yargıtay uygulamasında "‘mülkiyet ve rehin hakları” sözcüklerinin sınırlandırıcı anlam taşımadığı, ayrıca sınırlı ayni haklara, tapuya şerh verilmiş kişisel haklara, hapis hakkına, mülkiyeti muhafaza sözleşmesine, intifa hakkına dayanarak da istihkak davası açılabileceği kabul edilmektedir.
Mahkemece, davacı üçüncü kişinin davacı sıfatı (aktif husumet ehliyeti) olmadığından ret kararı verilmesi doğru ise de^vekalet ücretinin nispi olarak takdiri doğru olmamıştır. Zira, ön koşul yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesi halinde davalı yararına Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"nin 7/2. maddesi gereğince maktu vekalet ücreti takdiri gerekir.
Ne var ki yapılan bu yanlışlıkların giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden 6100 sayılı HMK"nin ek geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK"un 438/7. maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı üçüncü kişi vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan sebeplerle hüküm fıkrasının 4 nolu bentteki “....1.837,44 TL nispi....” ibaresinin çıkarılarak yerine "... 600,00 TL maktu ...." ibaresinin yazılmasına, bu bölümün, düzeltilen bu şekli ile, gerekçesinin ise yukarıda açıklanan sebeple düzeltilen şekli ile ONANMASINA, taraflarca İİK"nin 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 12/12/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.